2011'deki Yargıtay ve Danıştay üyelerinin seçimleriyle ilgili itiraflarda bulunan Hamsici, "Seçim sonucu Gülen cemaatinin daha önce belirlediği 108 adaydan 107 kişi aynen Yargıtay üyesi seçildi. Danıştay'da ise cemaatin belirlediği tüm adaylar seçildi" dedi.
31 sayfalık ifadesinde, FETÖ ile lise ve üniversite yıllarında tanıştığını anlatan Hamsici, 2011 yılında Yargıtay ve Danıştay üyelerinin nasıl seçildiğini şöyle anlattı:
"2010'da HSYK belirlendikten sonra dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve müsteşar Ahmet Karaman bana, 'yeni kanun hazırlığı var en az 50 Danıştay üyesi ile 150 Yargıtay üyesi seçilecek' diyerek hazırlık yapılmasını istediler.
Konuyu HSYK Genel Kurulu'nda belirttim. Bu konuşmadan kısa süre sonra genel sekreter Mehmet Kaya bizi kendi evinde yemeğe çağırdı. Eve kurul üyeleriyle gittiğimizde o dönem tetkik hakimi olduklarını ve Fethullah Gülen Cemaati üyeleri olduklarını bildiğim Salih Özaykut, Önder Ataç, Aydın Boşgelmez, Nazmi Dere ile genel sekreter yardımcıları Muzaffer Bayram ve Engin Durnagöl'ün de olduğunu gördük.
Tetkik hakimlerinin orada bulunmamaları gerektiği yönünde görüş bildirdik. Ancak Teoman Gökçe bizlere 'Bu arkadaşlar Yargıtay'ı iyi bilen kişiler, bu nedenle çağırdık' dedi. Bu hareketin Gülen cemaatinin bize bir emrivakisi olduğunu anladık."
‘Evde öğrendik'
O evdeki toplantının ardından, cemaatin kimleri istediğini öğrendiklerini belirten Hamsici, şöyle devam etti:
"Yemekten sonra Mehmet Kaya'nın evinde kurulan projektör ile Yargıtay ve Danıştay üyesi olabilecek yasal şartlara sahip hakim ve savcıların listesi yansıtıldı. Öncesinde İbrahim Okur söz alarak, 'Arkadaşlar isimler belirlendikten sonra kesinlikle sayılmayacak, bu belirlediğimiz isimleri, ben Bakan ve müsteşar bey karşısında savunacağım' dedi.
Yargıtay tetkik hakimlerinin ismi geçince evde bulunan cemaat mensubu tektik hakimler ile Gülen cemaati mensubu olan HSYK üyeleri, bu kişi hakkında olumlu ya da olumsuz görüş belirtiyordu. Ancak olumlu görüş belirttiklerinin hepsinin cemaat mensubu olduklarını gördüm. Cemaat mensubu olmayan ancak seçtirmek istediklerini anladığım tetkik hakimleri hakkında da olumlu konuşuyorlardı.”
“140'tan aşağı olmaz”
Hamsici, şöyle devam etti:
"Toplantıda kurul üyeleri, seçilenlerden cemaat üyesi hakim ve savcıların kaç kişi olduğunu saymak istediler ancak İbrahim Okur, ben ve Birol Erdem buna karşı çıktık. Bu belirlenen isimlerin cemaatin istediği isimler olduğunu bu şekilde öğrendik.
Bizim karşı çıkmamıza rağmen belirlenen hakim ve savcılar sayıldı. Sayının 80 civarında olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine toplantıda bulunan Gülen Cemaatine mensup kurul üyesi Ahmet Berberoğlu ile birlikte Salih Özyurt, Önder Ataç, Mehmet Kaya evin holüne doğru gittiler, yaklaşık 3-4 dakika sonra geri geldiler.
Ahmet Berberoğlu bize dönerek, 'Hoca efendiye danışılmış, arkadaşların 140'tan aşağı razı olmaması gerektiğini..." belirten söz sarf etti. Bu nedenle tartışma çıktı. Tartışma sırasında Nesibe Özer kapıyı çarparak evi terk etti. Belirlenen hakim ve savcılar listesi İbrahim Okur'da kaldı, biz de evden ayrıldık."
Müsteşar: Ortaklığı bozamayız, anlaşın
Hamsici, 2 ay boyunca süren toplantılarda sayı konusundaki tartışmalar nedeniyle bir sonuç alamadıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Bunun üzerine ben, İbrahim Okur ve Birol Erdem müsteşar Ahmet Kahraman'ın evine gittik. Ona cemaatin en az 140 kişiyi Yargıtay üyesi istediklerini, Danıştay'a ise 37 bin sicillilerin üye yapılmasını istediklerini belirtip, cemaat mensubu olmayan kurul üyeleri ile Ömer Köroğlu'nun yanımıza alarak bizim istediğimiz hakim ve savcıları seçebileceğimizi ve bu şekilde objektif bir seçim yapabileceğimizi belirttik.
Hatta onlara makul bir sayı verebileceğimizi belirttik. Ahmet Kahraman bize 'anlaşın' dedi. Biz ona cemaatin Yargıtay'a 80 kişiye bile razı olmadığını en az 140 kişi istediklerini belirttik. Ahmet Kahraman bu konuşmamamıza rağmen 'Ortaklığı baştan bozamayız, önümüzde 4 yıl var. Anlaşın' dedi"
"Danıştay'da cemaatin adayları seçildi"
Bu görüşmenin ardından Gülen cemaati üyeleriyle tekrar bir araya geldiklerini ve 108 üyeye razı olduklarını anlatan HSYK eski Başkanvekili Hamsici, şu ifadeleri kullandı:
"Cemaat üyeleri ile hakimevinde 3 defa bir araya geldik. Bu toplantılarda da sayıyı Yargıtay için 160'a, Danıştay için 54'e indiremedik. Cemaatin belirlediği isimler Yargıtay için 108 kişi aynen kendini korudu. Bizim ve diğer üyelerin belirlediği bazı isimler de listeye girince sayı 180'e kadar çıktı. Ancak resmi seçim sonucu cemaatin daha önce belirlediği 108 adaydan 107 kişi aynan Yargıtay üyesi seçildi.
Danıştay'da ise cemaatin belirlediği tüm adaylar seçilmiş oldu. Danıştay'ın üyesini şu an tam olarak hatırlamıyorum."