Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın iktidara yakın bazı televizyonlara YSK ve RTÜK tarafından kesilen cezaları eleştirirken söylediği "Özel televizyon bu, istediğini çıkartır, istediğini çıkarmaz. Bu cezalar basın özgürlüğüne aykırı, düpedüz sansür" sözleri değerlendirdi. "Erdoğan'ın bu yaklaşımına 'Ne kadar da harika' diyebilmemiz için şu beş şartın oluşması gerekir" Ahmet Hakan, maddeleri şöyle sıraladı:
CUMHURBAŞKANI Erdoğan diyor ki:
“Özel televizyon değil mi bu? İstediğini çıkarır, istediğini çıkarmaz. İstediğine yer verir, istediğine yer vermez. Kime ne?”
*
Bu yaklaşım karşısında...
-Ne kadar da süper, ne kadar da harika!
-Amma liberal bir görüş, aşkolsun!
-Fakat çok şahane azizim!
-İşte muhteşem ötesi bir özgürlükçülük!
Diyebilmemiz için...
Şu 5 şartın yerine getirilmesi kaçınılmazdır:
-ŞART BİR: Devlet gücüyle havuzlar oluşturulup televizyon kanalları satın alınmayacak.
*
-ŞART İKİ: Devlet gücü kullanılarak bazı televizyon kanallarına oluk oluk kamu reklamı akıtılmayacak.
*
-ŞART ÜÇ: Devlet gücü kullanılarak bazı kanalların üzerine gidilmeyecek.
*
-ŞART DÖRT: Devleti temsil edenler, bütün partilere eşit ve adil yer vermek isteyen kanallara ambargo uygulamayacak.
*
-ŞART BEŞ: Devleti temsil edenler, özel sektörün tüm kanalları karşısında eşit ve adil olacak.
*
Eğer Cumhurbaşkanı, süper özgürlükçü yaklaşımını, bu beş şartla sınırlandırırsa... Kendisini avuçlarım patlarcasına alkışlamak boynumun borcu olacaktır.
Müjde Cem! filmini hiç beğenmedim
EĞER ben herhangi bir Cem Yılmaz filmini beğenirsem...
-Film, kesin gişede çakılır.
-Ahalimiz filmde beklediğini bulamaz.
-“Bu ne ya? Hiç güldürmedi” tepkisi alır.
-“Ben Recep İvedik'in yenisini bekliyorum ağa” derler.
*
Cem Yılmaz'a müjde:
Yeni filmini hiç beğenmedim.
Kayyum utancı
EL konulan Cemaat şirketlerinin başına atanan kayyumlara 105 bin lira maaş ödeniyor ya...
Kayyumlar, “105 bin lira çok, maaşımızı indirin” demişler.
Kısacası...
Kayyum bile utandı.
Üst üste dört film izlerseniz ne olur?
-GAİPTEN “Beşinciyi de izle, beşinciyi de izle” diyen sinsi ve hain bir ses işitirsiniz.
*
-Dördüncü filmin sonunda beyniniz birbirine benzemeyen karakterlerin işgaline uğrar.
*
-Üçüncü filmin sonunda kendinizi iş çıkışı metrobüse binmiş gibi hissedersiniz.
*
-İkinci filmin sonunda “Araya bir kovboy filmi mi alsam” diye içinizden geçirirsiniz.
*
-Birinci filmin sonunda kendinizi en az 17 film izleyecek gibi hissedersiniz.
Bahçeli ne der acaba
NASIL olsa ikisi de çekik gözlü diyerek...
Çinli yerine Kuzey Koreliye saldırmışlardı.
MHP Lideri Bahçeli de “İkisi de çekik gözlü, ne fark eder efendim” diye yorum yapmıştı.
*
Şimdi ise Rusya yerine Hollanda Konsolosluğu'na saldırmışlar.
Gözler MHP Lideri Bahçeli'de...
Acaba “İkisi de gâvur, ne fark eder efendim” der mi acaba?
Meclis Başkan adayları
-İSMAİL KAHRAMAN (AK Parti): Türk İslam sentezinin ağır abilerinden... Birlik Vakfı'nın babalarından... Erdoğan'a da yakın, Davutoğlu'na da... Ama Erdoğan'a iki tık daha yakın. Başkanlık çantada keklik onun için.
*
-GÜLSÜN BİLGEHAN (CHP): “İsmet Paşa'yı çok hırpaladılar, torununu aday gösterelim de hatırasını hayırla yâd etmiş olalım” dedi CHP sanırım... Yoksa Baykal'ı aday gösterirlerdi.
-YUSUF HALAÇOĞLU (MHP): Seçilme ihtimali olan Ekmeleddin Bey'i seçtirtemeyince... Seçilme ihtimali olmayan Yusuf Halaçoğlu'nu aday gösterdiler. İlginç bir parti MHP vesselam...
*
-DENGİR MİR MEHMET FIRAT (HDP): İstikrar diye işte buna denir. 7 Haziran'da kimi aday gösterdiyseler, şimdi de aynı ismi aday gösteriyorlar. Bakalım Dengir Bey, partisinden kaç oy fazla alacak?
Ve Nietzsche yanıldı
NIETZSCHE'nin on üç bin iki yüz seksen sekiz özdeyişi arasında en çok bilineni şudur:
“Seni öldürmeyen şey, seni güçlendirir.”
Ve Nietzsche yanıldı.
İşte görüyorsunuz:
Bizi öldürmeyen bir şey var ortada ve biz hiç de güçlenmiyoruz.
Hutbe tamam, şimdi sıra cuma gösterisinde
DİYANET İşleri Başkanlığı, çok önemli bir görev ifa etti.
“IŞİD'in İslam'a yaptığı kötülükler” konulu bir hutbenin tüm camilerde okutulmasını sağladı.
“IŞİD, aslında İslam'a saldırıyor” dedi.
*
Hey Müslümanlar!
İşitiyor musunuz?
Diyanet İşleri Başkanımız “İslam saldırı altında” diyor.
Saldıranın adresini de veriyor:
IŞİD adı verilen barbarlar örgütü!
*
Ne duruyorsunuz yahu!
-Beyazıt Camisi'nden çıkışta bir gösteri yapsanıza...
-“Tekbir” sesleri arasında IŞİD'e layık olduğu muameleyi çeksenize...
-Lanetlesenize şu barbarları...
-Lanetlesenize dininizi töhmet altında bırakan bu başıbozuk çeteyi.