Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, önümüzdeki hafta İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'in Türkiye'ye geleceğini ve ziyarette bölgesel ve uluslararası konuların ele alınacağını belirtti. Perşembe günü Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin Özel Danışmanı Eide'nin Ankara'ya geleceğini açıklayan Bilgiç, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun kabul edeceği Eide'nin Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile de bir araya geleceğini söyledi.

 

Afganistan'daki bombalı intihar saldırısı ve helikopter kazasına yönelik Afgan makamlarına taziyelerini ileten Bilgiç, "Terör saldırılarını kınıyoruz. Teröre karşı topyekun ve ortak mücadele edilmesini düşünüyoruz" dedi.

 

 

Açıklamalarının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Bilgiç, ABD Başkanı Barack Obama'nın "Türkiye'nin gerçekleştirdiği operasyonlarda PKK değil DAEŞ üzerinde yoğunlaşması gerektiği" yönündeki ifadelerinin hatırlatılması üzerine, "Dün akşam haberi görünce hemen kaynağına baktım. Bir Amerikan internet sitesi. Aslında haberin içeriğine bakınca içeriği ile başlığı arasında herhangi bir ilginin olmadığı görülüyor. Metnin içinde Obama açıkça 'Türkiye'nin PKK'ya karşı yaptığı operasyonlar meşru savunma hakkıdır' diyor. Fakat atılan başlık tamamen metinle alakasız bir başlık. Anlaşılan Obama'nın söyledikleri haberde ve başlıkta farklı şekilde yansıtılmış ve PKK'ya yönelik hava harekatı 'Kürtleri bombalamak' olarak yansıtılmış. Metinle başlık arasında bir farklılık olduğunu söylemem lazım" karşılığını verdi.

 

 

"PKK her şeyden önce bizim için bir terör örgütüdür, ABD için de bir terör örgütüdür" diyen Bilgiç, "Terörün iyisi kötüsü olmaz. Teröristler arasında ayrım yapmak doğru değildir. BM Genel Sekreteri dahil pek çok lider Türkiye'nin özellikle PKK'ya yönelik olarak yaptığı operasyonların kendini savunma hakkı olduğunu söyledi. Türkiye terörden çok çekmiş bir ülke olarak terörün her türlüsüyle kararlılıkla mücadele etmektedir. Türkiye geçmişte olduğu gibi bundan sonra da terörle kararlılıkla mücadele edecek ve gereken tüm tedbirleri kararlılıkla alacaktır. Bu tedbirleri alırken de tabiatıyla kimseden icazet almasına gerek yoktur. Bizim beklentimiz sadece ABD'den değil tüm uluslararası kuruluşlardan, devletlerden, örgütlerden teröre karşı topyekun, ortak bir şekilde mücadele edilmesinin sağlanması ve bu konuda destek verilmesidir" ifadelerini kullandı.

 

 

"Üslerin koalisyon güçlerine açılmasından sonra İncirlik dahil şu ana kadar kaç insansız hava aracı ve yabancı personel üslere geldi?" sorusu üzerine Bilgiç, "ABD ile bir mutabakat varıldığını ve bu çerçevede operasyonel konularda her an adım atılabileceğini söylenmiştim. Nitekim Sayın Bakanımız da Malezya'da bir açıklama yaparak zaten insansız hava araçlarının üslerimizi kullandığını söylemişti. Operasyonel nitelikteki bilgileri vermiyorum. Hangi uçak ne zaman nereden kalktı, nereye gidecek? Bunları burada sizinle paylaşamayacağım, bundan sonra da paylaşmayacağım. Bununla ilgili mutabakatımız olduğu doğru, her an kullanılabilir. Mutabakat çerçevesinde askeri makamlarımız gerekli eşgüdümü sağlıyorlar" dedi. 

 

 

DAEŞ'e karşı kurulan koalisyon üyesi etkili bir ülkenin Ankara'daki üst düzey diplomatının basına yansıyan Suriye ve PKK'ya yönelik operasyonlarla ilgili mesajlarının hatırlatılarak, "DAEŞ'den temizlenen bölgelere PYD'nin yerleşmesine nasıl bakıyorsunuz?" sorusuna Bilgiç, "Batılı diplomatın kimliği ve kim olduğu çok belli değil. Bu konuda özellikle ABD ile varılan mutabakat çerçevesinde koordineli bir şekilde hareket ediyoruz. PYD'ye yönelik görüşlerimizi daha önce açıkça ifade ettim. Bunun dışında söylenecek herhangi bir şey yok" karşılığını verdi.

 

 

Bir gazetecinin El Kaide'nin Suriye kolu Nusra Cephesi'nin eğit-donat programı kapsamında eğitilen militanları kaçırmasını hatırlatarak, "Acaba eğit-donatta yeterli verim elde edilemedi mi? Bunun değerlendirmesi yapıldı mı?" sorusuna ise Bilgiç, "19 Şubat tarihinde Ankara'da Sayın Müsteşarımızın Amerikan Büyükelçisi ile imzaladığı mutabakat çerçevesinde bu program yürürlüğe konuldu ve öngörüldüğü şekliyle devam ediyor. Eğit-donat operasyonel bir konu, detaylarına giremeyeceğim yalnız, öngörüldüğü şekilde yürüyor. Lojistik nedenlerden dolayı bazı sıkıntılarla karşılaşıldığını daha önce de söylemiştim. Ama bu uzun vadeli bir süreç, onun için uzun dönemde eğit-donatın özellikle terörle ve DEAŞ'la mücadele alanında Suriye'de önemli katkılar yapacağına inanıyoruz" yanıtını verdi.

 

 

Bilgiç, ABD uçaklarının yanı sıra Ürdün, Katar, Suudi Arabistan, İngiltere, Fransa gibi ülkelerin Türkiye'deki üsleri kullanmasına ilişkin takvime ilişkin soru üzerine şunları söyledi: "ABD ile varılan mutabakat çerçevesinde üsler kullanılacak. Aynı zamanda bu üslerin koalisyon güçlerine de açılabileceğini söyledik. Bu aşamada Sayın Bakanımızın ifade ettiği ülkeler gündemde ama spesifik olarak daha detaylı bir bilgi bende yok. Ama ABD ile mutabakata varıldığı taktirde üsler üçüncü ülkeler tarafından kullanılabilir. Bunda herhangi bir sıkıntı yok."

 

 

"Zergele kampına yönelik hava operasyonunda sivil kayıpların olduğu gündeme gelmişti. Bu konuda bir bilgiye ulaşıldı mı?" sorusu üzerine Bilgiç, konuya ilişkin hem Dışişleri Bakanlığı hem de Genelkurmay Başkanlığı'nın gerekli açıklamaları yaptığını hatırlattı. Bilgiç, "Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) yetkilileri ile temas halindeyiz. Konuya ilişkin zaten bir bilgi alışverişi var. Bazı bilgiler geldi, olgunlaştığı zaman kendi bilgilerimizle karşılaştırarak kamuoyuyla açıklayacağız" dedi.

 

 

"Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Malezya'daki görüşmesinde Rusya'nın son günlerde gündeme getirdiği Suriye'ye ilişkin çözüm planı gündeme geldi mi?" sorusu üzerine Bilgiç, "Sayın Bakan Lavrov'la Malezya'da bir görüşme gerçekleştirdi. Rusya bizim için önemli bir ortak. Önümüzdeki dönemde Üst Düzey İşbirliği Konseyi toplantıları yapılıyor, yılda bir defa. Onun hazırlık toplantıları bakanlar seviyesinde yapılıyor. Buna ilişkin ayrıntılar gündeme geldi. Enerji konusu yani Türk Akımı, Kırım Tatarları ve Suriye konusu gündeme geldi. DEAŞ'la mücadele hakkında Rusya'nın önerdiği bir plan var. Halen DEAŞ'a karşı uluslararası camianın yürüttüğü kolektif mücadele devam ediyor. Türkiye uluslararası koalisyonun bir parçası ve bu çabalara somut katkı sağlıyor. Bunun dışında bizim gündemimizde DEAŞ'la mücadeleye yönelik başka bir plan ya da yöntem halen gündemde değil" açıklamasında bulundu.

 

HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın "hukuk dışı, keyfi ve yargısız infaz" olduğunu iddia ettikleri bazı olaylar hakkında Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörlüğü'nden inceleme talebinde bulunmasına yönelik Dışişleri Bakanlığı'na herhangi bir bilgi ulaşıp ulaşmadığının sorulması üzerine ise Bilgiç, "Konuya ilişkin bilgim yok. Yani Bakanlığa herhangi bir bilgi ulaştı mı ulaşmadı mı bunu bilmiyorum. Hem BM çerçevesinde hem Avrupa Konseyi çerçevesinde birçok insan hakları ve kontrol mekanizmaları var, herkes bunlara başvurabilir" yanıtını verdi.