Dolar

34,4912

Euro

36,4068

Altın

2.874,82

Bist

9.389,62

17 Ağustos Marmara Depremi: 1999 ve sonrasında neler yaşandı, kaç kişi hayatını kaybetti?

17 Ağustos 1999 Depremi'nin 25. yılında, Türkiye'nin en büyük felaketinde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti. Deprem, 364 bin konutu etkileyerek büyük hasara yol açtı.

3 Ay Önce Güncellendi

2024-08-19 09:08:53

17 Ağustos Marmara Depremi: 1999 ve sonrasında neler yaşandı, kaç kişi hayatını kaybetti?

17 Ağustos 1999, Türkiye'nin yakın tarihindeki en acı günlerden biri olarak hafızalara kazındı. Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan 7,4 büyüklüğündeki deprem, Marmara Bölgesi'ni adeta yerle bir etti. Bu felaket, Türkiye'nin tarihindeki en büyük ikinci deprem olarak kayıtlara geçti ve binlerce insanın hayatını kaybetmesine, on binlerce kişinin yaralanmasına ve çok sayıda binanın yıkılmasına yol açtı. Üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen, bu felaketin izleri hala silinmedi.

DEPREMİN ŞİDDETİ VE ETKİLERİ

17 Ağustos 1999'da saat 03:02'de başlayan ve 45 saniye süren bu büyük deprem, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın batı bölümünde meydana geldi. Depremin merkez üssü Gölcük olarak belirlenirken, sarsıntı Marmara Bölgesi'nin büyük bir kısmında etkili oldu. "Depremin büyüklüğü Richter ölçeğine göre 7,4 olarak kaydedildi" ve yer kabuğunun sağa doğru hareket ettiği, 120 kilometrelik bir hat boyunca kırılma yaşandığı tespit edildi.

CAN KAYIPLARI VE YIKIMLAR

Resmi rakamlara göre, 17 Ağustos Depremi'nde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi yaralandı ve 5 bin 840 kişi de kayboldu. Ancak bölge halkı ve bazı kaynaklar, bu sayının çok daha yüksek olduğunu öne sürüyor. "Bazı yerleşim yerlerinin deniz altında kalması nedeniyle can kaybı ve hasar tespitinin zorlaştığı" bildirildi.

Başbakanlık Kriz Merkezi'nin deprem sonrası yaptığı açıklamalara göre, en fazla can kaybı Gölcük'te yaşandı. Kocaeli'de 4 bin, Yalova ve Sakarya'da ise yaklaşık 2 bin 500'er kişi yaşamını yitirdi. İstanbul'un Avcılar ilçesinde ise 976 kişi hayatını kaybetti. Deprem sonucu toplamda 364 bin 905 konut ve işyeri ya yıkıldı ya da ciddi hasar gördü.

YAPIM HATALARI VE ZEMİN ŞARTLARI

Depremin yarattığı büyük yıkımın ardında, yapım hataları ve zemin şartlarının etkisi büyüktü. Jeoloji Mühendisleri Odası'nın raporuna göre, aktif fay hattı boyunca yoğun yapılaşma ve yüksek nüfus potansiyeli, hasar ve can kaybını artırdı. Bölgedeki yumuşak zeminler ve kötü inşaat kalitesi de bu yıkımın nedenleri arasında yer aldı. "Bölge 1. derece deprem bölgesi olmasına rağmen, deprem yönetmeliklerine uyulmaması sonucu can kayıplarının artığı" ifade edildi.

EKONOMİK ETKİLER VE SANAYİYE DARBE

17 Ağustos Depremi, sadece can kayıplarıyla değil, ekonomi üzerindeki ağır etkileriyle de hatırlanıyor. Farklı kurumlar tarafından yapılan hesaplamalara göre, depremin ekonomik maliyeti 12 ile 20 milyar dolar arasında değişiyor. Devlet Planlama Teşkilatı maliyeti 15-19 milyar dolar, Dünya Bankası ise 12-17 milyar dolar olarak hesapladı. "Sanayi bölgesinde üretimin durması, ekonomik küçülmeye yol açtı" ve özellikle TÜPRAŞ'ta çıkan yangın ekonomik kayıpları artırdı.

DEPREMDEN SONRA YAŞANANLAR VE YARDIM ÇALIŞMALARI

Depremin ardından arama-kurtarma faaliyetlerine odaklanıldı. Kızılay, Sivil Savunma Birlikleri ve Arama Kurtarma Timi (AKUT) gibi gruplar, depremzedelere yardım için seferber oldu. "İngiltere, Yunanistan, ABD ve Japonya başta olmak üzere birçok ülkeden yardım ekipleri geldi" ve bölgedeki çalışmalara destek verdi.

Ancak o dönemde koalisyon hükümetinin yardım faaliyetlerinde yetersiz kaldığı yönünde eleştiriler de yapıldı. Özellikle yardım ekipleri ve malzemelerin gecikmesi, depremzedelerin tepkisine yol açtı.

DEPREMİN ARDINDAN ALINAN ÖNLEMLER VE DERSLER

17 Ağustos Depremi'nden sonra, Türkiye'de deprem riski ve alınması gereken önlemler daha fazla tartışılmaya başlandı. Meclis Araştırması Komisyonu'nun Temmuz 2010'da yayımladığı raporda, deprem yönetmeliklerine uyulmasının hayati olduğu bir kez daha vurgulandı. "Deprem sonrası yapılan çalışmalar, Türkiye'nin deprem yönetiminde daha etkili adımlar atmasına olanak tanıdı" ve yapı denetimlerinin sıkılaştırılması gibi önemli kararlar alındı.

Bu büyük felaket, Türkiye'de depreme karşı alınacak önlemlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Depremin yarattığı maddi ve manevi kayıpların bir daha yaşanmaması için ülke genelinde deprem bilincinin artırılması ve yapı standartlarının daha sıkı denetlenmesi gerektiği konusunda geniş bir mutabakat oluştu. "17 Ağustos Depremi, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesini sağladı ve bu konuda daha bilinçli adımlar atılmasına yol açtı."

Bugün, 17 Ağustos Depremi'nin 25. yılında, bu büyük felaketin hatırası ve dersleri hala taze. Depremde hayatını kaybedenler anısına, Türkiye'nin depreme karşı daha dirençli bir yapı oluşturma çabaları sürüyor.

Haber Ara