Abdülkadir Selvi: Tehlikenin farkındayız
Abdülkadir Selvi, seçime 3 gün kala seçimin iki kritik partisi AK Parti ve HDP'yi ele aldı...

Oluşturma Tarihi: 2015-06-04 08:07:25

Güncelleme Tarihi: 2015-06-04 08:07:25

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, bugünkü "Tehlikenin farkındayız" başlıklı yazısında 7 Haziran Genel Seçimleri'ne 3 gün kala AK Parti'nin tek başına iktidar olup-olmama ve HDP'nin geçip-geçmeme ihtimallerini değerlendirdi. AK Parti için "seçim sonuçları ile sadece iktidar belirlenmeyecek, parti içi güç dengeleri de bundan etkilenecek," Selvi, HDP'nin barajı aşması durumunda "Kürtlerin bölünmeyi değil Türkiye'yi yönetmeye talip olmaları sonucunu doğurur mu? Barajın aşılmasıyla birlikte bunların sağlanması demokrasimize ve milli bütünlüğümüze önemli bir katkı olacak," dedi.

İşte Abdülkadir Selvi'nin yazısından bir bölüm:

Seçimler için sayılı günler kaldı. Üç gün sonra sandık başında olacağız. 8 Haziran'dan sonra yeni dengeler ortaya çıkacak. Bu seçimlerde ön plana çıkan iki nokta var.

1-Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun AK Parti Genel Başkanı olarak ilk seçimi. AK Parti için tek başına iktidar olacak mı olmayacak mı tartışmalarının yapıldığı hayati bir seçim olacak.

Seçim sonuçları ile sadece iktidar belirlenmeyecek, parti içi güç dengeleri de bundan etkilenecek.

2- HDP'nin barajı aşıp aşmama konusu.

Barajı aşarlarsa, PKK-HDP çizgisi açısından bir ilk olacak. PKK-HDP çizgisinin tarihinde önemli sıçrama noktaları var. HEP'le birlikte bir siyasi parti olarak ortaya çıkılması, dokunulmazlığı kaldırılan DEP'lilerin Meclis'ten alınarak cezaevine konulması hareketin gelişmesinde önemli kilometre taşlarını oluşturuyor. HDP'nin barajı aşarak parlamentoya girmesi ise üçüncü evreye geçiş olacak. Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte yakaladığı, ”Türkiyelilik” rüzgarını geliştirerek sürdürebildiği müddetçe HDP'nin önünde Türkiye'nin ana muhalefet partisi olma fırsatı duruyor. Barajı aşamadığı taktirde yönünü tekrar dağa, çatışmaya ve şiddete çevirdiği taktirde HDP açısından kayıp günler başlamış olacak.

Kürtlerin yönünün Ankara olması, mücadele zemini olarak dağları değil parlamentoyu tercih etmeleri açısından siyasi mücadelelerini hep önemsedim. HDP'nin barajı aşması, Türkiye ile gönül bağlarını koparanların yeniden kazanılmasına hizmet eder mi? Kürtlerin bölünmeyi değil Türkiye'yi yönetmeye talip olmaları sonucunu doğurur mu? Barajın aşılmasıyla birlikte bunların sağlanması demokrasimize ve milli bütünlüğümüze önemli bir katkı olacak.

Ancak barajı aşmadığı taktirde HDP'ye gönül vermiş olan Kürtlerin gönül bağlarının tamamen kopması, “İşte denedik demokrasi ile olmuyor” denilerek adresin tekrar dağlar ve çatışma ortamı olması ve 6-8 Ekim olaylarında olduğu gibi bölgenin bir yangın yerine çevrileceği endişesi söz konusu. Mardin mitingindeki pankartta yer aldığı gibi, ”Barajı aşarsak bizler Bulutuz, Güneşiz, Yağmuruz.

Barajı aşamazsak Benim meskenim dağlardır, dağlar” mı denilecek?

HDP'nin barajı aşıp aşmaması Kandil ve İmralı arasındaki güç dengelerini de önemli ölçüde etkileyecek. Öcalan'ın liderliği açısından da önemli bir sınav olacak. Öcalan, “Tek lider” ya da “Doğal lider” arasında gidip gelecek.

Seçim sonuçları iktidar ve muhalefet cephesinde birçok gelişmeye gebe. 7 Haziran sonuçlarına göre kartlar yeniden karılacak, yeni dengeler ortaya çıkacak. 7 haziran'da millet, sandıkta iktidara da muhalefete de önemli mesajlar verecek.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!