'28 Şubat milletimizin değerlerine saldırıydı'
28 Şubat sürecinde başörtülü olduğu gerekçesiyle öğretmenlikten ayrılmak zorunda kalan AK Parti Milletvekili Özkal, '28 Şubat'ta alınan kararlar, milletin değerlerini hedef alan bir saldırıdır' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2016-02-27 13:50:22

Güncelleme Tarihi: 2016-02-27 13:50:22

AA'nın haberine göre, 28 Şubat sürecinde başörtülü olduğu gerekçesiyle öğretmenlik mesleğinden ayrılmak zorunda kalan AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hatice Özkal, "Milli Güvenlik Kurulunda 28 Şubat 1997'de alınan kararlar, milletin değerlerini hedef alan bir saldırı, hatta darbedir. Saldırının en önemli hedefi, imam hatipler ve başörtülü insanlardı" dedi.

Özkal, yaptığı yazılı açıklamada, 28 Şubat'ın üzerinden 19 yıl geçtiğini, kararlarla başlayan zorlu sürecin birçok insanı mağdur ettiğini belirtti.

Türkiye'nin önünün defalarca darbelerle kesildiğine dikkati çeken Özkal, şöyle devam etti:

"Milli Güvenlik Kurulunda 28 Şubat 1997'de alınan kararlar, milletin değerlerini hedef alan bir saldırı, hatta darbedir. Saldırının en önemli hedefleri, imam hatipler ve başörtülü insanlardı. 28 Şubat halkımızın büyük kesimi için bir zulme dönüşmüştü. O süreç, ülkemize her açıdan çok şey kaybettirdi. Bir neslin eğitim hakkı elinden alındı. Tüm bu yaşanan zulümlere rağmen darbe teşebbüsleri son bulmadı. 17-25 Aralık darbe teşebbüsü de Türkiye'nin ilerleyişini durdurmak isteyenler tarafından uygulanmış bir senaryodur. Bugün bile demokrasiyi plan ve oyunlarla bozmak isteyenleri durdurmanın yolu, yeni anayasa ve başkanlık sisteminden geçmektedir."

"28 Şubat mağdurlarından biriyim"

Binlerce kişi gibi kendisinin de 28 Şubat mağduru olduğunu aktaran Özkal, başörtülü olması nedeniyle öğretmenlikten ayrılmak zorunda kaldığını belirtti.

Tutkuyla yaptığı öğretmenlik mesleğinden ayrılmak zorunda kalmasının burukluğunu yıllarca taşıdığını ifade eden Özkal, açıklamasına şunları kaydetti:

"28 Şubat kararlarını izleyen süreçte ramazan ayının ilk cuma günü okuluma, öğrencilerime gidiyordum. Dönemin verdiği sıkıntılardan dolayı kimseye görünmeden derse girmeye çalışırken 'Başörtülü olarak derse giremeyeceğim' söylendi. Aynı süreci üçüncü kez yaşıyordum. Savunmalar, soruşturmalar derken çok sevdiğim öğretmenlik mesleğinden ayrılmak zorunda kaldım."