2050'de dünya yaşlı nüfusu iki katına çıkacak
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından hazırlanan 'Dünya Nüfus Tahminleri' raporuna göre, 2050 yılında dünyadaki yaşlı nüfusunun bugünün 2 katına çıkması bekleniyor.

Oluşturma Tarihi: 2020-10-01 12:01:59

Güncelleme Tarihi: 2020-10-01 12:01:59

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından hazırlanan "Dünya Nüfus Tahminleri" raporuna göre, 2050 yılında dünyadaki yaşlı nüfusunun bugünün 2 katına çıkması bekleniyor.

BM Genel Kurulu tarafından 14 Aralık 1990'da 1 Ekim, Dünya Yaşlılar Günü olarak belirlendi. Bu yıl 30'uncusu kutlanan günle birlikte, aynı zamanda BM'nin "Sağlıklı Yaşlanmanın On Yılı (2020-2030)" olarak adlandırdığı dönem başlıyor.

Birleşmiş Milletler, bu 10 yıllık süreçte hedeflere ulaşabilmek için olası zorlukları aşmak adına uzmanları, sivil toplumu, hükümeti ve sağlık mesleklerini Yaşlanma ve Sağlık Küresel Strateji ve Eylem planının beş stratejik hedefini tartışmak üzere bir araya getirmeyi amaçlıyor.

Sağlıklı Yaşlanmanın On Yılı döneminin tamamlandığı 2030'da, 2019'da 1 milyar olan 60 yaş ve üstü insan sayısının yüzde 34 artışla 1,4 milyara çıkması öngörülüyor. En fazla yaşlı insan Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'da yaşıyor

Dünyada 2019 yılı itibarıyla 65 yaş ve üstü 703 milyon kişi bulunuyor. Doğu ve Güneydoğu Asya, 261 milyon ile en fazla yaşlı nüfusu barındırırken, onu 200 milyon yaşlıyla Avrupa ve Kuzey Amerika izliyor.
BM araştırmalarına göre, gelecek 30 yılda, dünya genelinde yaşlıların sayısı iki katından fazla artacak ve 2050'de 1,5 milyardan fazla kişi 65 yaşın üzerinde olacak.

Tüm bölgelerde 2019 ile 2050 arasında yaşlı nüfusun sayısında ciddi artış olması öngörülüyor. Yaşlı nüfusta en büyük artışın 312 milyonla Doğu ve Güneydoğu Asya'da gerçekleşmesi, 2019'da 261 milyon olan rakamın 2050'de 573 milyona çıkması bekleniyor.

Araştırmalar, 2050 itibarıyla 65 yaş ve üzeri yaşlıların nüfus içinde en yüksek orana sahip olacağı ülkeler arasında Güney Kore, Singapur, Çin, Tayvan, Maldivler ve Tayland'ın öne çıktığını gösteriyor.

Tahminler, 2050 yılında küresel çapta yaşlı nüfusunun yaklaşık yüzde 80'inin az gelişmiş ülkelerde olacağını söylüyor. 2020 yılında tarihte ilk kez 60 yaş ve üstü yaşlı sayısı 5 yaşından küçük çocukların sayısını geçti

Araştırmalar, 2020'de tarihte ilk kez 60 yaş ve üzerindeki kişi sayısının 5 yaşın altındaki çocukların sayısını geçtiğini gösterdi. 2050'ye kadar, 60 yaşın üstündeki kişi sayısının, 5 yaşın altındaki çocukların iki katından biraz daha fazla olacağı, ergenler ve 15-24 yaş arası gençlerin sayısını ise geçeceği tahmin ediliyor.

Birçok ülkede, yaşlıların nüfustaki oranlarının yükseleceği, 2030'da her altı kişide birinin ve 2050'de her beş kişiden birinin 60 yaş ve üstü olacağı ifade ediliyor.

Tüm dünyada 1950'den bu yana yaşam beklentisinde önemli artışlar görüldü. Doğurganlığın azalması ve uzun ömürlülüğün artması küresel olarak nüfusun yaşlanmasının temel itici güçlerini oluşturuyor.

Bununla birlikte genellikle genç ve çalışma çağındaki göçmenler, büyük göç alan gelişmiş ülkelerdeki hızlı yaşlı nüfus artış oranını geçici olarak yavaşlatıyor.

Bunlara ek olarak, yaşam beklentisi bakımından 60 yaş ve üzeri dünya nüfusunun yüzde 54'ünü, 80 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 61'ini oluşturan kadınlar erkeklerden daha uzun yaşıyor.

"Pandemi dönemi toplumların yaşlılarına hak ettikleri değeri göstermeleri için bir fırsat"

Dünya Yaşlılar Günü ile alakalı olarak değerlendirmelerde bulunan Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (YAŞAM) Müdürü Prof. Dr. Emine Özmete, yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını döneminin, toplumların yaşlılarına hak ettikleri değeri göstermeleri için bir fırsat olduğunu belirtti.

Özmete, COVID-19 sürecinde ülkemizde yaşlıların evde kalarak kendilerini koruduklarına ve alınan tüm tedbirlere uyarak, dayanışma örneği gösterdiğine dikkati çekti.

Hangi sosyo ekonomik düzeyde olursa olsun her bireyin ve yaşlının bakıma ihtiyacı olabileceğine değinen Özmete, iyi bir bakımın her yaşlının hakkı olduğunu ve bu sebeple salgın dönemlerinde yaşlıların temel ihtiyaçlarının karşılanmasının ve kendilerini güvende hissettirmenin en önemli konu olduğunu aktardı.

Özmete, ülkemizde "Vefa Sosyal Destek Programı" sayesinde evlerinde yaşayan, sağlık ve sosyal hizmet çalışanları sayesinde yatılı bakım kurumlarında kalan yaşlıların ihtiyaçlarının karşılandığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Salgın döneminde birçok gelişmiş ülke yaşlılarını hizmette öncelikli görmezken, ülkemiz Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından pandemi döneminde yaşlılara hizmet sunumu açısından en başarılı ülkeler arasında gösterildi. Demografik dönüşüm nedeniyle yaşlı nüfus artıyor. Toplumlar, yaşlı nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak üzere hazırlıklı olmalı.
Pandemi döneminde toplum yaşlıların farkına vardı. Yaşlılığın, hem ihtiyaçların karşılanması hem de özen gösterilmesi gereken bir dönem olduğu daha iyi anlaşıldı. Salgın sürecinde ve sonrasında yaşlılara itibar ve değer göstermek, toplumların sorumluluğudur. Yaşlılık bilgelik ve itibar dönemidir. Toplum yaşlılara bu değerleri atfetmekten vazgeçmemeli."