Habertürk gazetesinden Kübra Par'a konuşan Davutoğlu, "AK Parti'yi son yıllarda kutuplaşmayla, otoriterleşme, medyaya baskıyla, yolsuzluklarla ilişkilendiren eleştirilere ne diyorsunuz?" sorusuna ise "yanlış yapanların partinin omurgasını oluşturmadığı" yanıtını verdi:
"Ortak akıl, tevazu, yolsuzlukla ve yoksullukla mücadele… Bu değerler bizim için gerçekten önemlidir. Farklı fikirlerin ifade edilmesi hususunda her zaman açık ve net tavrımı sürdürdüm. Ama şunu da göz ardı edemeyiz; AK Parti sadece ideolojik değerler üzerinden kurulmuş bir parti değil, aynı zamanda bir kitle partisidir."
"Kitle partilerinde her tür insan kendine yer bulabilir. Bu esnada halkın yanlış algılamasına sebep olan davranış biçimleri de gelişebilir. Güç sahibi olduğunuzda, normalde o hareketin içinde olmayacaklar da o hareketin içine girmeye çalışır."
'Yanlış yapanlar partinin omurgasını oluşturmuyor'
Davutoğlu şöyle devam etti:
"AK Parti içinde yanlış yapanlar olabilir. Önemli olan, yanlış yapanların partinin ana omurgasını oluşturmaması ki böyle bir şey de zaten söz konusu değil.
İktidara yakın medyadaki bazı köşe yazarlarının ya da sosyal medya hesaplarının söylemlerinin kendisini de rahatsız edip etmediği sorusuna ise Davutoğlu "Yanlış olan şeyin yanlışlığı, söyleyen kişiye göre değişmez. Yanlış kim tarafından yapılırsa yapılsın yanlıştır" şeklinde cevap verdi.
Başbakan kullanılan üsluba da dikkat çekerek "Ben kullanılan dilin, söylenen söz kadar değerli olduğunu düşünürüm. Bu konularda özgürlükçü ve müsamahaya dayalı anlayışın muhafaza edilmesi çok önemli" dedi.
'5. parti Bahçeli'nin fantazisi'
Son dönemde sıklıkla gündeme gelen AK Parti içinde gruplaşma iddialarıyla ilgili olarak Davutoğlu, Genel Başkan olduğunda çizdiği hedeflerden birinin "Şahsi hesaplara aldırmadan partinin birliğini korumak" olduğunu vurguladı ve "AK Parti kendi içinde yenilenerek, tazelenerek, güçlenerek yola devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Başbakan 5. parti iddialarıyla ilgili olarak ise "Bu Bahçeli'nin fantezisi. Kendi partilerindeki tartışmaları, örtbas etmek için dikkatleri başka yöne çekme çabası" değerlendirmesinde bulundu.
Gazetecinin "Bu süreçte kırıldığınız oldu mu?" sorusuna ise Davutoğlu'nun yanıtı "Eğer ülkeyi yönetme sorumluluğum olmasaydı o zaman belki şahsen kırılabilirdim, ama şu durumda şahsen kırılmaya hakkım olmadığını düşünüyorum" oldu.