AK Parti'nin alması gereken tedbirleri maddeler halinde sıralayan yazar, 'mesele bir parti meselesi bir “Dava” meselesi olarak görülmemeye devam edilirse ve ortak akıl, istişare gibi kavramların gereği yapılmazsa, AK Parti'nin hızla erimekten kurtulamayacağını belirtiyor.
İşte Nevzat Çiçek'in yazısı;
AK Parti kendi birlik ve beraberliğini bozmaya devam ederse,
Grupçuluk, hizipçilik, hemşericilik yapılır ve bu partiye ve aday belirlemeye yansımaya devam ederse,
Cumhurbaşkanı Erdoğan için “AK Parti'nin manevi lideri ve taban üzerinde güçlü bir etkiye sahip”
diyerek alttan Erdoğan'a “köşeye çekil” denilmeye devam edilir ve bu ikilik kurnazca işletilirse,
"Bunlar çok kibirlendi”, “Toplumu çok kamplaştırıyorlar”, “Beş para etmez adamları adam ettiler” gibi
söylemler teşkilatlarda ve halkta söylenmeye devam edilirse,
Aday seçiminde teşkilatları dinlemez, ehliyete bakmaz ve “Hamili yakınımdır” ile “Hiç”ler milletvekili
gösterilmeye devam edilirse,
Kendisinden kopan ve kendisine oy vermeyen Kürtler başta olmak üzere toplumun farklı kesimlerini
suçlayacağına, suçu kendisinde aramaya başlamazsa,
Saadet Partisi ile ittifak yapmaz ve kendi geleneğine yakın oluşumlarla ittifakları yapmamakta
direnirse,
Doğu ve Güneydoğu'da farklı ittifaklara gitmez ve ufak hesapları yapmaya devam ederse,
Konusunda uzman danışmanlar fazlasıyla istihdam edilmezse,
Bürokraside atamalar, görevlendirmeler birkaç sendikaya yâda oluşuma teslim edilmeye devam
edilirse,
Anketlerin yerine halkın gerçek nabzı tutulmaya devem edilmezse,
çeşitli vakıf ve derneklerden gerekse de farklı cemaatlerden istenen milletvekili aday isimlerinin
birçoğu çizilmeye devam edilirse,
AK Parti yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadelenin kendisine kazandırdığını görmezse,
Belediyeler ciddi anlamda denetlenmemeye ve silkelenmemeye devam edilmeye devam ederse ve
buradaki heyecansızlık heyecana dönderilmezse,
AK Parti ciddi kopuş yaşayan gençlerle eski sıcak diyalogu tekrar kurmazsa,
Özellikle aşiret, şehir, ilçe ve etnik kimlikler dikkate alınarak adaylar belirlenmemeye devam edilirse,
Gençlik teşkilatı bir MGV, bir Nizam-ı Alem ve bir Ülkü Ocakları modeline doğru dönmezse,
Çözüm süreci ile Terörle Mücadele arasındaki dengede devletin caydırıcı gücü ile çözüm süreci
arasındaki çizgi kalınlaştırılırsa,
Temel Hak ve Özgürlükler noktasında bunları birileri istediği için vatandaşın hakkı olduğu için yapıldığı
veya yapılacağı vatandaşa doğru anlatılmamaya devam edilirse,
Bazı parti ve teşkilatlar tarafından her Kürd'ün PKK'lı olmadığı, HDP'ye oy veren 6 milyon seçmenin
“Şerefsiz” olmadığı görülmemeye devam edilirse,
Medyada AK Parti'ye yakın yazarlar ve çizerler entelektüel tartışma yerine gündelik politikanın
ürettiği argümanları meşrulaştırmaya devam ederlerse,
Elektrik meselesi, sulama kanalları gibi toplumun geniş kısmını ilgilendiren meselelere ciddi neşter
vurulmazsa,
Mesele bir parti meselesi bir “Dava” meselesi olarak görülmemeye devam edilirse,
Seçim vaatleri için yeni inandırıcı söylem ve programlarla halkın karşısına çıkılmamaya devam edilirse,
Yurt dışı oylar meseleleri ciddi olarak tekrar masaya yatırılmaz ve Avrupa Milli Görüş ile işbirliği
yapılmazsa,
Türkiye'de yükselen milliyetçilik üzerinden yapılan hesapların yanlışlığını görmezse,
Kamplaşmanın Ak Parti'ye zarar verdiğini ve toplumun diğer kesimleri ile makasın açıldığını hala
görmemekte ısrar ederse,
AK Parti'ye yakın medyada kişiler ile uğraşmanın vatandaşta tepki topladığını görmez, kişilerin
egolarını manşetler üzerinden tatmin etmesine izin verilmeye devam edilir ve ciddi bir fikir İslamcı
fikir gazetesi kurulmamaya devam edilirse,
Eylül Kongresi'nde güçlü bir liderlik vurgusu ortaya konmaz, partide birden fazla klik oluşmaya devam
eder ve “Bir” olunmazsa,
Ortak akıl, istişare gibi kavramların gereği yapılmazsa,
Ak Parti erimeye devam eder…Benden söylemesi