15 Temmuz Yol Bisikleti Yarışı'nın yapıldığı parkur araç trafiğine açıktı; 25. km'de iptal edilen yarışta pedallayan bir bisikletçi ölümden döndü ve bisikletçiler yaşananlara isyan etti. Türkiye Bisiklet Federasyonu ve Kahramankazan Belediyesi iş birliğiyle düzenlenen yol bisiklet yarışının trafiğe açık alanda yapılması skandal yarattı.
Kadın ve erkek toplam 284 sporcunun katıldığı yarışlarda sporcular, 9 kategoride mücadele edecekti. Yarış Karamankazan'da başlayıp, Atatürk Orman Çİftliğinde son bulacaktı. Trafiğin aktığı yolda ilerlemek zorunda kalan bisikletçiler, büyük tehlikeler atlatarak yarışı 25.km'de yetkililerin kararıyla yarıda bıraktı. Sporcular atlattıkları tehlikeden sonra duruma sosyal medya hesaplarından tepki gösterdiler.
Yarışta geçirdiği kaza sonucu yaralanıp hastaneye kaldırılan bisikletçi Kübra Bektaş, organizasyonda yaşanan olaylar ve ihmalkarlıklar hakkında şunları söyledi:
"Trafiğin kapanmaması, polislerin köşelerde bekleyip doğru yolu göstermemesi yaşanan aksaklıklar olmasına rağmen, federasyonun yarışta sebep olduğu asıl sorun kazada düştükten ve yara aldıktan bir buçuk saat sonra ambulansın gelmesiydi. Sağlıkla ilgli tedbirlerde aksaklık olması büyük bir sorundu."
"Bugün Türkiye Bisiklet Federasyonu'nun düzenlediği bir yarışa katıldım. Yıldız, genç ve elit sporcuların -tahminen 200 kişi- startı birlikte verildi. Sebebini anlamak zor olmadı elbette. 10 dk sonra pelotonun ortasında yanımızdan bir kamyon geçti, ‘belli ki trafiği açtılar bile.' dedik! Yıldız, ergen sporcuların agresif kullanışı malum (çocuklar da haklı, yarış yok, para yok, beklenti çok), 50km hızla giderken düştüm, bisikletimle bir takla atıp, yaklaşık 7-8 metre sürüklendik.. Olayın şoku ile kıpırdayamıyordum ki sevecen hakemlerimizden birinin ‘yolun ortasında duramazsın çekil kenara' diye bağırmasıyla uyanmış olacağım, kendimi sağımdan solumdan geçen bisikletçilere aldırmadan kenara attım. Sevecenliği ile beni biraz sakinleştirmiş o hakem bir ambulansa çoktan haber vermiştir diye acılar içinde yolun kenarında bekledim.. Ambulansın gelmeyeceğini anlayan takımım beni arabaya aldı. Yaklaşık bir buçuk saat ambulans bulamadık. En azından federasyonumuz en kısa yarışları yapmakla ünlüydü de finish alanına kemiklerimin ağrılarını iliklerime kadar hissedemeden vardık. Ambulans diye bağırdığım için bu sefer diğer sevecen kadın hakemimiz bana bağırmaya başladı. Bir türlü kibar olmayı öğrenemedim şu kriz anlarında(!)"
Röportaj : Gökçe ÖZKONUK