Avustralya'da 2019-2020 yaz mevsiminde yaşanan büyük orman yangınları ardından başlatılan doğal felaketlerle ilgili araştırma sonuçlandı. Hazırlanan raporda ülkenin önümüzdeki yıllarda giderek sayıları ve şiddetleri artan bir dizi doğal felakete hazır olması gerektiği uyarısı yapılıyor.
Geçen yıl çıkan ve şimdiye kadar görülmemiş boyutlardaki yangınlarda en az 33 kişi yaşamını yitirmişti.
Doğal felaketlerle ilgili kapsamlı çalışma sonucunda hazırlanan raporda Avustralya hükümetine ne gibi önlemler alması gerektiği konusunda 80 tavsiye sunuldu.
Bunlar arasında felaketler karşısında gösterilen ulusal çabaların, kullanılan araçların, iklim verilerinin geliştirilmesi de var.
Raporda yangınlara iklim değişikliği dolayısıyla ortaya çıkan sıra dışı koşulların sebep olduğu tekrarlanıyor ama gelecekte daha kötülerinin geleceği beklentisi ifade ediliyor.
'Kara Yaz': Ne olmuştu?
2019 yılının Temmuz ayından 2020 Mart'ına kadar Avustralya'da 24 milyon hektar (240 bin kilometrekare) alanda yangın çıktı.
Bu, kıtada kayda geçen en yaygın ve yoğun yangın mevsimi oldu.
Yangınlar Avustralya'nın bütün eyaletlerini etkiledi, 3 bin ev kül oldu, yaklaşık üç milyar hayvan öldü veya doğal ortamını kaybetti.
Çok geniş alanlar dumanla kaplandı, yer yer Sydney, Canberra ve Adelaide gibi büyük şehirleri örttü.
Yangınlarla ilgili bir araştırmanın tahminlerine göre, dumanların yol açtığı hava kirliliği 445 kişinin ölümüne, binlerce kişinin de hastaneye kaldırılmasına yol açtı.
Orman yangınlarının çoğu kontrolden çıktı ve çoğunlukla gönüllülerden oluşan itfaiye gücünün kaynakları sık sık yetersiz kaldı.
Yangınlar, Avustralya'nın meteorolojik kayıtların başlamasından bu yana yaşadığı en kuru ve sıcak yaz mevsiminde çıktı ve ardından da çok uzun bir kuraklık dönemi, sonra da bir çok yerleşimi etkileyen şiddetli fırtınalar ve seller yaşandı.
Raporda ne gibi bulgular var?
Kraliyet Ulusal Felaket Hazırlıkları Komisyonu tarafından hazırlanan raporda öncelikle küresel ısınmanın önümüzdeki yirmi yıl içinde devam etmesinin kaçınılmaz olduğu belirtildi.
Komisyon, bundan böyle "Bileşik Felaketler" diye nitelediği, aynı anda ya da art arda meydana gelen çoklu doğal tehditlerin daha sık görüleceği uyarısında bulundu.
Bu nedenle de "Ulusal çapta ve etkide doğal felaketlere hazır olabilmek açısından, artık doğal tehditleri teker teker oluşturdukları riskler açısından değerlendirmek yeterli ya da doğru değil" denildi.
Buna karşılık raporda birbirini izleyen felaketlerin yol açtığı zararın, iyi hazırlanılırsa kısmen sınırlandırılabileceği kaydediliyor.
Avustralya'nın, düzeyi sera gazı salımları eğrisine bağlı olacak küresel ısınmanın bundan sonra yol açabileceği doğa olayları karşısında "güçlü uyum önlemleri" alması gerektiği uyarısı yapılıyor.
Avustralya'nın yangınlar karşısında ulusal düzeyde attığı adımları değerlendiren komisyon, federal hükümete, felaketlere daha erken müdahale etmesi gerektiğini bildirdi.
Tavsiyeler arasındaki bazı başlıklar şöyle:
Ulusal Olağanüstü Hal ilanı yetkisi için yasal düzenlemelerin yapılması
İklim verilerini daha iyi izleyip bildirecek bir sistem kurulması
Yangınlara havadan müdahale ve tehlike alarmı konularına daha çok kaynak ayırılması
Ulusal düzeyde geçerli bir yangın tehlikesi derecelendirmesi ve hava kirliliği izleme sistemi geliştirilmesi
Rapor nasıl karşılandı?
İklim değişikliği konusunda kampanya yürüten gruplar Avustralya hükümetinin ve diğer yetkililerin sera gazları salımını azaltmak için daha büyük adımlar atması gerektiğini söylüyor.
Yangınla mücadeleden sorumlu eski bir hükümet yetkilisi olan Greg Mullins "Bu raporun ana fikri Kara Yaz orman yangınlarının iklim değişikliği ve küresel ısınma olmasa olmayacağıydı" diyor.
Cuma günü Avustralya hükümeti bir kez daha sera gazları konusunda "uluslararası taahhütlerine uyduğunu" açıkladı.
Yangınların en çok yayıldığı dönemde, Başbakan Scott Morrison ve hükümeti iklim değişikliği politikaları konusunda eleştirilerle karşı karşıyaydı.
Bilim insanları Avustralya'nın 2030 yılı için koyduğu sera gazı salımlarındaki yüzde 26'lık kesintiyi hayata geçirebileceğinden kuşku duyduklarını söylüyorlar.
Kömür ve doğal gaz da dahil fosil yakıtların kullanımını destekleyen Avustralya hükümeti, 2050 yılına kadar karbon salımlarını sıfıra indirmeyi hedefleyen ülkelere katılması konusundaki baskılara şu ana kadar direndi.
Olağanüstü Hal Yönetimi Bakanı David Littleproud, "Avustralya' bu hedefe yüzyılın ikinci yarısında bir yerlerde erişecek" dedi.
Kaynak: BBC Türkçe