Ankara saldırısında bombacı karmaşası
Ankara düzenlenen bombalı saldırıda, saldırganın kimliği konusunda kısa süreli bir karmaşanın yaşandığı bildirildi...

Oluşturma Tarihi: 2016-02-23 06:16:10

Güncelleme Tarihi: 2016-02-23 06:16:10

Ankara'da 28 kişinin hayatını kaybettiği, 61 kişinin de yaralandığı bombalı saldırıyı düzenleyen bombacının kimliğinde kısa süreli bir karmaşanın ortaya çıktığı belirtildi. Yaşanan karmaşanın detayları da ortaya çıkt.

Hürriyet'in haberine göre; Saldırıyı gerçekleştiren militanın kimliği konusunda karmaşa yaşandı. Saldırganın Salih Neccar olduğu açıklanırken, DNA testiyle Abdulbaki Sömer olduğu ortaya çıktı. 10 soru 10 cevapta yaşanan karmaşa.

1-) Ankara'daki patlamayı gerçekleştiren teröristin kimliği konusunda bir isim karmaşası yaşanıyor. Karmaşa hangi nedenlerden kaynaklanıyor?

Ankara'da 17 Şubat'taki bombalı saldırının yapıldığı olay yerinde bulunan parmak izinden intihar bombacısının Salih Muhammed Neccar olduğu, patlamadan 6 saat sonra 00.30'da belirlendi. Güvenlik güçleri, Neccar'ın 2014 yılında Kamışlı bölgesinden Mardin'e giriş yaptığı, 2015'te ise Gaziantep'teki Göç İdaresi İl Müdürlüğü'ne giderek kendisini Salih Muhammed Neccar olarak tanıttığı, parmak izi ve kişisel bilgileri, “beyan” üzerine alınarak biyometrik kimlik verildiği bilgisine ulaştı. Saldırının ertesi günü Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı ziyaret eden Başbakan Ahmet Davutoğlu da, saldırıyı Suriye'nin Hase bölgesine bağlı Amuda 1992 doğumlu Salih Neccar adlı kişinin gerçekleştirdiğini açıkladı. Ancak saldırıdan 2 gün sonra 19 Şubat Cuma günü PKK'ya bağlı TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) saldırıyı üstlenerek, eylemi Zınar Raperin kod adlı Abdülbaki Sönmez'in (Sömer) yaptığını açıkladı. Militanın kimliği ile ilgili karmaşa bu açıklamadan sonra gündeme geldi.

2-) Salih Muhammed Neccar kim? Başbakan Davutoğlu Perşembe günü bu ismi neye dayanarak açıkladı?

Parmak izinden ulaşılan Salih Muhammed Neccar ismi, patlama gecesi gece saat 01.00 sıralarında Başbakan Ahmet Davutoğlu ile paylaşıldı. Davutoğlu da yaptığı açıklamada sorumlu olarak bu kişiyi söyledi.

3-) Eylemi Neccar'ın gerçekleştirmiş olması varsayımı ne gibi bir sonuç yaratıyor?

Neccar kimliğiyle saldırı PYD ve askeri kanadı YPG ile bağlantılı olarak gösterildi. Başbakan Davutoğlu da perşembe günkü açıklamasında Neccar'ın Suriye'den Türkiye'ye giriş yapan Suriyeli olduğunu belirterek, militanın PYD bağlantısı olduğunu, saldırıyı da PYD'nin askeri kanadığı YPG'nin yaptığını söyledi. Ancak Neccar ismi Türk istihbarat birimlerinin takibinde olan bir isim değildi, daha önce de YPG veya başka bir örgütle bağlantılı böyle bir isimle ilgili istihbarat bilgisi yoktu. Ancak, başta Başbakan Davutoğlu olmak üzere hükümet yetkililerinin, Neccar ismi üzerinden ve bu kişinin de Suriyeli Kürt kimliğinden yola çıkarak saldırıyı PYD-YPG'ye yönlendirmesi tartışmaları bu noktada yoğunlaştırdı, yazılı ve görsel medyada da bu yönde haber ve yorumların çıkmasına neden oldu.

4-) PYD-YPG bu açıklamalara nasıl karşılık verdi?

Davutoğlu'nun saldırının sorumlusunun YPG olduğunu açıklamasının hemen ardından 18 Şubat'ta PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, “Bu kesinlikle doğru değil. Kürtlerin Ankara'da yaşanan olayla hiçbir ilgisi yok. Burada olanlar, Türkiye'nin IŞİD'le mücadelesiyle bağlantılı. Nitekim Türkiye'de yaşayan IŞİD unsurları var” açıklaması yaptı. YPG'den de bu yönde açıklamalar gelirken, KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, “Saldırıyı kim yaptı bilmiyoruz. Ama Kürdistan'daki katliamlara bir misilleme eylemi olabilir” dedi.

5-) Abdülbaki Sömer ismi nasıl gündeme geldi?

PKK'ya bağlı TAK, 19 Şubat Cuma akşamı Twitter'dan paylaştığı bir bildiri ile saldırıyı Salih Muhammed Neccar'ın değil, kendi mensupları olan Zınar Raperin kod adlı Abdülbaki Sönmez'in (Sömer) gerçekleştirdiğini açıkladı. Saldırganın fotoğrafının da yayınlandığı bildiride Sönmez'in 1989 Van Gürpınar doğumlu olduğu bilgisi verildi.

6-) TAK'ın bu açıklamasına hükümet çevreleri nasıl tepki verdi?

Hükümet yetkilileri, ilk günün aksine bu kez daha ihtiyatlı davrandılar ve yeni isim üzerinden bir açıklamada bulunmadılar.

7-) Savcılık TAK'ın bu açıklaması üzerine ne gibi bir işlem yaptı?

TAK'ın açıklamasının hemen ardından soruşturmayı yürüten savcılık ve terör polisi harekete geçti. Abdulbaki Sömer'in babası Musa Sömer 19 Şubat Cuma gecesi gözaltına alınarak Ankara'ya getirildi. Baba Sömer'in kendisine gösterilen ve Neccar olduğu belirtilen kişinin kendi oğlu olduğunu söylemesi üzerine çalışmalar bu yönde yoğunlaştırıldı. Babadan DNA örneği alındı.

8-) Saldırıyı gerçekleştiren şahıs gerçekten de Abdülbaki Sömer mi?

Baba Musa Sömer'den alınan DNA örnekleri ile intihar bombacısının DNA örnekleri eşleştirildi. Yapılan işlemlerde DNA eşleşmesi tutunca militanın gerçek kimliğine ulaşıldı ve Abdulbaki Sömer olduğu kesinlik kazandı.

9-) Bu durumda Salih Neccar'ın soruşturmadaki konumu ne oluyor?

Militanın kimliğinin Neccar değil Sömer olduğunun belirlenmesinin ardından terör ve istihbarat polisinin çalışması farklı bir istikamete yöneldi. İntihar bombacısı Abdulbaki Sömer'in 2014 ‘te Salih Muhammed Neccar ismine düzenlenmiş sahte Suriye kimliğiyle Türkiye'ye giriş yaptığı, IŞİD'ten kaçtığını beyan ederek gerçek kimliğini gizlediği, böylece Türk makamlarını yanıltarak, sahte isimle kayıt yaptırıp, biyometrik kimlik aldığı ortaya çıktı.

10-) Saldırıyı Neccar değil Sömer'in yapmış olması ne gibi bir sonuç doğuruyor?

Bu durum hükümetin ilk açıkladığı isim ve beraberinde yapılan yorumları boşlukta bırakmış oldu. Bunun sonucu eylemin sorumluluğu birinci derecede PYD'ye değil, PKK'ya atfedilecek. Gelgelelim PKK ile PYD arasında büyük bir geçişkenliğin olduğu, aradaki sınırların tam olarak çizilemediği de bir gerçek.