'Ak Parti camiasına küresel operasyon'
Gazeteci Yazar Çağlar Cilara AK Parti ile ilgili bir yazı kaleme alarak AK Parti içerisinde yaşanan ayrışma iddialarını ve dış etkenleri masaya yatırdı. AK Parti'ye küresel bir operasyon yapıldığını ve bu operasyonun bir çok ayağının olduğunu ifade eden yazar, son dönemlerde gazeteci sıfatıyla ortaya çıkan isimleri de sert bir dille eleştirdi. Cilara, 'Fitneyi tabana yaymak için kullanılan bu kişilerin gazetecilikle alakaları bile yok' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2016-03-08 22:47:20

Güncelleme Tarihi: 2016-03-08 22:47:20

İşte Çağlar Cilara'ın "Ak Parti camiasına küresel operasyon" başlıklı yazısı 

Birileri, Erdoğan gitsin istiyor. O birileri, PKK'yı, paralel yapıyı ve CHP'yi elinde kukla gibi oynatıyor. Erdoğan'ın ancak içeriden bir ayrışma yoluyla devrileceğini inananlar Gül üzerinden nifak çıkarıp, PKK, CHP ve paralel yapıyı kullanıyor.

Kurdukları senaryoya göre, Erdoğan'dan kurtulmak için parti içinde kavga çıkarıp, Gül üzerinden partiyi bölecekler. Çünkü, uluslararası sistem, CHP ve PKK/HDP siyasetinin Türkiye'de olağan durumlarda iktidar olamayacağını iyi biliyor. Ancak Ak Parti'den de kurtulmak lazım. Kendilerinin iktidar olamayacağını CHP ve PKK/HDP de biliyor.

Bu yüzden Türkiye'de muhalefetin ürettiği siyasetin oturduğu zemin, projeleri hayata geçirip vatandaşların mutluluğu için çalışmak değil, hazıra konmak, yani, yıpranmış bir iktidarın oluşturacağı boşluktan faydalanmak. Hizmet üretmek, millet için çalışmak onlara hep zor geldi.

Kolay yol, sırtlarını meşru olmayan bir güce dayayıp, iktidar partisini içeriden yıpratıp hazıra konmak.

Türkiye'de muhalefet partileri ne zaman köşeye sıkışsalar, iktidar partisinin dağılıp, güç kaybetmesini bekliyorlar. Çünkü kendileri, milleti yanına alıp yol yürümeyi beceremiyorlar, umutlarını iktidar partisindeki ayrışma senaryolarına bağlıyorlar.

CHP'nin ve PKK/HDP'nin hesabı bu. Onlardan bu isteniyor. Bunlara, Ak Parti'yi deviremediniz, beceremediniz, bari nifak çıkarıp partiyi ikiye bölün talimatı verildi.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül üzerinden Ak Parti'yi bölmek isteyenlerin hevesleri her seferinde kursağında kalmasına rağmen, çaresizlikleri nedeniyle defalarca bu yola başvuruyorlar.

Çünkü iktidarı devirmek için milletin gönlünü kazanamıyorlar. Yapabilecekleri tek şey, iktidarı içeriden yıkmak. Buda çok zor.

CHP, paralel yapı, Cumhuriyet Gazetesi ve PKK ortak bir dil kurup, kamuoyunu yönlendirip, iki kardeşin arasını açmaya çalışıyor.

Cumhuriyet, AK Parti'nin resmi web sitesinde yer alan kurucu üyeler listesinden Gül'ün isminin silindiği yalanını ortaya atmıştı. PKK, Erdoğan'ı devirip Gül'ü getirin hatta başkan olsun anlaşalım diyor, CHP ise Gül üzerinden PKK'nın bu isteğine zemin hazırlıyor ve Gül ile Erdoğan'ın arasını açmaya çalışıyor. Bu söylediklerim iddia değil, somut hadiseler. Şimdi örneklere bakalım.

PKK, Gül gelsin diye açıklama yapıyor, anında CHP'den, Erdoğan Gül'ü terörist ilan edecek, araları açılacak şeklinde açıklama geliyor. PKK'nın bu çıkışına, iki liderin arasını açma gayreti göstererek CHP destek veriyor. Yani, birbirlerini tamamlıyorlar.

Bülent Arınç çıkışından sonra bu işin arkasında Abdullah Gül'ün olduğunu yazdılar. Paralel yapının elinde kalan güçsüz medyaları ve Cumhuriyet gazetesi bu tarz söylemleri sürekli haber yaptı ve algı oluşturmaya çalıştı.

Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 11. Cumhurbaşkanı Gül, Ankara'da buluşup bu söylentilere tokat gibi cevap verdi.

Bu buluşmaya rağmen hala CHP milletvekili Veli Ağbaba, "Erdoğan Gül'ü terörist ilan edecek" söylemini ortaya atıyor. CHP herkesi kendisi gibi zannediyor. Atatürk'ten sonra yasakların ardından ikinci kez partiyi kuran liderleri Deniz Baykal'ı milli bir duruş sergilediği için partiden ihraç etmeye çalışanlar, Erdoğan'ın, Gül'ü terörist ilan edeceği gibi saçma bir ithamda bulunuyorlar.

Uluslararası güçler, PKK'ya, halkın destek vermediğini görünce tıpkı CHP'de yaptıkları gibi umutlarını halka değil, Ak Parti'nin dağılmasına bağladı.

Terör örgütü sırtını dayadığı güçlerden aldığı talimat gereği Gül ile ilgili açıklamalar yaptı. Cemil Bayık ve Nurettin Demirtaş gibi ağır topların ikisinin birden Gül ile ilgili açıklama yapmaları tesadüf değil. Bayık, Gül'ün partinin başına geçmesi durumunda destek vereceklerini söylerken, Nurettin Demirtaş, başkanlık sistemi gelirse Gül'ün başkan olarak kabul göreceğini söylüyor. Bu biraz önce anlattığım gibi bir plan.

Uluslararası güçlerin, PKK'nın ve CHP'nin bu oyununa Ak Parti tabanının inanması çok güç.

Taban, partinin kurucularına sonsuz saygı duyuyor. Gül, gittiği her yerde vatandaşların aşırı sevgisi ile karşılanıyor. Onu bağrına basanlar ağırlıkla, yıllarca hizmet ettiği Ak Parti tabanı. Gül'ün tabandan kopmadığını gördükçe sürekli bu tarz söylemleri tekrarlıyorlar.

Erdoğan ve Gül'ün aralarındaki bağın kopmadığını sürekli anlatmaları gerekmiyor. İki lideri bu benzer iddialarla meşgul etmek gerekmez.

Zaman zaman biraraya gelerek dava arkadaşı olduklarını zaten gösteriyorlar.

Gül, bu partinin kurucusu. Ak Parti tabanı, kendi partilerini kuran ve ülkeye yıllarca hizmet eden önemli bir ismi PKK ve CHP sevinsin diye gönlünden silmez. Ak Partililer şunu iyi bilir; ayrılık ancak düşmanı sevindirir.

Ak Parti'yi parçalamak isteyen bazı yazar çizer takımları ise bu tür planlara alet olup parti içinde nifak çıkarmaya çalışıyor. Bunlar ise camiadan gibi gözüküp camia adına konuşuyormuş izlenimi veriyorlar. Bu kişilere dikkat edin geçmişleri karanlıktır. Bir anda ortaya çıkan bu tipler Ak Parti camiasına sonradan sızdılar. Bunların görevi bu tür operasyonları tabana inandırmak. ve ayrışmayı körüklemek. Karşı taraf yazarsa camia inanmaz ama Ak Partili gibi gözükenler yazarsa daha inandırıcı olur. Fitneyi tabana yaymak için kullanılan bu kişilerin gazetecilikle alakaları bile yok.