Törende konuşan Kurtulmuş, 15 Temmuz olayının pazılın parçalarından sadece bir tanesi olduğunu belirterek, "FETÖ eşkiya çetesi bölgemizdeki ve ülkemizdeki olayların bir parçasıdır. Cizre'de, Sur'da, Silopi'de sokaklara çukurlar kazarak onların içerisine konulan bombalar sadece resmin bir parçasıdır. DEAŞ'ın Ortadoğu coğrafyasını kana bulaması, bugün Halep'te insanlık dramının yaşanması, Haşdi Şabi'den, PYD'nin, terör örgütlerinin Suriye ve Irak topraklarında cirit atıyor olması büyük resimdeki pazılın parçalarından sadece bir tanesi. Büyük resimin adını çok net şekilde koymalıyız" dedi.
Karanlık ellerin Türkiye'nin yerli projelerini engellediğini ifade eden Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Rahmetli Nuri Demirağ 1940'lı yılların sonunda neredeyse yüzde 100 yerli Türk uçağını imal etti. Avrupa ülkelerine satacak noktaya geldi. Hürkuş, şu an aynı isimle uçak yapıyoruz. Bu uçak satılma noktasına geldi ve bir karanlık el Nuri Demirağ'ın fabrikasını kapattı. Tenekeden arabaları, yabancı lisanslarla bu memlekette sattırdılar. Çünkü kendi uçağını yapan bir Türkiye, kendi arabasını yapan bir Türkiye, kendi savaş uçağını yapan bir Türkiye, kendi tankını yapan bir Türkiye, güçlü bir Türkiye olarak oynanan bu oyunlara izin vermezdi de ondan bunu yaptılar. Aselsan mühendislerinin genç yaşta birer birer ölmeleri herhalde tesadüf değildir. Bütün bunlara baktığımız zaman isterler ki Türkiye bir tane piyade tüfeği almak için elin gavurunun kapısında diz çöküp beklesin. Türkiye böyle bir ülke değildir. Türkiye böyle bir ülke olmayacaktır."
'Teknoloji transferi' adı altında elin oğlunun kendi ellerinde dökülen beşinci sınıf teknolojileri matah bir şeymiş gibi kabul eden Türkiye'nin geride kaldığını ifade eden Kurtulmuş, "O devirler geride kaldı. Onlar eski Türkiye'nin karanlık labirentlerinde kalmış karanlık sayfalardır. Şimdi inaçla, kararlılıkla yola devam ediyoruz. Türkiye kendi uçağını yapar hale geldi. Tankını, silahını yapar hale geldi. Türkiye zırh teknolojisinde dünyanın ikinci ülkesi oldu. 15 Temmuz'da ne oldu, işte cevabı buradadır. Bunları yapan bir ülke olmamamız için 15 Temmuz'da satılık eşkiyaların eline bu milletin paralarıyla alınan silahlar verildi ve maalesef onlara sahne almaları söylendi. Milletimiz buna izin vermedi" dedi.
'FETÖ MAĞDURU LAFI' ALGI OPERASYONU
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 15 Temmuz gecesi Gölbaşı'nda şehit olan 4'üncü sınıf emniyet müdürü Ufuk Baysan'ın Düzce'nin Beyköy beldesinde bulunan ailesini ziyaret etti. Şehit ailesiyle bir süre görüşen Kurtulmuş, Belediye Başkanı Ak Partili Mehmet Keleş ile Vali Zülkif Dağlı'yı makamında ziyaret etti.
Kurtulmuş, daha sonra 18 Temmuz spor Salonu'nda düzenlenen '15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Gecesi' anma programına katıldı. Salonu dolduran yaklaşık 500 kişiye seslenen Kurtulmuş, FETÖ mağdurları sözünün algı operasyonu olduğunu söyleyerek şöyle konuştu:
"FETÖ mağdurları diye bir laf çıktı. FETÖ mağdurları var, mağdur etmeyin. FETÖ mağdurları lafı açık söylüyorum, algı operasyonunun bir parçasıdır. Eğer bir mağduriyetten bahsedeceksek 248 şehidi ne yapacağız? Eğer bir mağduriyet varsa, FETÖ'nün mensupları mağdur olmuyor. Bu memlekette FETÖ'nün mağdur ettiği 79 milyon insan vardır. Buna karşı uyanık olun. FETÖ mağdurları lafının bir edebiyat olarak kullanılmasını müsade etmeyin. Haksızlık yapılanlar oluyor mu, onlar da düzeltiliyor. Kanun hükmünde kararname ile 2 general ve çok sayıda subay orduya geri alındı. Bir hafta sonra da Jandarma Genel Komutanlığı'ndan bin 100 kişi ihraç edildi. Çok net, çok açık. Bu ihanet çetesiyle mücadelemize son noktaya kadar devam edeceğiz. Bunların hepsini devletin içinden kazıyıp, söküp atacağız. Karda yürüyüp izi belli olmayanlar var, onlar da rahat olmasınlar. Her kim bu eşkiya çetesinin yanında, içinde, iltisaklı ve irtibatlı ise korkup çekilsin. Hepsinden hesap sorup, burnundan fitil fitil getireceğiz."
Kurtulmuş, program sonrası kentten ayrıldı.