Çoğu kültürde, özellikle Amerika'da, insanlar çok daha az ailece birlikte yemek yiyor. Örneğin bir Amerikalı her beş öğünden birisini arabasında yiyor; her dört Amerikalıdan biri her gün en az bir öğünü fast food olarak yiyor; Amerikalı ailelerin büyük bir çoğunluğu ise haftada beş günden daha az birlikte tek bir öğün yiyorlar. Oysa birlikte yemek yemeyen insanlar, sevdikleriyle birlikte anlamlı zaman geçirme fırsatını değerlendiremiyor.
Psikolojik bir anahtar
Birlikte yemek yememe ile ilişkilendirilen bu negatif etkilerin iki büyük sebebi var: Birincisi dışarıda yemek yediğimizde – özellikle çocukların aileleri olmadan gittikleri ucuz yerlerde – çok sağlıklı yemekler yemiyoruz. Genel olarak ev dışında yenen yemeklerin, ev yapımı yemeklere göre yüksek yağ ve tuz oranı ve kalorili içeriği nedeniyle daha sağlıksız olduğu söylenebilir.
Birlikte Yemek kitabının yazarı Alice Julier bunu çok güzel özetliyor: “Fiziksel ve psikolojik sağlığın anahtarı, basit yemek ve birlikte yemektir.”
Çocuklar için pozitif yönlendirme
Çocuklar genellikle ailelerinin tutum ve alışkanlıkları model alırlar. Özellikle akşam yemeği zamanı, çocukları sağlıklı beslenme konusunda bilgilendirmek ve yönlendirmek açısından değerlidir. Özellikle ergenlik dönemindeki gençler, aileleriyle yedikleri yemekler sırasında daha normal porsiyonda ve daha sağlıklı besinler tüketmektedirler.
Çocuklar sağlıklı beslenme konusunda anne-babalarını bu ölçüde rol model olarak alma eğilimindeyken, anne-baba olarak sizler de üzerinize düşen sorumluluğu yerine getirmelisiniz. Haftada en az 3 akşam yemeğinde aile bireylerinin tam olarak katıldığı akşam yemeklerini aile alışkanlığına dönüştürmeniz, aile içi iletişiminizi de güçlendirecektir.