Dicle Haber Ajansı'nda (DİHA) yer alan habere göre, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ve HDP MYK üyesi Günay Kubilay'dan oluşan bir heyet, son dönemde yaşanan gelişmeler ve "Size savaş yaptırmayacağız" şiarı kapsamında başlattığı turlar kapsamında sivil toplum örgütlerine ziyaretler gerçekleştirdi. KESK ve DİSK genel merkezlerini ziyaret eden HDP heyeti, yaşananları paylaştı.
KİMİN OY İÇİN BARIŞI FEDA ETTİĞİ ORTADA
İlk ziyaretlerini KESK Genel Merkezi'ne yapan HDP heyetini, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy ve Hukuk ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Fatma Çetintaş'ın aralarında olduğu heyet karşıladı.
Basına kapalı yapılan ve yaklaşık 1,5 saat süren görüşmenin ardından Yüksekdağ gazetecilerin sorularını cevapladı. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın 'Dolmabahçe mutabakatı yoktur. HDP süreci oy için heba etti. Öcalan bunları duysa sopayla kovalar' açıklamasıyla ilgili yöneltilen soruya, "Süreci ve Türkiye barışını kimin oy için heba ettiği açık ve net bir şekilde ortada" sözleriyle cevap verdi.
Yüksekdağ, AKP hükümetinin ve Erdoğan'ın Türkiye'nin barış ve çözüm sürecini oy ve siyasi iktidar için gözden çıkararak feda ettiğini belirtti.
'SÜREÇ TEK BİR KİŞİNİN İKBALİNE KURBAN EDİLDİ'
Çözüm sürecinin tek bir partinin değil, yalnızca tek bir adamın iktidarı ve ikbaline kurban edildiğini vurgulayan Yüksekdağ, "Türkiye kalıcı bir barışa ulaşmak için çok tarihsel ve önemli bir eşiğe gelmişti. Barışa uzanıp almamıza çok az bir mesafe kalmıştı. Tam o süreç içerisinde Erdoğan'ın başkanlık hesapları devreye girmiştir. Barış ve çözüm süreçlerinin başkanlık hesaplarına uymadığı ve bir şey getirmediği sonucuna ulaşılmıştır. Bununla beraber süreç çözümsüzlük siyaseti ile önce askıya alınmıştır. Şu anki aşamada da dondurulmuş ve mekanizma durdurulmuş durumdadır" dedi.
'TOPLUMU APTAL YERİNE KOYMASINLAR'
Saray merkezli bir çözümsüzlük siyasetinin devreye sokulduğunu ve AKP hükümetinin de sarayın önünde sıraya dizildiğini vurgulayan Yüksekdağ, yaşananların Türkiye toplumu tarafından görüldüğünü söyledi. Yüksekdağ, "Bütün Türkiye'nin önünde cereyan eden bir gelişmeden bahsediyoruz. Karşısındakileri ne sanıyorlar acaba. Türkiye'deki halklar, seçmen kitleleri aptallar topluluğu mu? Böyle mi demeye çalışıyorlar bizlere" diyerek Akdoğan'ın sözlerine tepki gösterdi.
'VAR OLAN FOTOĞRAFI YUKARIDAN AŞAĞIYA AĞIZ BİRLİĞİ İLE İNKAR EDİYORLAR'
Bütün Türkiye'nin gözleri önünde cereyan eden bir Dolmabahçe buluşması olduğunu ve buluşma öncesinde yapılan hazırlıklar, görüşmeler ve hazırlanan metne dikkat çeken Yüksekdağ, bu gelişmelerin hepsinin de Cumhurbaşkanın bilgisi dahilinde olduğunu bir kez daha ifade etti. "Çok somut fotoğraflarıyla ortaya çıkardığı sonuçlarla net bir süreç var karşımızda. Şimdi çıkmış hepsi, yukardan aşağı yaşanan süreci gelinen noktayı inkar ediyor" sözleriyle hükümete tepki gösteren Yüksekdağ, bunun siyaset açısından yüz karası bir durum olduğunu söyledi.
'YALANSA HALKI NİYE OYALADINIZ'
AKP'nin, sürecin bir noktaya kadar getirilmesinin ardından kamuoyu karşısında bunların hiçbirisi olmamış gibi davranmasının kabul edilir bir durum olmadığını da kaydeden Yüksekdağ, "AKP'nin kabul edilmesinin zor bir çok davranışını gördük, ama böyle bir yalancılık ve inkarcılık AKP'ye bile fazla artık. Şimdiye kadar bir yalanla mı halkı oyaladınız? Biz yaşananların gerçek olduğunu biliyoruz. Ne söylediklerini net bir şekilde ortaya koymaları gerekiyor" şeklinde konuştu.
Yüksekdağ, "Barışın sağlanması, PKK'nin silahsızlanma çağrısı yapması için, kritik bir eşiğe gelinmiş ve buna çok yaklaşılmıştır. Erdoğan, Başkanlık hesapları HDP'nin aldığı oy oranıyla tehlikeye girdiğini görmesinden dolayı doğrudan müdahale etmiştir" sözleriyle Türkiye'yi bu politikaların sürüklediğine işaret etti.
'SAVAŞ YAPTIRMAMA SORUMLULUĞUMUZ VAR'
Yüksekdağ, sivil toplum kurumları ile yaptıkları ziyaretlerin amacının da "Yapılmak istenen savaşa dur demek" olduğunun altını çizerek, Türkiye'nin bir kere daha bir kişinin iktidar sevdası için savaşa sürüklenmesine izin vermeyeceklerinin altını çizdi. Ardından ise "Polis, gerilla, gençler hiçbir Türkiye Cumhuriyeti evladının bu süreç içerisinde yaşamını yitirmesine, gençlerin birbiriyle çatıştırılmasına göz yummayacağız" dedi.
Karşılarındaki iktidarın gözünü kararttığını ve kendi iktidarları dışında gördükleri hiçbir şeyin olmadığına dikkat çeken Yüksekdağ, "Tam da bu koşullarda onlara savaş yaptırmama sorumluğunu üstlenmemiz gerekir. Bunu bugün gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerle hep birlikte yapalım diyoruz. Aynı zamanda siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, demokrasi güçleri, ilerici ve vicdandan yana kesimler, akademisyenler hep birlikte yapalım bunu. Karşımızdaki güç zalim, zorba ve kendi iktidarından başka hiçbir şey düşünmeyebilir. Bu ülkeye, barışa gelin hep birlikte sahip çıkalım" çağrısında bulundu.
'KALDIRIN TECRİDİ, ÖCALAN'IN KİMİ SOPAYLA KOVACAĞINI GÖRELİM'
Barış için ziyaretlerini sürdüreceklerini ve bu kapsamda görüşmelerine devam edeceklerini belirten Yüksekdağ, savaş karşısında barış bloğunun kazacağını ifade etti.
AKP'ye, "Sayın Abdullah Öcalan üzerinde katı ve insanlık dışı bir tecrit uyguladıklarını unutturabileceklerini mi sanıyorlar" sorusunu yönelten Yüksekdağ, sözlerine şu cümlelerle devam etti: "O kadar akıl almaz, kabul edilemez bir manipülasyonla suçlarının üstünü örtme dilini kullanıyorlar ki, bizi şaşırtmayı başarıyorlar. Gerçekleri çarpıtma konusunda ustalaşmış durumdalar. Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kaldırsınlar. Kimi sopayla kovalayıp kovalamayacağıyla ilgilenmesinler. Kendi saçma sapan yakıştırma ve yorumlarıyla bir gerçeğin ve sorunun üstünü örtmeye çalışmasınlar."
'SARAYDAN SESİ VE İSTEĞİ DUYULMAYANLARLA YÜRÜYECEĞİZ'
"HDP'yi baraj altında bırakma operasyonunu Sayın Öcalan'a uygulanan tecritle başladılar" diyen Yüksekdağ, siyaset kurumlarının etkisiz hale getirilmeye çalışıldığına işaret etti.
CHP İLE GÖRÜŞÜLECEK
"Siyasetin merkezi olan Sayın Öcalan'a uygulanan tecride derhal son verilmeli" diyen Yüksekdağ, şöyle konuştu:
"Demokrasi ve barış alanının genişletilmesi çabası içerisinde olacağız. Her ne kadar karşımızdaki güç kapsamlı operasyonlar geliştirse de aslında AKP ve Erdoğan darlaşmış ve marjinalleşmiş bir yapı haline gelmiştir. Gittikçe Türkiye toplumundan, ihtiyacından kopuyorlar. Sarayın ve AKP'nin karşısındaki demokrasi ve barış bloğunun alanı tam tersine genişliyor. İster milliyetçi, muhafazakar, Kürt, Türk, AKP'ye oy veren olsun hiç kimse savaş istemiyor. Bu gün savaş isteyen saray ve aveneleridir. Biz bugün saraydan sesi ve istediği duyulmayanlarla birlikte yürümek istiyoruz. Sivil toplum örgütleriyle görüşmelerimiz sürerken CHP ile de bu kapsamda görüşeceğiz."
Akdoğan'a bir yanıtta Yüksekdağ'dan
Yüksekdağ, Yalçın Akdoğan'ın 'Öcalan bunları sopayla kovalar' değerlendirmesine de 'Kaldırsınlar tecridi Öcalan'ın kimi sopayla kovaladığını görelim' diyerek yanıt verdi.
10 Yıl Önce Güncellendi
2015-07-29 15:34:35
Haber Ara