Adalet Bakanı ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanı Kenan İpek, HSYK'nın açığa alma ve ihraç karalarına ilişkin olarak yaptığı yazılı açıklamada, "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Anayasamızın 159. maddesine ve 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu hükümlerine göre çalışmalarını sürdürmektedir. HSYK, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği çerçevesinde geniş tabanlı temsil esasına göre, üyelerinin çoğunluğu yargı mensupları arasında yapılan seçimle birinci sınıf hakimlerden teşekkül etmektedir. Aynı zamanda Kurulumuzun bir kısım üyeleri de, yüksek mahkemelerden seçilen yüksek yargıçlardan oluşmaktadır. HSYK, tüm kararlarında yargı hizmetlerinin, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesi çerçevesinde yerine getirilmesini gözetmektedir. Unutulmamalıdır ki, kuvvetler ayrılığı sisteminde HSYK yargının temel organlarından biridir" dedi.
"KİŞİLİK HAKLARINI İHLAL EDEN YORUMLAR YAPILMAKTADIR"
"Kurulumuzun son günlerde verdiği açığa alma ve ihraç kararlarıyla ilgili olarak, bazı basın yayın organlarında Kurul üyelerimiz hakkında karalayıcı ve itham edici bir şekilde algı oluşturmaya matuf haberler yayımlanmakta, kimi siyasilerce de durumun gerçek mahiyeti göz ardı edilerek, kişilik haklarını ihlal eden yorumlar yapılmaktadır" diyen Bakan İpek, şunları kaydetti:
"Kamuoyunun gündemine gelen soruşturmalar Türkiye Cumhuriyeti ve kurumlarının bir yapı tarafından ele geçirildiği iddialarına ilişkindir. Soruşturmalar yargı bağımsızlığı çerçevesinde görevli Cumhuriyet başsavcılıklarınca yürütülmektedir. Kurulumuzun gündeme gelen kararları ise, bu soruşturmalara konu olaylara dahil olduğu müfettiş inceleme ve soruşturma raporlarıyla tespit edilen yargı mensuplarına yöneliktir. Anayasamızın 138. Maddesiyle teminat altına alınan yargı bağımsızlığına Kurulun müdahalesi asla söz konusu olamaz.
Soruşturmalara konu malum yapının yargı içinde uzantılarının olması iddiası karşısında Kurulumuzun harekete geçmesi olağan ve yasal bir durum, hatta bir zorunluluktur. Geçmişte bu konuyla ile ilgili iddialara kayıtsız kalınması, başta yargı mensuplarının olmak üzere tüm vatandaşlarımızın vicdanını derinden yaralamıştır. Yargıya güvenin yeniden ve tam olarak temini ancak bu tip iddiaların açıklığa kavuşturulması ile mümkün olacaktır.
Soruşturmaların selameti, sağlıklı yürütülmesi ve hukuk düzeninin devam ettirilmesi ile yargı hizmetlerinin hem yasal hem de etik açıdan sürdürülmesi için Kurulumuzca belli ihraç ve açığa alma kararları verilmiştir. Bu kararlara muhalif kalan üyelerin de bulunması Kurulun demokratik yapısının sonucu ve göstergesidir."
"BU KARARLAR ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAYA ÇALIŞILMASI KABUL EDİLİR BİR DURUM DEĞİLDİR"
Bu kararlar üzerinden siyaset yapmaya çalışılması, olumsuz hatta karalayıcı bir üslupla söylem geliştirilmesinin kabul edilir bir durum olmadığını belirten Bakan İpek, şunları kaydetti:
"Hatta bu karara imza atan üyeler hakkında ‘Hakim ve savcılar hırsızlar tarafından mesleklerinden ihraç edilmektedir' şeklindeki hakaret içeren beyanların siyasi etikten öte hak ihlali olduğu görülmektedir.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcıları ile yargılama yapan hakimlere yönelik yakışıksız benzetmeler, yalnızca soruşturmaları yürütenleri değil aynı zamanda tüm yargı mensuplarımızı yaralayacak nitelik arz etmektedir.
Diğer yandan, Kurulumuzun bir üyesinin giyimi üzerinden yapılan yorumlar, din ve inanç özgürlüğünü hafife alan bir zihniyeti yansıtmaktadır.
Kurulumuza yöneltilen asılsız iddia, itham ve karalama çabalarının, kamuoyunda yargıya ve Kurulumuza duyulan güveni sarsma, sürdürülen soruşturmaları engelleme ve etkisizleştirme gibi amaçlar taşıdığı son derece açıktır. Bu doğrultuda üyelerimizin kişilik hakları ihlal edilmekte, hedef gösterilmekte, haklarında tahkir edici beyanlar ortaya konmaktadır. Bütün bu mesnetsiz iddia ve söylemlere karşı ilgili Kurul üyelerimizin hukuk çerçevesinde yasal haklarını kullanacağının bilinmesini istiyoruz.
Bu süreçte halkımızın tarafsız değerlendirmelere itibar ederek, konuları sağduyu ile değerlendireceğine olan inancımız tamdır."
(İHA)