Afet, toplum üzerinde geniş çaplı bir etkiye sahip olabilen bir olgudur. Dünya Sağlık Örgütü ise afeti “Bireyleri psikolojik, fiziksel, sosyal ve ekonomik açıdan etkileyen, can ve mal kayıplarına neden olan; bireylerin kendi imkânları ile baş edemeyeceği teknolojik, doğal veya insan kaynaklı olaylar” olarak tanımlamaktadır.
Bireylerin kontrolü dışında gerçekleşen bu olağandışı durumlarda maalesef her birey farklı düzeyde etkilenmektedir. Özellikle kadınlar, çocuklar, bakıma muhtaç bireyler dezavantajlı gruplar içerisinde yer almaktadır.
Ben de bu mecrada son dönemde yaşanan olaylarda en çok etkilenen dezavantajlı gruplardan biri olan bebeklerimize ve annelerimize yönelik bir içerik ile yer almak istedim.
Bebek Beslenmesi ve Ek gıda Süreci
Gebelikte ve bebeğiniz doğduktan sonraki süreçte, sağlıklı beslenme sadece büyüme ve gelişme için değil aynı zamanda sağlıklı yetişkinlik için de gereklidir. Bebeklik çağındaki beslenme şekli, ileri yaşlarda obezite, diyabet gibi bazı kronik hastalıkların ortaya çıkışında önemli rol oynamaktadır. Başka bir deyişle sağlıklı birer yetişkin olabilmenin temeli bebeklikte atılmaktadır.
Yeni doğan bir bebek için en uygun besin ANNE SÜTÜ'dür.
ANNE SÜTÜ ilk 6 ay bebeğin sağlığını koruması, ihtiyacı olan besin öğelerini karşılaması, kolay sindirilebilir ve enfeksiyonlara karşı koruyucu olması bakımından en güvenilir ve en ekonomik besindir.
İlk 6 ay SADECE ANNE SÜTÜ verilmelidir.
- Aydan önce izlemde, büyüme ve gelişme yetersizliği söz konusu olursa hekim kontrolünde ayına uygun formül mamalar ile desteklenmelidir. Tamamlayıcı beslenme; tek başına anne sütünün yetmediği 6-23 ay arası dönemde besinsel gereksinimleri karşılamak için anne sütü ile birlikte uygun gıdaların verilmesidir. Ek gıdaya erken ya da geç başlanılması birtakım sağlık sorunlarının ortaya çıkışında önemli rol oynamaktadır. Geç başlanılması durumunda malnütrisyon yani beslenme yetersizliği ve buna bağlı boy kısalığı olabilmektedir. Tamamlayıcı beslenmede hayvansal protein içeren gıdaların geç başlanılmasına bağlı olarak bebeklik döneminde demir eksikliği anemisi de sık görülmektedir. Ek gıdaya erken başlanması da beraberinde bazı sağlık sorunlarını getirmektedir. Türkiye'de emzirme çok yaygın olmasına rağmen; bebeklerde ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenme oranı 2008'de %42, 2013'te ise %30 olarak bildirilmiştir. 2018'de %40,7 ile artış eğiliminde olduğu ancak hala yeterli düzeyde olmadığı gözlenmiştir. (Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA)) Yani sadece anne sütüyle beslenme önerildiği gibi yaygın olarak uygulanmamaktadır. Ebeveynlerin ek gıdaya geçiş konusunda aceleci davranış sergilemeleri; henüz bağırsakları yeteri olgunluğa erişmemiş bebeklerde alerjik semptomları, ileri yaşlarda da obezite görülme sıklığını artırmaktadır.
Ek Gıdaya Başlarken;
- Tek çeşit besin ile başlanmalıdır. Her yeni gıda teker teker en az 2-3 gün ara ile eklenmelidir. Bebek besini aldıktan sonra alerji belirtisi gösterirse besin kesilmeli, birkaç hafta sonra tekrar denenmelidir.
- Besinler bebeğe kaşıkla ve oturur pozisyonda verilmelidir.
- Ek besinler bebek aç iken denenmeli, bebek besini reddediyorsa ısrar edilmemelidir. Daha sonra tekrar denenmelidir.
- Bebeklerin mide kapasitesi yaklaşık 30 g/kg olarak kabul edildiğinden öğünlerde besleyiciliği düşük, mide hacmini çabuk dolduran ( unlu çorbalar gibi) yemekler tercih edilmemelidir. Miktarın abartılması, yedirirken ısrarcı olunması durumunda bebekte gıda reddi ve kusma problemleri olabilir.
- Bebeğin beslenmesi de yetişkin gibi planlı olmalı, öğün saatleri belirlenmelidir. Sağlıklı alışkanlıkların temeli bu dönemde atılır, bebeğin düzeni oluşturulmalıdır. 6-8 aylık bebekte 2 öğün, 9-11 aylık bebekte 3 tamamlayıcı öğün yeterlidir. 12-24 ay bebeklerde ilave 1-2 ara öğün eklenebilir.
- 8. Aydan sonra bebeğe aile sofrasında yer verilmeli, ebeveynler de beslenme şekliyle rol model olduğunu unutmamalıdır.
- 6. Aydan sonra anne sütü kesilmemeli, 2 yaşa kadar devam edilmelidir.
AYLARA GÖRE BESİNLER;
6-8 aylar arası; yoğurt, sebzeler (tek tek denenmeli), haşlanmış yumurtanın sarısı ( 1/8 miktarda başlanabilir, zamanla artırılır), tavuk, et, peynir ile zenginleştirilmiş sebze çorbaları, beyaz peynir, meyveler (Bebeklere önce meyve tadımı yaptırılması, meyveye kıyasla daha nötr/tatsız diyebileceğimiz sebzelere karşı isteksizlik oluşturabilmektedir.)
8-12 aylar arası; yumurta, yoğurt, baklagiller, makarna, pilav, ekmek gibi tahıl grubu, et, tavuk, balık, köfte, sebze yemekleri, sağlıklı yağlar,
1 yaştan sonra; tüketebileceği şekilde hazırlanmış tüm sağlıklı ev yemekleri (2 yaşa kadar Anne sütüne devam edilmelidir.) bebek beslenmesinde yer alabilir.
- Öğünler protein, karbonhidrat ve yağ içeriği bakımından dengeli olmalıdır.
- Bebeklerin ebeveyn gözetiminde besini tutmasına, incelemesine, tadımına izin verilmelidir.
- 0-1 yaş dönemde bebeklere çay, bitki çayları, bal, bakla, mantar, inek sütü ve ilave şeker, tuz verilmesi önerilmemektedir.
- Bebeklerde katı vejetaryen diyetler yapılmamalı, yağsız süt ve süt ürünleri tercih edilmemelidir.
- Bebeklerde ek gıdaya geçiş dönemi fizyolojik ihtiyaçlarının karşılandığı dönem olmasının yanı sıra yeme davranışının oluştuğu bir süreçtir. Bebek beslenmesinde besleyen kişinin bebekle göz teması kurması, yeme konusunda baskıcı ve aceleci davranmaması, sabırlı olması ve bebeği ekrana maruz bırakmaması önemlidir.