Anadolu'nun 'ekmek' kapısı
Ekmek mayasının keşfi M.Ö. 1800'lü yıllarda rastlantı sonucu hamurun bekletilmesiyle ortaya çıkmıştır. Dünyanın en eski fırını ise M.Ö. 4000'lere dayanmakta...

Oluşturma Tarihi: 2021-05-17 00:01:19

Güncelleme Tarihi: 2021-05-17 00:01:19

Dünyanın en eski fırınının Milattan Önce 4000 yılına ait olduğuna dair bilgiler bulunmaktadır.

Bu yıllarda Babil'de ekmeğin bilindiği belirtiliyor. Yapılan kazılarda ortaya çıkarılan taştan bir levha bize dünyanın en eski fırıncılığına ait bilgiler de yer almış. M.Ö.4300 yıllarında değirmencilikle fırıncılık zanaatıyla uğraşıldığı anlaşılmakta.

Maya nasıl ortaya çıktı?

Eski Mısırlılarda tahıl ile ekmek doğumdan ölüme kadar her olayda törene giren en önemli madde ve ekonomik hayat ve refaha katkısı en büyük nimet olarak kabul görmüştür. Ekmeğin kutsaliyeti de buradan kaynaklanmaktadır.Ekmek mayasının keşfi ise; M.Ö. 1800'lü yıllarda rastlantı sonucu hamurun bekletilmesi ile ortaya çıkmıştır.
Ülkemizde ekmek ve türevleri denince aklımımıza gelen ürünler ise şunlar:

Yufka, Türkistan'a kadar uzanıyor

Yufka, uzun süre dayanması nedeniyle göçebe hayatı yaşayan Türkler için ana besin kaynaklarından biri olmuştur.Buğdayın ezilerek un yapılabildiği zamanlara kadar eski döneme uzanan yufka oldukça eski bir yiyecek. Türkistan'da yapılan kazılarda saban, değirmen taşı, buğday ve arpa tohumları, Hunlar Dönemi'ne ait zahire çukurları, tahıl ezme taşları bulunmuştur. Göktürk ve Uygurların ise buğday ve darı ektiği bilinmekte.Kısrak sütü, yoğurt, kurut gibi Türkistan'a ait yiyecekleri anlatan ve 540 yılında yazılmış Çince bir çiftçilik kitabının bulunmuştur.

Lavaş Türk mü Ermeni kökenli mi?

Lavaş, yufkanın aksine mayalı hamurdan elde edilir. Yufka sac üzerinde pişirilirken, lavaş tandır duvarına yapıştırılarak pişirilir. Bildiğiniz gibi tandır yere çukur açılarak yapılan bir fırın çeşididir ve bazı bölgelerde bu fırınlarda pişirilen lavaşa tandır ekmeği de denmekte Yufkadan kalın, pideden ince. Dürüm için kullanılır. Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan ve İran'da yaygın olarak yenmekte.Saçta odun ateşinde pişirilir.
2014 yılında UNESCO'nun lavaş ekmeğini Ermenistan'ın geleneksel yiyeceği olarak Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alması Türkiye'de de tepkilere neden olmuştu.

Çukurova'da meşhur bazlama

İyice yoğurulan mayalı hamur üstü kapatılarak bir süre bekletilir. Kabaran hamur küçük bezelere bölünür ve her biri oklava ile parmak kalınlığında açılır. Sac ya da ocak üstünde önlü arkalı pişirilir. Bazlama isimli bu ekmek henüz sıcakken tereyağı sürülerek de tüketilebilir.Özellikle Çukurova yöresinde çok meşhurdur. Sade türüne Samsun yöresinde toraman veya "pıtpıt' ismi de verilmiştir.

Kete'nin tadı Doğu'dan yükseliyor

Ketenin en belirgin özelliği tereyağı ile unun kavrulmasıdır. İçli ya da içsiz yapılabilir. Özellikle Doğu Anadolu'nun şehirlerinde farklı usullerde yapılan ve adı yöreye göre değişebilen kete bu bölgede bilhassa kahvaltıda tüketilir.Kete, Doğu Anadolu Bölgesi ve Doğu Karadeniz yöresel mutfağına has, bir çeşit hamur işidir. Yapılan bölgeye göre farklılıklar göstermektedir. Fakat en fazla Bayburt iliyle özdeşmiştir.

Yöresel gastronomide mısır ekmeği
Mısır ekmeği Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden. Kurutulan mısırın, dövülerek un haline getirilmesiyle ortaya çıkan mısır unu, mısır ekmeği kültürünü de oluşturmuştur. Yoğun olarak Akdeniz ve Karadeniz'de yetişen mısır, mısır ununun da bu yörelerde yaygınlaşmasını sağlamıştır. Mısır denildiğinde her ne kadar hem Akdeniz, hem de Karadeniz akla gelse de, mısır unu denildiğinde akla sadece Karadeniz gelmekte.

Trabzon ekmeğinin geçmişi yüzyıllar öncesi

Mısır ekmeği denince akla Karadeniz gelir fakat günümüzde ülkemizin farklı bölgelerinde de yapılan bir ekmek çeşidi. Mısır unundan yapılan ekmek genellikle mayasız hamurdan elde edilir ama bazı yörelerde mayalı da yapılır. Bir tepsiye dökülen hamur fırında pişirilir.Geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan Trabzon ekmeği Vakfıkebir Taş Fırın Ekmeği olarak da biliniyor. Aslına uygun tek üretimin yapıldığı yer ise yine Vakfıkebir olarak belirtiliyor

Osmanlı'nın "Okkalı" ekmeği
Heybetli görüntüsüyle Osmanlı'nın görkemli dönemine atfedilen bu ekmek belli bölgeye has değil. Erzurum'dan Mudanya'ya kadar geniş bir alanda yapım ve satım işlemine tabi. Mayalı hamurun taş fırında pişirilmesiyle üretilen ekmekler bazen o kadar büyük oluyor ki tane hesabıyla değil kilo ile satılıyor. Bu kocaman ekmek dilimlenirken zorluk çekilmesin diye pişmeden önce üzerine çizikler atılmaktadır.