Kelkitoğlu ABD'nin, IŞİD ile mücadele etmesi halinde El Kaide'ye yardım etmeyeceğini savundu. Büyük ülkelerin dış politikalarını eleştiren yazar, ABD'nin PYD'yi 'terör örgütü' olarak kabul etmemesine de değindi.
İşte o yazı:
En az 4 yıl var ki; Türkiye, bugün Suriye'de yaşananların olmaması için gereken uyarıları yapmış, çözüm önerilerini de sunmuştu. Şimdi, bunların ayrıntısına girecek değilim. ‘Güvenli bölge', ‘uçuşa yasak bölge' gibi uyarıları dün gibi hatırlıyoruz.
Peki, ne yaptı müttefik dediklerimiz? Bütün bu önerilere kulak tıkayarak, kendi oyunlarını sahnelemek istediler.
Ve durum ortada! Bölge, terör örgütlerinin cirit attığı, koca koca ülkelerin kısa vadeli hesaplarını görmek için her türlü yolu mubah saydıkları bir yer haline geldi.
Yaşananları, yapılan kirli hesapları en iyi analiz eden Türkiye ise, kendi çıkarları doğrultusunda harekete geçti.
Ne mi yaptı?
‘DAEŞ'le mücadele ediyorum' bahanesiyle, Suriye'nin kuzeyinde oluşturmaya çalıştıkları koridoru PKK'nın Suriye'de kolu olan PYD'ye bırakmak isteyenlere tokat attı! Başından beri, müttefiklerinin gözüne soktuğu ‘kırmızı çizgileri'ni bu kez Fırtına obüsleriyle gözlerine soktu!
Yaşananlar bu kadar basit!
Bu arada, Türkiye yerine terör örgütleriyle müttefiklik yapmaktan geri durmayan çevreler yine harekete geçti. Önce ABD, ardından Avrupa Birliği, Türkiye'nin bombardımanı derhal durdurması telkininde bulundu.
Sonra da müttefikimiz gibi görünen ABD'ye soralım; ne diyor ABD? ‘PYD terör örgütü değildir. Bölgede DAEŞ'le mücadele ediyor'. Bu açıklamanın akılla, mantıkla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Terör örgütleri arasında ayrım yapılmaz ve ‘benim örgütüm' yaklaşımı, büyük ülkelerin dış politikasına yakışmaz.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ