Yeni Şafak Gazetesi yazarı Ali Bayramoğlu, bugünkü "Bir barış öyküsü…" başlıklı yazısında 1948 yılından bu yana FARC ile hükümet arasında yaşanan çatışmalarla birlikte, tarafların barış müzakerelerini değerlendirdi. Bayramoğlu, "Mevcut süreç barışı sağlamak için üçüncü deneme Kolombiya'da. İlk deneme FARC'ın başarısız partileşme girişimiyle olmuş. Sonraki deneme FARC'ın askeri açıdan ve ekonomik son derece güçlü olduğu bir dönemde, 1998-2002 arasında yapılmış. Müzakere gündemi tartışmaları kamuoyu önünde yürütülmüş, ancak aşırı şeffalık, hazırlıksız ve irade eksikliği başarısızlığa yol açmış" dedi.
İşte Ali Bayramoğlu'nun yazısından bir bölüm:
Kolombiya'da, kanlı bir çatışmaya son vermek üzere olan barış sürecinin izini sürüyoruz. FARC (Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri) ile devlet arasında, son bir yılı Küba'da, Havana'da süren 4 yıllık müzakereler son aşamasına yaklaşıyor.
1948'den bu yana iç savaşlara 500.000'den fazla kurban veren, dünyanın gelir dağılımı en bozuk ülkelerinden birisi olan, ölümcül kutuplaşmaların diyarı Kolombiya, kendi öyküsüne oranla, bir mucize yaşıyor.
Son çatışma 60 yıllık…
Nasıl?
Küba devrimi Latin Amerika'nın yoksul köylü ve işçiler için bir “cazibe merkezi” oluştururken, bu kıtaya has sol hareketlerin de umutlanmasına ve yükselmesine yol açmıştı.
Ancak aynı gelişme 1960'ların başında Kennedy'nin, Latin Amerika'yı “dünyanın en tehlikeli bölgesi” ilan etmesine, soğuk savaşın ön cephelerinden birisi haline dönüştürmesine zemin hazırlayacaktı.
Bundan Kolombiya da nasibini aldı. 1948'de, 9 yıl sürecek, 300.000 kişinin hayatına mal olacak iç savaşı başlatan, toprak reformunu savunan liberal bir başkan adayına (Gaitan) CIA marifetiyle yapılan suikastti. Amerika bu iç savaşta muhafazakar güçleri tüm ağırlığıyla, tüm katil, işkence, yöntemlerle destekleyecekti.
FARC bu iç savaşın ürünü sayılıyor. Gerilla hareketinin tohumları iç savaş döneminde atılmış, 1960'lı yıllarda işsizlik, özellikle köylülerin sefil koşulları ve Küba devriminin hedef ve model oluşturması FARC'ın yayılmasını ve güçlenmesini sağlamış. Bu örgütün kökleşme nedenleri arasına yoksulluğa ve aşağılanmaya maruz kalan İspanyol kökenli olmayan gruplardan aldığı desteği de eklemek gerek.
Çatışmanın acımasızlığını dün rakamlarla anlattık. Hatırlatalım: 200.000 ölü, 7 milyon kayıtlı mağdur, 5 milyon göçmen, onbinlerle anılan kayıplar, insan kaçırmalar. Ülkenin 2000'lerde üçte birlik bölümünün gerillanın kontrolü altına girmesi, para-militer örgütler vahşeti, uyuşturucu ticaretinin çatışmanın ve gerillanın ana kaynağı haline gelmesi...
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!