Sır, gizli kalması ve herkese söylenmemesi gereken şey. Başkaları duyunca, ya mahcup oluruz veya o işi başaramayız. Bu bakımdan sır saklamak, başarının önemli sebeplerinden biri. Sır sayılabilecek işler gizli tutulmalıdır.
Bir çok devlet adamı, başarılarının en mühim sebebinin sır saklamak olduğunu bildirmişlerdir.
Padişahlar daima öyle bir yol tutmuşlar ve öyle hayat sürmüşlerdir ki, sırlarını hiç kimse, hatta hanımları da bilmezdi. Fatih Sultan Mehmet Hanın, "Yapacağım işleri, sakalımın bir kılı bile bilse, onu kopartırım" dediği meşhurdur.
Sırrını söyleyen ekseriya pişman olur. İnsan, söylemediği sözün hakimi, söylediği sözün mahkumudur. Herkes kolay sır saklayamaz.
Sırrı gizleyebilen insan, çok az olduğu için, sırrımızı başkalarına söylememiz uygun olmaz. Başkalarının bize söylediği gizli şeylerini de, adeta unutmalıyız, hiç kimseye söylememeliyiz! Cenab-ı Hakkın bir ismi de Settardır.
Dinimizde de sır saklamak samimiyetin ve güvenin göstergesi niteliğindedir.
Aile bireyleri arasında ise ortak kanaat taşınan ve dışarıda lanse edilmemesi gereken bir sır durumunda bunun deşifre edilmemesi önem arz ediyor.
Bihlassa meşru çerçeve bunun sınırı. Eşlerin birbirlerinin ya da çocuklarının sırrını deşifre etmesi beklenemeyeceği gibi ahlaki yönden sır olarak kalması gereken durumların ifşası sadece aile için değil tüm toplum için de müteselsil bir soruna da yol açabilmektedir.
