İşte Başbakan Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları;
Bu vatan toprağın kara bağrında sıra dağlar gibi duranlarındır. Bir tarih boyunca onun uğrunda kendini tarihe verenlerindir. Ardına bakmadan yollara düşen, şimşek gibi çakan, huduttan hududa koşan, cepheden cepheyi soranlarındır.
Ey Aziz İstanbul! Bugün muhteşemsin İstanbul! Bir kez daha tarih yazıyorsun İstanbul. 29 Mayıs 1453'te Sultan Fatih şehre girdiğinde ne kadar heyecanlıysa, bugün o kadar heyecanlısın İstanbul.
16 Mayıs 1919'da Gazi M. Kemal İstanbul'dan ayrılırken, ne kadar umutluysa bugün milletimiz o kadar umutludur. 30 Mayıs 1919'da Sultanahmet Meydanı'nda düşmana karşı ne kadar cesursa milletimiz bugün de o kadar cesurdur. 27 Mayıs 1994, Türkiye sevdalısını, bir yiğit adamını, bir Kasımpaşalıyı seçerken ne kadar güzelse İstanbul, o kadar güzelsin bugün.
Her bir semtin, her bir sokağın, her bir haneni gönülden selamlıyorum. Bugün bizim burada toplanmamıza vesile olan 15 Temmuz demokrasi şehitlerimizi kalpten selamlıyorum. Bugün aramızda bulunan kahraman şehitlerimizin ailelerini yürekten selamlıyorum. İstanbul'u düşmana teslim etmeyen kahraman gazilerimizi selamlıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanım, çok değerli hanımefendi, bu milletin önüne geçtiğiniz, dik durduğunuz, bu milleti son yüzyılın en büyük tehlikesinden kurtardığınız için sizlere teşekkür ediyorum, sizleri selamlıyorum.
CHP Genel Başkanını ve bütün CHP mensuplarını, milli iradeden yana net tavır koydukları için yürekten selamlıyorum.
MHP Genel Başkanını ve bütün ülkücü kardeşlerimi, sarsılmaz bir demokrasi savunucusu olduğunuz için yürekten selamlıyorum.
Ak Partili kardeşlerim, CHP'li, MHP'li kardeşlerim, her kesimden değerli vatandaşlarım, bu muhteşem tabloyu yaşattığınız için hepinize milletim adına teşekkür ediyorum.
Bugün sadece İstanbul değil, bütün Türkiye ayakta. Türkiye meydanlarda, bizimle beraber. 81 ilimiz bizi izliyor, yavru vatan Kıbrıs bizi izliyor. Kısbır Türk Cumhuriyeti Başbakanı'nı da selamlıyorum. Filistin, Bosna, Irak'taki kardeşlerimiz bizi izliyor. Buradan İstanbul'dan 81 vilayetimize, tüm dünyadaki kardeşlerimize selamlarımızı gönderiyoruz.
Necip Fazıl ne güzel söylemiş; Allah'ın seçtiği kurtulmuş millet, güneşten başını göklere yükselt, alnın hür, kim sana atarsa kement, ezel kuşatılmaz, çevrilmez ebed.
Aziz Türkiye, bugün size Azeri şairimiz Ahmet Cevat'ın mısralarıyla sesleniyorum; İnciler dök gel yoluna. Sırmalar düz sağ soluna. Fırtınalar dursun yana. Selam Türk'ün bayrağına.
Bu aziz millet 97 yıl önce toprağın altında şerefiyle yatanlar sayesinde, toprağın üzerinde şerefle yaşıyor.
15 Temmuz akşamı da bir işgal girişimi, FETÖ'nün ihtilal girişimiyle karşı karşıyaydı. Asker kıyafetindeki teröristler silahlarıyla millete kan kustu. Başkomutanımız, cumhurbaşkanımız milleti meydanlara davet etti. Selalar okundu, ezanlar yankılandı. İşte bu aziz millet, 81 vilayetinde hep birden şunu söyledi: Toprağın üzerinde şerefsiz yatırmaktansa, toprağın altında şerefle yatarız, şehit oluruz, gazi oluruz.
15 Temmuz 2. Kurtuluş Savaşı'dır. Allah'a hamd olsun, toprağın altında şerefiyle yatan şehitlerimiz sayesinde bugün bağımsızlığımızla, bir olarak yaşıyoruz. Güya Türk askeri kılığına girip topraklarımızı işgal edeceklerdi. Sankı bu milletin iradesini çalacaklardı. Allah şerleri hayıra çevirir. Bizi öldürmeyen her darbe daha da güçlendirir, burada olduğu gibi.
Ankara Savaşı'nda fetret yaşattılar ama biz oradan bir cihan devleti olarak doğduk. 100 yıl önce bu toprakları işgal ettiler ama biz oradan tek bir devlet, millet olarak doğduk. Bugün kötülük yapacaklarını zannedenler yanıldılar, bu muhteşem tabloyu hesap edemediler.
Sayın Cumhurbaşkanım, siyasette meydana gelen bu birleştirici tabloyu bozmayacağız. Uzlaşmayı güçlendireceğiz. Türkiye'yi milletimizle, siyasi partilerimizle, STK'larımızla 2023 hedeflerine taşıyacağız. Türk ile Kürt arasına girenler bu hainlerdi. Bu mikropları temizleyeceğiz. Terör örgütlerini aradan çıkaracağız.
Aramıza giren bölücü terör örgütünü de milletimizin arasından çıkaracağız. Bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara asla fırsat vermeyeceğiz. Beraber olursak aşamayacağımız hiçbir engel yok.
Bugün, buradaki tarihi birlikteliği gözümüz gibi koruyacağız. İntikam duygusuyla değil, adaletle, hukukla hareket edeceğiz, bu terör örgütünün mensuplarına, şehitlerimizin, gazilerimizin hesabını soracağız.
Demokrasiden taviz vermeyeceğiz, düşmanlarımızı azaltacak, dostlarımızı çoğaltacağız.
15 Temmuz Türkiye'nin mikroplarından temizlendiği gündür. Bugün Türkiye temizlik yapıyor. Devleti kilitleyen, ekonomiyi daraltan unsurları teker teker ortadan kaldırıyoruz.
Sözlerimi burada tamamlamak istiyorum. Siz sabırsızlıkla başkomutanımızı, Cumhurbaşkanımızı dinlemeyi bekliyorsunuz. Şunu herkes bilmelidir ki, 15 Temmuz gecesini milletimize zehir eden terör örgütü lideri Türkiye'ye gelecek, hesabını verecektir.
Hiç merak etmeyin, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, birlikte Türkiye olacağız. Bu güzel ülkenin gençlerine, bunlar memleket meselesiyle ilgilenmez diyenler, 15 Temmuz'da ne kadar yanıldıklarını gördüler. Tankalrın önüne yatan, gençlerimizi, kadınlarımızı yürekten kutluyorum.
Rabiamız, tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak, ay yıldızlı bayrağımız hepimize yeter. Sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.