Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararlarının gerekçesi yazılmadan açıklanamayacağına ilişkin kuralın, iptal davası ve itiraz başvurusu sonucu verilen "iptal kararları" için geçerli olduğu, bunun, bireysel başvuru sonucu alınan "ihlal kararları" yönünden herhangi bir hüküm ifade etmediği bildirildi.
Anayasa Mahkemesinden yapılan açıklamada, bugün bazı gazetelerde, iptal ve ihlal kararlarının karıştırılmasından kaynaklanan yanlış değerlendirmelerde bulunulduğunun görüldüğü belirtildi.
Anayasa'nın 153. maddesinin birinci fıkrasında "İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz" hükmüne yer verildiği hatırlatılan açıklamada, "Anılan kural, Anayasa Mahkemesinin iptal davası ve itiraz başvurusu sonucu verdiği 'iptal kararları' için geçerli olup bireysel başvuru sonucu verdiği 'ihlal kararları' yönünden herhangi bir hüküm ifade etmemektedir" ifadesi kullanıldı.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın göreve gelmesinden hemen sonra iptal kararlarının gerekçesi yazılmadan açıklanmayacağının 20 Mart 2015 tarihli basın duyurusuyla kamuoyuyla paylaşıldığı ve belirtilen tarihten bu yana Anayasa'nın anılan hükmüne titizlikle riayet edildiği vurgulandı.
Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Anayasa'nın diğer hükümlerinde ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'da da gerekçesi yazılmaksızın bireysel başvuru kararlarının açıklanmasını yasaklayan bir hüküm bulunmamaktadır. Mahkememizin bugüne kadar ki uygulamaları da bu yönde olup tutuklulukla ilgili ihlal kararları gerekçesi yazılmadan kısa karar şeklinde mahkemesine gönderilmekte ve kamuoyu tarafından yakından takip edilen bireysel başvurularla ilgili olarak basın açıklamaları yapılmaktadır."