'Adalet terazisinin dengesini korumaya mecburuz'
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, adalet terazisinin dengesini korumaya mecbur olduklarını ifade etti.

Oluşturma Tarihi: 2015-10-14 13:07:17

Güncelleme Tarihi: 2015-10-14 13:07:17

Ajansların haberine göre, Danıştay Başkanlığı, Yargıtay Başkanlığı ve TOBB tarafından ortaklaşa düzenlenen 'Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları Sempozyumu' Antalya'da başladı. İki gün sürecek sempozyumun açılışına TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da katıldı. Açılış konuşmasını yapan Rifat Hisarcıklıoğlu, Ankara'da düzenlenen bombalı saldırıda hayatını kaybedenleri andı, yaşanan olayı kınadı. Konuşmasında hukukun önemine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, gelişmiş ülkelerin bugünkü seviyelere ulaşmalarında, hukuk devleti kavramına sahip çıkmalarının payının büyük olduğunu ifade etti.

En büyük siyasi ve iktisadi güce sahip ABD'de, başkanların genelde hukukçular arasından çıktığına dikkat çeken TOBB Başkanı, şunları kaydetti:

"Çünkü hukuk nosyonuna sahip olmak, hem kamu idari yapısını, hem de insan ilişkilerini daha çabuk ve etkili şekilde anlamayı sağlıyor. Yine bakıyorsunuz, hukuk eğitimi, ABD'de en çok önem verilen eğitim konularının başında geliyor. Hukuk eğitimi almak başlı başına bir ayrıcalık olarak görülüyor. Yine bizim kültürümüze, inancımıza bakıyoruz. Mülkün temelinde adaletin olduğunu görüyoruz. O yüzden de adalet terazisinin dengesini korumaya mecburuz. Çok beğendiğim bir söz var. Adalet kutup yıldızı gibidir. Yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner."

En büyük arzularının hukukun en iyi şekilde işlemesi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, iyi işleyen bir hukuk sisteminin olmadığı yerde, bireylerin birbirlerine ve kurumlara karşı güveninden söz edilemeyeceğini ifade etti. Böyle bir ortamda huzurun olmayacağını, sağlam bir ekonomiden de söz edilemeyeceğini belirten Rıfat Hisarcıklıoğlu, "Bu nedenle, huzurumuz ve güvenimiz için, güçlü bir ekonomiye sahip olmanın temel şartlarının başında; iyi işleyen bir hukuk sistemine sahip olmak gelmektedir." dedi.

"YARGI EVRENSEL HUKUK ÇERVESİNDE HAREKET ETMELİ"

TOBB Başkanı, yargının, mutlaka evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde, Anayasa, yasalar ve vicdan ile hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onun için vicdan faktörü çok önemli. Biz evrensel hukuk normlarını baz alan bir sistem arzu ediyoruz. Anayasamızın kolay, anlaşılır, sade bir anayasa olmasını arzu ediyoruz. Yasalarımızın kısa, öz ve anlaşılır olmasını arzu ediyoruz. Bunun yanında, yargı sisteminin hem bağımsız hem tarafsız işlemesi gerektiğini söylüyoruz. Bunlarda ne kadar başarılı olursak demokrasimiz ve ekonomimiz o kadar güçlenecek. Daha güçlü bir ülke, daha zengin bir millet olacağız."

"DAVA AÇMAYI VE MAHKEMELERİ SEVEN MİLLET OLDUK"

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, iş dünyasında vaktin önemine dikkat çekerek, ticari ihtilaflarda çözümünün hızlı, pratik ve güvenilir bir şekilde yapılmasının önemli olduğunu kaydetti. Ticari uyuşmazlıkların adil bir çözüme ulaşmadığı bir ortamda, iş dünyası atacağı adımları güvensiz atmak zorunda kalacağını belirten Hisarcıklıoğlu, bunun bir sonucu olarak, ticaret ve ekonomik büyümenin olumsuz etkileneceğini vurguladı. Son yıllarda toplum olarak husumeti, dava açmayı, mahkemeleri seven bir millet haline gelindiğini anlatan TOBB Başkanı, şöyle tamamladı: "Uyuşmazlığın miktarı konusu ne olursa olsun, uzlaşma yerine mahkemeleri tercih eder hale geldik. Mahkemelerimiz, hakimlerimiz artık bu yükü kaldıramıyor. Ticaret mahkemelerinde bir dava ortalama 311 gün, İş mahkemelerinde 381 gün, fikri ve sinai haklarda ise 425 gün sürüyor. Bu süreçte de herkes zarar görüyor. Bu nedenle, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin, diğer ülke uygulamaları da incelenerek çeşitlendirilmesi ve yaygınlaştırılması; uzlaşma kültürünü yaygınlaştıracağı gibi, yargının iş yükünü hafifletecektir. Politik riski düşük bir yatırım merkezi olacaktır. Zira ekmek ve su, yaşam için nasıl ihtiyaç ise refah, zenginlik, demokrasi için de hukuk öyle bir ihtiyaçtır. Biz ekonomi alanında ne yaparsak yapalım, eğer bir hukuk devleti olmamızla ilgili sıkıntı yaşanıyorsa; bu başarıların hiçbiri kalıcı olmayacaktır."