Başbakan Binali Yıldırım, Beyaz TV'de canlı yayınlanan "Referandum Özel" programında ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Başbakan Yıldırım, anayasa değişikliğine ilişkin 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasından önce son canlı yayın programına katıldığını dile getirdi.
"ORTAYA ATILAN DEDİKODULAR TAMAMEN KAFA KARIŞTIRMAYA YÖNELİKTİR"
"Eyalet sistemi" iddialarına ilişkin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kendisinin açıklamalarını "Fazlasıyla yeterli" bulduğuna yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine Yıldırım, "Bunlar gayet açık, herhangi bir yoruma ihtiyaç göstermeyen sözlerdir. Başından beri zaten Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti olarak biz, bu anayasa değişikliğini hazırlarken kırmızı çizgimiz olarak üniter yapıyı öngördük ve bu konuda herhangi bir endişeye, tereddüte mahal vermeyecek şekilde titiz bir çalışma yaptık. Üniter devlet yapısı bizim de hassasiyetimiz, MHP'nin de hassasiyeti. Eminim ki vatanını, milletini, bayrağını, devletini seven 80 milyon vatandaşımızın da önemsediği, hassasiyet gösterdiği bir konu. Ortaya atılan bu dedikodular tamamen kafa karıştırmaya yöneliktir. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamaları, bizim açıklamalarımız, Sayın Bahçeli'nin bugünkü en son değerlendirmeleriyle konu tamamen kapanmıştır. Zaten olmayan bir şeydir ve tamamen kapanmıştır." ifadelerini kullandı.
"ÇILGINLIK YAPMAYA KALKAN BEDELİNİ ÖDER"
15 Temmuz akşamı Kandil'den sahadaki teröristlere, "Askerlere saldırmayın" anonsları yapıldığını ifade eden Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"16 Temmuz sabahı tekrar bir anons, 'Darbe başarısız oldu, saldırı serbest, ateş serbest.' Bu terör örgütleri birlikte çalışıyor. Bunlar aynı vücudun iki kolu, iki eli gibi. Bunları yöneten tek merkez var. Bu merkez de Türkiye'nin dostu değil, iyiliğini isteyenler değil. 'Türkiye iç meseleleri ile uğraşarak enerjisini tüketsin. Türkiye gelişmesin, büyümesin' hedef budur. FETÖ her gün bir dedikodu, milleti endişeye sevk edecek haberler yayıyorlar. Amaç taraftarlarına moral vermek, milleti huzursuz etmek. 'Acaba bir şey olacak mı?' diye sürekli huzursuz, tedirgin olmalarını sağlamak. Milletimiz rahat olsun.
Milletimiz 15 Temmuz'da görevini yaptı. Sokağa indi, bayrağı düşürmedi, ezanları dindirmedi ve vatanı hainlere teslim etmedi. Şimdi artık görev bizim. Biz onların rahatı için uyanık kalmaya mecburuz. Milletimiz rahat etsin, bir daha çılgınlık yapmaya kalkan olursa, en ağır şekilde bedelini öder ama sonucunu da bilmesi lazım."
"HER HALÜKARDA SANDIKTAN TEK BAŞINA İKTİDAR ÇIKACAK"
Yıldırım, cumhurbaşkanının kaç yardımcısının olacağının sorulması üzerine, bir veya daha fazla olabileceğini, bunun cumhurbaşkanının takdirinde olduğunu, anayasanın buna imkan verdiğini anlattı.
Türkiye'nin bir yönetim geleneği ve teamülleri olduğuna işaret eden Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bugünkü anayasada Bakanlar Kurulu'nun kaç bakandan oluşacağı yazmıyor. Bir tane başbakan diyor ama bakan sayısı vermiyor. Vermiyor diye bugüne kadar hükümetler 100-200 bakan mı atadı? En fazla DSP koalisyonu dönemindeydi, 36 bakana çıktılar. Biz geldik indirdik. Şu anda 25 bakan var ve bu sayının daha da aşağı çekilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Gelişmiş ülkelerde bakan sayısı azaltılır, yetki devri yapılır. Az gelişmiş ülkelerde ise bakan sayısı artar. Bakan sayısının artmasının sebebi, tek başına iktidar yoksa anlaşabilmek için. Bakan sayısını artırarak bir çözüm buluyorlar. Bu sistem onu ortadan kaldırıyor. Her halükarda sandıktan tek başına iktidar çıkacak."
"CANININ İSTEDİĞİ KİŞİYİ SEÇERSE HESABINI ÖDER"
Yıldırım, "Cumhurbaşkanı yardımcısında hangi kriterler aranacak" şeklinde soru üzerine, "Milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olması yeterli ama cumhurbaşkanı seçeceği başkan yardımcısını mutlaka dikkatle seçecektir. Neden? İşlerin büyük kısmını başkan yardımcısı yapacak. Bir sonraki seçimde başarılı olması için ehliyetli insanları seçmesi lazım. Canının istediği kişiyi seçerse hesabını öder. Böyle bir şey olur mu? Bunlar, olmayan şeyler üzerinden bir takım gerekçeler üretip insanların kafasını karıştırmak. Başka bir amacı yok bunların." ifadelerini kullandı.
"FETÖ İLE MÜCADELEDE İŞİN SEYRİ DEĞİŞECEK"
FETÖ ile mücadele konusundaki son durum ve bu konuyla ilgili herhangi bir yol haritası olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine Yıldırım, bu konuda izlenecek yolun belli olduğunu, devlet içinde bir kalıntılarının kalmayacağını söyledi.
FETÖ'nün devlet, yargı, ordu, polis içerisindeki ve ticari hayattaki uzantılarının tamamen yok edileceğini dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:
"Bütün alanlarda devletin içerisine bir kanser hücresi gibi girmiş bu yapı tamamen temizlenecek. Burada herhangi bir gevşeme söz konusu değil. Özellikle 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili bugüne kadar 27 ilde 126 dava açıldı, görülüyor. Ayrıca bugüne kadar 30 bin 292 FETÖ mensubu görevden uzaklaştırılmış, 96 bin 764 kişi memuriyetten çıkarılmış ve 21 bin 803 kişi de düzeltici işlemle görevlerine iade edilmiş. Toplam şu anda açığa alınan ve memuriyetten çıkarılanların sayısı 127 bin 56. Ayrıca bölücü terör örgütüyle ilgili de benzer bir çalışma var. Yani PKK ve DHKP-C'yi kastediyorum. Görevden uzaklaştırma 145 kişi, görevden çıkarma 3 bin 494 kişi, toplam 3 bin 639 kişi, göreve iade edilen 11 bin 130 kişi.
Baştan beri söylediğimiz bir şey var. Bu, çok karmaşık bir yapı. İlişkileri, ilişki ağı, günden güne daha çözülmemiş ilişkiler var. Şu ara çok önemli bir tespit yapılmış durumda. Bu tespitin sonuçları, FETÖ ile mücadelede bize ciddi imkan sağlayacak. İşin seyri değişecek. Bunlarla ilgili detaylar önümüzdeki günlerde netleşecek, bu kadar söyleyeyim."