''AP'nin aldığı hiçbir kararı ciddiye almamak lazım'
Türkiye Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK) Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye hakkında aldığı karara ilişkin, 'Avrupa Parlamentosu aldığı hiçbir kararı ciddiye almamak lazım. Türkiye üzerinde de hiçbir yaptırımı yoktur.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2016-11-24 21:14:29

Güncelleme Tarihi: 2016-11-24 21:14:29

Şen, AP'nin Türkiye'nin Avrupa Birliği ile sürdürdüğü müzakerelerin geçici süreliğine dondurulmasını tavsiye eden ve hukuki bağlayıcılığı olmayan tasarıyı kabul etmesine ilişkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, söz konusu kararın Avrupa Birliği'ne bağlı ülkeler açısından bir etkisi olmadığı gibi Türkiye'ye de bir etkisinin bulunmayacağını söyledi.

Avrupa Parlamentosu'nun hiçbir kararının Avrupa Birliği ülkelerini etkilemediğini ifade eden Şen, "Gündemi yalnızca Türkiye ile dolu olan Avrupa Parlamentosu, 'biraz Avrupa ülkelerinin yaşlı politikacıları dinlensin, genç politikacıları politikayı öğrensin' diye yolladıkları bir meclistir. Avrupa Parlamentosu'nun aldığı hiçbir kararı ciddiye almamak lazım. Türkiye üzerinde de hiçbir yaptırımı yoktur. Avrupa Parlamentosu, Türkiye'ye tehditvari bir şekilde uygulamak istediği ilişkileri dondurma kararından kendisi zararlı çıkacak." diye konuştu.

Şen, kararın Türk ve Avrupalı toplumlar bazında olumsuz bir etkisi olabileceğine dikkati çekerek, "AP kararlarının bir tek olumsuz etkisi olabilir o da Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin halkları açısından bizim ülkemizin imajına zarar vermesidir." ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği'nin bugüne kadar Türkiye ile olan ilişkilerinde hep karlı çıkan taraf olduğuna işaret eden Şen, 1996 yılında imzalanan Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde 2015 yılına kadar 19 yıllık bir zaman diliminde, Avrupa Birliği'nin Türkiye'den aldığı mallardan 215 milyar avroluk fazla malı Türkiye'ye satarak kara geçtiğini kaydetti.

"Türkiye'ye komik ödemeler yapıldı"

Prof. Dr. Şen, 28 Mart 2016'da imzalanan Geri Kabul Anlaşması çerçevesinde Türkiye'ye komik rakamlar ödendiğini dile getirerek, "2016 yılı için 3 milyar avro ve 2017 yılı için de 3 milyar avroluk yardım öngörülmüştür. Bugüne kadar bu yardımlardan Türkiye'ye ödenen para 176 milyon avro gibi komik bir miktardır." dedi.

Vize konusunda da Avrupa Birliği'nin zararlı çıkacağını belirten Şen,"Türkiye'ye yönelik vize kalkmamıştır, vizenin kalkmamasından en fazla zarar görecek olan yine Avrupa Birliği'nin kendisidir. Schengen vizesi alan yılda 600 bin Türk, Schengen ülkelerine giderken vize kaldırıldığı takdirde bu sayının 1,6 milyon olacağı yönünde tahmin edilmektedir. Bu gidecek olan insanlar da Avrupa'ya çalışmak için değil para harcamak için gidecek orta ve üst sınıf Türklerdir." şeklinde konuştu.

Şen, Avrupa Birliği'nin, 2020-2026 yıllarında öngörülen 7 yıllık bütçede de Türkiye'nin tam üyeliğine yönelik bir para koymadığını dile getirerek, "Bu da Avrupa Birliği'nin Türkiye'yi en erken 2026'ya kadar üye olarak kabul etmeyeceğinin bir göstergesidir. Bu açıdan Cumhurbaşkanı'nın da belirttiği gibi Avrupa Parlamentosu'nun alacağı karar, Türkiye'ye etki etmez." dedi.

"Türkiye AB'ye girmeden Kıbrıs sorunu çözülmez"

Kıbrıs sorunun da Türkiye'nin AB'ye girmeden çözülmeyeceğini belirten Şen, "Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis'in öne sürdüğü en önemli şart, Türkiye'nin Kıbrıs'tan askerlerini çekmesi, önerdiği şey ise, Türkiye garantör olmasın, AB garantör olsun. Türkiye şunu söyler, Ben AB üyesi miyim ki, AB'nin garantörlüğünü kabul edeyim. Ancak, AB üyesi olursam, garantörlüğünü kabul ederim.'' görüşünü dile getirdi.