Nusr-Et et restoranları zincirinin sahibi Nusret Gökçe'nin, tuzlama hareketi ve bu harekete ait görseller de dahil birkaç alanda Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi'ne (EUIPO) yaptığı başvurular farklı kategorilerde kısmen kabul edildi. Bununla birlikte tuzlama hareketinin veya herhangi bir et hazırlama yönteminin restoranlarda ve serviste kullanımı Gökçe'ye tescil edilmedi.
Tuzlama hareketinin gösterildiği üç saniyelik videonun Nis Ürün ve Hizmet Sınıflandırması içerisinde belli kategorilerde marka tescili için yeterli ayırt edici unsurları taşıdığı kabul edilirken hareketin kendisinin Nusret Gökçe'ye tescil edilmeye yetecek belirginlikte olmadığına tüm dünyadaki mutfak ve restoranlarda benzer ve farklı şekillerde aynı işlevi gören hareketlerin sergilendiğine karar verildi.
Et kesme, pişirme ve baharatlama videoları ile sosyal medya fenomeni haline gelen ve dünyaca ünlünen Gökçe, 2017'de videolarının başta Instagram olmak üzere çeşitli sosyal medya platformlarında 10 milyondan fazla kez görüntülenmesinin ardından 'Salt Bae' (Tuz Bae: Before anyone else-herkesten önce) kısaltması ile anılmaya başlanmıştı.
Gökçe herkesten önce yaparak kendisiyle özdeşleştiğini ileri sürdüğü 'dirsek üzerinden tuzlama hareketi'nin yasal koruma altında olacak bir Avrupa markası olması için Mart 2017'de AB Fikri Mülkiyet Ofisi'ne başvuruda bulundu.
Başvuru, Nis Ürün ve Hizmetler Sınıflandırmaları'nda 25, 30 ve 43. kategorilerde yapıldı.
Ekim 2017'de EUIPO Gökçe'nin tuzlama hareketine ilişkin 25 ve 30. kategorilerde tescil hakkı verirken 43. sınıflandırma altındaki başvurusunu kısmen reddetti ve verilen kararda "bir restoran şefinin et yemeği hazırlayıp tuz serpmesinin diğerlerinden ayrılacak derecede özel bir tarafı olmadığı" belirtildi.
Bunun üzerine Gökçe bu hareketin internet kullanıcıları tarafından ayırt edildiğine yönelik kanıtlar sundu. Ne var ki, bu girişim de başarısız kaldı ve bahsedilen hareketin veya ürünün orijinalliğini veya bunların Gökçe'ye ait olduğunu kanıtlamaya yetmediği kaydedildi.
AB Marka Regülasyonu (EUTMR) kuralları altında 7. maddede öngörülen yeterliliklerin yerine gelmediğini belirten karar sonrası Aralık 2017'de Gökçe itirazda bulundu ve 'Salt Bae' ile oluşan ünün, orijinalliğin kanıtı olduğunu ve bu hareketin yemek ve içecek servisi alanında marka tescili yapılmasına olanak sağladığını öne sürdü.
Karara edilen itiraz üzerine Haziran 2018'de İspanya'da bulunan EUIPO Beşinci Temyiz Kurulu Gökçe'nin bazı başvurularını onaylarken bazılarını ise tekrar reddetme kararı aldı.
'Dirsek üzerinden Tuzlama' ve diğer et hazırlama yöntemleri konusunda bu hareketlerin ayırt edici ve belirgin bir özelliği olmadığı, tüm dünyadaki mutfaklarda ve restoranlarda benzer ve farklı şekillerde aynı işlevi gören hareketlerin sergilendiği, bu nedenle 43. sınıflandırma altında 'yiyecek temini' ile ilişkili kategorilerde bu hareketlere özel marka tescili yapılamayacağı belirtildi.
Gökçe'nin 25 ve 30. sınıflandırmalarda marka tescili aldığı ve tuzlama hareketini korunaklı marka olarak kullanabileceği alanlar şunlar oldu: Her tür kıyafet ve giyim ürünü, her tür kahve ürünü, her tür unlu mamul, her tür makarna, her tür tatlı, her tür baharat, sos ve tatlandırıcı ürünü ve her tür tahıl ürünü ve şurup. Gökçe bu alanlarda ürün piyasa sunarsa Salt Bae olarak tuzlama yöntemini sergilediği görseller tescilli marka görseli olacak.
Bunların yanı sıra Gökçe isterse 43. sınıflandırma altında bu hizmetin sağlanması için kullanılan yemek hazırlama ekipmanlarının kiralanması, rezervasyon, özel günler için ziyafet ve sosyal etkinlik olanaklarının kiralanması gibi alanlarda marka tescili başvurusu yapabilecek.
Kurul ayrıca EUTMR düzenlemeleri altında 7. maddenin 3. bendi olan 'edinilmiş belirginlik' üzerinden de hareketin ayırt edici olup olmadığını değerlendirdi ve yapılan incelemede sadece 'hareketin kullanıldığı' ancak kullanıldığı zaman orijinalinin ne olduğu, kime ait ve hangi üye ülkeye ait olduğunun belirlenemediği ve/veya bilinemediği kaydedildi.
Kararda tuz serpmede kullanılan el ve kol jestlerinin EUIPO üyesi ülkelerdeki tüketiciler tarafından tanındığını, ayırt edici şekilde doğru algılandığını ve menşeinin anlaşıldığını kanıtlamakta Gökçe'nin başarılı olamadığı kaydedildi.
Yani Gökçe pek çok olası üründe bu görseli kullanma tekeline sahip ancak diğer restoranlardaki aşçıların yemek hazırlarken veya garsonların yemekleri sunarken benzer hareketleri ve görselleri kullanması konusunda herhangi bir tekeli yok.
