TIMETURK | HABER MERKEZİ
Peluş oyuncak Huggy Wuggy karakteri çocuklara yönelik korkutan oyunları yeniden Türkiye'nin gündemine getirdi. Huggy Wuggy karakteri, özellikle okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocukların psikolojisini alt üst ediyor. Çocukların, uzun kollarından boyunlarına asarak okullara bile götürdüğü bu oyuncak, aslında 12 yaş üzeri kişiler için geliştirilmiş bir korku oyunundan ortaya çıktı.
Peki çocukları ve gençleri tehdit eden diğer bilgisayar ve cep telefonu oyunları neler, hangileri?
BLUE BABY
Sosyal medyada yayılan tehlikeli oyunlara her geçen gün yenisi ekleniyor. Bunlardan bir tanesi de Blue Baby isimli oyundur. Blue Baby oyunu; efsaneye göre, banyonun ışığını kapatıp ayna karşısında elinizde bebek varmış gibi sallayarak; ‘baby blue, blue baby' diyorsunuz. 14-15 defa tekrar edildiğinde; elinizde bir bebek hissetmeye başlıyorsunuz. Elinizdeki görünmez bebek bir süre sonra tırnaklarını kolunuza batırıyor. Eğer bebeği atıp kaçmazsanız annesi ‘bebeğimi bana ver' diye sesleniyor. Eğer orada durmaya ve bu işlemi yapmaya devam ederseniz delirebilir ve hatta ölebilirsiniz. Bu oyun JonathanGalindo isimli oyun içerisinde talimat olarak veriliyor ve zihni ele geçirilen kullanıcının bunları yapması isteniyor.
JONATHAN GALİNDO
Jonathan Galindo oyunu ise, Facebook Messenger üzerinden yazışma ile oynanıyor. Aynı Momo oyununda olduğu gibi yazıştığınız kişi sizin hakkınızda bazı bilgileri biliyor, etrafınızda olan eşyaları size söyleyebiliyor, siber zorbalık yapıyor. Ses efektleri göndererek kişinin korkmasını sağlıyor. Anlık kamera görüntüsünü gönderebiliyor. Bu sayede özellikle çocukları çok kolay şekilde korkutarak istediklerini yaptırabiliyor.
MAVİ BALİNA
5 yılı aşkın süredir dünya gündeminde olan Mavi Balina isimli oyunda çocuklar için en tehlikeli oyunlar arasında zikrediliyor. Oyunun yaratıcısı 21 yaşındaki Rus vatandaşı Philipp Budeikin, geçtiğimiz yıllarda gençleri intihara teşvik etmek suçundan tutuklandı. Geçen yıl Moskova'da bir diğer Rus vatandaşı Ilya Sidorov da kurduğu Mavi Balina grubuyla çocukları kendilerine zarar verme ve intihara teşvik etme suçlarından tutuklanmıştı.
Bu oyuna bir şekilde katılan kişilerden, çoğu şiddet içeren 50 talimatı yerine getirmesi isteniyor. 50 günlük bir süreyi kapsayan bu komutlar arasında derin olmayacak şekliyle kol ve bacakların kesilmesi, belirli bir süre boyunca kimse ile görüşülmemesi, yüksek sesli olarak müzik dinlenilmesi gibi aşamalar yer alıyor.50'nci günün sonunda ise kişiye son aşama olan "yüksekten atlayarak ya da kendini asarak" intihar etme komutu veriliyor. Oyunda yönetici konumunda olan kişilerin, kişisel bilgilerini ele geçirdikleri kurbanlarına şantaj da yaptığı bu şekilde oyunda kalmaya zorladıkları ifade ediliyor.
MOMO
Momo oyunu Japonya'da ortaya çıktığı düşünülen ve tıpkı 100'den fazla kişiyi intiara sürükleyen Mavi Balina'ya benzeyen bir tür tehlikeli oyun. WhatsApp uygulaması üzerindeki Momo profili, genç ve gözleri son derece büyük, uzun saçlı, kuş bacaklı ve ürpertici bir kadın figürü olarak karşımıza çıkıyor. Momo profili, Japon özel efekt şirketi Link Company tarafından yaratıldı. Momo ile bağlantılı ilk ölüm vakası Arjantin'de görüldü. Bu sebeple Arjantinli yetkililer ebeveynleri, çocuklarını kontrol etmeleri konusunda uyardı.
MARİAM
Mariam oyunu dünya üzerinden büyük yankı uyandırdı. Çocukları intihara sürüklediği gerekçesiyle dünyadaki pek çok ülkede yasaklanan oyun, 2018 yılında Türkiye'de de yasaklandı. Suudi Arabistan vatandaşı Salman El Harbi'nin geliştirdiği oyun, geçen yazdan itibaren özellikle Ortadoğu'daki gençler arasında yaygınlaştı. Oyunda, “Mariam” adında 9 yaşındaki kız, kaybolduğunu belirterek, eve dönmek için oyuncudan yardım istiyor. Oyun başlamadan önce kişinin ismi, adresi, yakın çevresi soruluyor ve Facebook, WhatsApp gibi uygulamalara erişim izni isteniyor. Oyunda kullanıcılara, “Eviniz nerede? Facebook hesabınız ne?” gibi kişisel sorular soruluyor. Bu sorular cevaplanmadan bir sonraki aşamaya geçilemiyor.
PEK ÇOK OYUN VE YOUTUBE KANALI…
Uzmanlar, anne babalara, oyunların teker teker isimlerini saymakla bitmeyeceği, zararlı içeriklerin internette kol gezdiği uyarısını yapıyor. Tiktok, çocuklar ve gençler açısından büyük bir tehdit oluştururken, Instagram da aslında bu tehlikeden muaf değil. Pek çok Youtube kanalında en mahrem konulardan yaş sınırlaması olmaksızın bahsedilebiliyor, çocuklar bu platformlarda saatlerce zaman geçiriyor.