Bakan Avcı, Eskişehir Karadenizliler Kültür Dayanışma ve Yarımlaşma Derneği'ne yaptığı ziyarette 1 Kasım seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. 7 Haziran'dan sonra Türkiye'nin içeride ve dışarıda sıkıntıya düşmemesi için canla başla geçici bir hükümetle de olsa çalıştıklarını belirten Bakan Avcı, "Sizden yaşı müsait olan arkadaşlarımız geçmiş dönemlerde bu tür durumlarda, özellikle koalisyon ortamlarında yaşananları biliyorsunuz ama gençler bilmiyor. Dolayısıyla 7 Haziran'dan sonra her şeye rağmen ekonominin çok büyük çalkantılar içine girmemesi, sokağın çok fazla bunu hissetmemesi, evlerin ve mutfağın bunu çok fazla hissetmemesini normal zannedebilirler. 'Ya böyle de oluyormuş' diyebilirler. Böyle olmaz. Bugüne kadar buraya kadar zor getirdik. Yani böyle geçici hükümetler, Kasım'da sağlam bir halk desteğini net olarak herkesin içeride-dışarıda gördüğü bir hükümet olmadığı takdirde bu iş yürümez. Koalisyonla da yürümez. Zaten bizim bir koalisyon kültürümüzün çok sağlam olmadığını, işte bu 7 Haziran'dan sonraki müzakereler sırasında gördük" dedi.
"NE CHP'NİN NE MHP'NİN TEK BAŞINA HÜKÜMET KURMA İHTİMALİ GÖRÜLMÜYOR"
Mitinglerde söylenen sözlere bakıldığında kimsenin bir araya gelerek bir şeyler yapalım mesajını vermediğini söyleyen Bakan Avcı, "7 Haziran seçimlerinin sonucu da belli. AK Parti dışında hiçbir partinin tek başına iktidar olma şansının olmadığı ortada. Ne CHP'nin ne MHP'nin bu şartlar altında tek başına bir hükümet kurma ihtimali görülmüyor, matematik olarak bu ortada. Ne var ortada? Bir de AK Parti'nin ufak bir destekle tek başına tekrar istikrarlı bir hükümet kurma şansı olduğu aritmetik olarak bu görülüyor. Bu ne demektir? Muhalefet partisi en fazla neyi hedefleyebilir bu şartlar altında? AK Parti'yle bir koalisyonu hedefleyebilir. Peki davranışlarımız, söylemlerimiz buna uyuyor mu? Uymuyor. Meydanda bu kadar hakaret edeceksin, bağıracaksın, çağıracaksın, horlayacaksın sonra nasıl yüz yüze bakacaksın? Demek ki sende istemiyorsun koalisyonu. O zaman millette bu mesajı alıyor. Şimdi inşallah 1 Kasım'da içeride ve dışarıda güven veren, sağlam, arkasında sıkı bir halk desteği olan, dirayetli bir hükümete ihtiyacımız var. Onun için bu seçim 'A partisi, B partisi' seçimi olmaktan çıktı. Memleket meselesi haline geldi. Biz bu sandıktan ya sağlam bir hükümet çıkaracağız veya sıkıntıya gireceğiz" şeklinde konuştu.
"BUNA FIRSAT VERMEYELİM"
Türkiye'nin bir ateş çemberinden geçtiğini dile getiren Bakan Avcı, şunları kaydetti:
"Tükiye'nin maceraya, fantaziye, bir takım koalisyon denemelerine falan tahammülü yok. Bunu en iyi yaşı müsait olan arkadaşlarımız, geçmişte yaşananları bilen arkadaşlarımız değerlendirir. Bu seçimlerde sadece tek tek her birimizin bu konuda karar vermesi yeterli değil. Aynı zamanda özellikle gençlere, bu geçmiş tecrübeleri yaşamamış olan gençlere muhtemel tehlikeleri, muhtemel sıkıntıları tane tane anlatmamız lazım. Şimdi ben bunu böyle söylediğim zaman bazıları 'Milleti tehdit mi ediyorsun' diyor. Tehdit etmiyorum. Manzara ortada. 7 Haziran'dan bugüne kadar yaşadıklarımız ortada. Üstelik diyorum Başbakan'da sık sık söylüyor, biz 1 saatte görev yapacak olsak sanki 30 sene görev başında kalacakmışız gibi işimize sahip çıkmaya çalıştık elhamdülillah. Bunu da bugüne kadar getirdik, ama 1 Kasım'dan sonra sıkıntılı bir süreç olursa gitmez. Adam, içeride ve dışarıda bu zaafı hissettiği anda pazarlığının çıtasını yükseltiyor. Buna fırsat vermeyelim. Özellikle ülkücü komşularımıza, arkadaşlarımıza bunu tane tane anlatalım. Sayın Bahçeli, maalesef ben halen çözebilmiş değilim, bu süreçte milli menfaatleri öne alan bir tutum içerisinde olamadı. Yani şu seçime bizi mecbur etmeyebilirdi. Biz bu 6 ayı böyle geçirmeyebilirdik."