2 milyardan fazla insan susuz
Su kıtlığı 2030'da yüzde 40'lara çıkacak. 2 milyardan fazla insanın temiz suya doğrudan erişimi ise mümkün değil

Oluşturma Tarihi: 2021-05-14 23:47:11

Güncelleme Tarihi: 2021-05-14 23:47:11

Ulusal ve uluslararası alanda sürdürülebilir bir doğa için önemli gayretler verilirken sivil toplum kuruluşlarından kamu idarelerinin eylem planlarına kadar kalkınma planları doğanın hassasiyetlerine uygun yürütülmeye çalışılıyor.

UNESCO, 10 yıldan kısa bir süre içinde insanlığın küresel su kıtlığıyla karşı karşıya kalacağını öngördü. ​Uzmanların tahminlerine göre 2030 yılına kadar su kıtlığı yüzde 40'a kadar yükselecek.

2 milyar kişi temiz suya muhtaç

UNICEF'in tahminlerine göre, temiz su, yeterli sanitasyon(sağlıklı koşulların temini) ve hijyen imkanlarının olmayışına bağlı ishalli hastalıklar yüzünden her gün 5 yaş altı 1400 çocuk ölüyor. Bugün 2 milyardan fazla insanın temiz suya doğrudan erişimi yok. Su kaynaklarının kısıtlı olması ve artan çevre kirliliği nedeniyle 2050 yılına kadar bu sayının artması bekleniyor.

Yoksulları, kadın ve çocukları etkiliyor

Birleşmiş Milletler 2020 Gıda ve Tarım Raporu'na göre dünya genelinde bir milyar 200 milyon insan su sıkıntısı ile karşı karşıya. Raporda; artan küresel rekabet, iklim değişikliğinin sonuçları, siyasi gerginlik ve çatışmaların bu bölgelerdeki sorunları daha da körüklediğine işaret ediliyor.
Su sorunun en fazla kırsal kesimlerde yaşayan yoksulları, kadınları ve yerli halkları olumsuz yönde etkilediği bilgisi de raporda yer alıyor.Nüfus artışına bağlı olarak kişi başına düşen su miktarının son 20 yılda yüzde 20 oranında azaldığı belirtilen raporda, bu oranın Kuzey Afrika ve Batı Asya'da yüzde 30'u bulduğu ifade ediliyor.

Eski dünya yok artık

Dünyanın günümüzdeki mevcut durumu, geçen 1000 yıl öncesine göre büyük bir farklılık göstermekte ve bu farklılık daha
da artmaktadır. Canlı ve cansızlardan oluşan küresel ekosistem de benzer şekilde geçmiş yüz yıllara göre büyük
oranda tahrip olmuş durumda. Olumsuz anlamda meydana gelen bu değişim ve etkilerin temelinde yatan en
önemli etken insanoğlunun nüfusunda maydana gelen artış. Ancak bu artıştaki kasıt insanoğlunun nerede ve
nasıl yaşadığıyla ilgili.

Türkiye'nin jeopolitik konumu

Türkiye jeopolitik konumundan dolayı biyolojik çeşitlilik bakımından en zengin ülkelerden biri durumundadır.
Ülkemiz florasında 9 bin bitki bulunmakta ve bunların 300'ü endemik bitkilerden oluşmaktadır. Avrupa florasında ise 12 000 bitki bulunmakta ve bunların 2500 türü endemik türü oluşturmakta. Bu sayı ülkemiz ile
kıyaslandığında, ülkemiz açısında biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir biyoçeşitliliğin sağlanması önemi daha iyi anlaşılmakta.Türkiye'ye son uyarı ise Dünya Yaban Hayatı Fonu'ndan (WWF) geldi. Buna göre Türkiye'de İstanbul ve Ankara dahil 10 şehir su kıtlığıyla karşı karşıya ve bu durum kuraklığın beraberinde, planlama eksiliğinden kaynaklanıyor.

Sürdürülebilirlik önemli

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi verilerine göre;Sürdürülebilir kalkınmanın en önemli bileşenlerinden birisi biyoçeşitliliktir.Biyoçeşitlilik ve sürdürülebilir gelişme birbirine bağlı sistemlerdir. Biyolojik çeşitlilik sürdürülebilir gelişmeyi tetikler ve geliştirir. Ancak; bu gelişme biyoçeşitlilik üzerinde olumlu ya da olumsuz bir etki oluşturabilir.İnsanoğlu doğrudan ayrılmaz bir şekilde ekosisteme bağımlı olup bu bağımlılığın kaynağını biyoçeşitlilik
oluşturmakta. Biyolojik çeşitliliğin önemi maalesef toplum arasında yeterince anlaşılmamakta.
Biyoçeşitliliğin ekonomik, sosyal, etik açıdan önemini bilen ve biyoçeşitliliğin korunmasında duyarlı, bilgili bir
toplum kitlesine ihtiyaç duyulmaktadır. Duyarlı bireylerin yetiştirilmesinde ve
sürdürülebilir gelecek sağlaması, bilinçli bireylerin yetiştirilmesinde bu alanla ilgili eğitim faaliyetlerinin
artırılmasında geçmektedir.

Doğamıza ait bilimsel tanımlamalar ve anlamları

Biyosfer: Gezegenin canlı varlıklarının yaşadığı yeryüzü, havaküre ve suküreden oluşan bölümü
Endemik: Belli bir bölgeye has havyvan ve bitki türleri
Hidrosfer: Dünyanın okyanuslar, göller, dernizler ve ırmaklar gibi sulardan oluşan kesimleri
Ekoloji: Organizmalırın bibiriyle ilişkilerini inceleyen bilim dalı
Ekosistem: Bitki hayvan ve mikroorganizmaların birbirleriyle ve kendi aralarındaki fiziki etkileşim içinde bulundukları doğal çevre
Fauna: Bir bölgeye, ülke ya da yerbilimsel döneme özgü hayvan türlerinin tamamı, ksacası bir alanın hayvansal ortamı
Flora: Yeryüzünün dar ya da geniş bölgelerinde yerel koşullara uyarak gelişmiş olan bitkilerin teşkil ettiği ve o alana ait bitki tarlerinin tamamı
Biyoçeşitlilik: Dünyadaki canlıların farklılığını, zenginliğini ve çeşitliliğini tanımlamakla birlikte bir yerde mevcut türlerin, ekosistemlerinin ve ekolojik olaylarının tamamı