Bir kadının tüyler ürperten hikayesi
Fransız sosyetik güzel Blanche Monnier’ın ailesi tarafından 25 yıl bir odaya kapatılmasının acı gerçeğini araştırdık. Bu dramatik ve tüyler ürperten hikaye, farklı rivayetlerle günümüze ulaşıyor.

Oluşturma Tarihi: 2022-12-10 20:53:53

Güncelleme Tarihi: 2022-12-10 20:53:53

Fransız sosyetik güzel Blanche Monnier'ın ailesi tarafından 25 yıl bir odaya kapatılmasının acı gerçeğini araştırdık. Bu dramatik ve tüyler ürperten hikaye, farklı rivayetlerle günümüze ulaşıyor. Evlenmemesi için odaya kapatılarak işkence bir hayat yaşayan Blanche Monnier'ın esareti, kurtarıldıktan sonra da sağlıklı bir sonla devam etmiyor.

Sosyetik Güzelin Acı Hikayesi

Fransız Blanche Monnier'ın acıklı hikayesi dönemine damga vurmuştur. Günümüzde bile duyunca bir insana bu nasıl yapılabilir dedirten olay, genç kadının ailesi tarafından gerçekleştiriliyor. 1 Mart 1849 yılında Fransa'nın Poitiers şehrinde dünyaya gelen BlancheMonnier, iyi ve soylu bir aileye sahip olduğu biliniyordu. Güzelliğiyle dikkat çeken BlancheMonnier'in taliplerinin de çok olmasının yanı sıra ailesinin de zengin ve soylu biriyle evlenmesi talebi bulunuyordu. Bu hikaye araştırıldığında iki ayrı rivayet var. İlki ailenin kimseyle evlenmesin diye diğeri ise ekonomik durumu zayıf olan bir avukata aşık olmasından kaynaklı Blanche Monnier'ın 25 yıl boyunca bir odaya hapsedilmesinin dramı.

25 Yıl Bir Odada Hapis

25 yıl boyunca hiç güneş bile görmeyen bir odaya ailesi tarafından hapsedilen güzeller güzeli BlancheMonnier'in hikayesi içler acısı. Bir ailenin evladına böyle bir işkenceyi nasıl yapabilir sorusu hepinizin aklından geçmiştir.

Paris sosyetesinde güzelliğiyle adından söz ettiren BlancheMonnier'ın ailesi kızlarını kaybolmuş olarak göstererek ya da bir diğer rivayete göre kızlarının İngiltere'ye yatılı okuduğunu ve geri dönüş yapmayacağını söyleyerek genç kadını hapsediyor. 25 yıl boyunca gün yüzü görmeyen genç kadına, odasındaki yataktan kalkmasına ve herhangi bir temel hijyen ihtiyacını karşılamasına bile izin verilmiyor. Blanche, hayatının yarısı boyunca yemek yediği, idrarını ve dışkısını yaptığı yatakta yatıyor. Esaretten sonra yaşama tutunamıyor

Aradan geçen 25 yıl sonra 23 Mart 1901'de, Paris'te bir başsavcı, Parisli tanınmış bir ailenin kapalı kapılar ardında bir şeyler sakladığını belirten isimsiz bir mektup alarak malikanelerine incelemeye gidiliyor. Genç kadın yapılan aramalar sonucunda bir deri bir kemik kalmış ölmek üzere olarak bulunuyor.Blanche, dışkı ve yiyecek artıklarıyla kaplı çürümüş bir yatakta görenler şok oluyor.
Olayın üzerine hazırlanan raporda BlancheMonnier'ın annesi ve kardeşi tutuklanıyor. Hastanede ölüm

BlancheMonnier ise hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınıyor. BlancheMonnier, hastane tedavisinin ardından fiziksel olarak kendisini toparlasa da bu yaşadığı acımaz olayın ardından psikolojik olarak kendini toparlayamıyor. Zavallı BlancheMonnier, 25 yıllık esaretin ardından yaşama tekrar uyum sağlayamıyor ve 1913 yılında bir psikiyatri hastanesinde hayata gözlerini yumuyor.