Fatma Seğmen, 42 yaşında. Daha önce bir fabrikada desinatör olarak çalıştı. 20 yıllık çalışma hayatından sonra desinatörlük görevinden ayrıldı ve resim atölyesi kurarak iş yaşamına devam etti. Güzel sanatlarla ilgili çalışmalarını evinde hobi olarak sürdürüyor. Güzel sanatlarla başladığı iş yaşamına Bisiklet İnisiyatifi Topluluğu ile biraraya gelerek bisikleti de dahil ettiğini vurguluyor ve duyduğu memnuniyeti şu ifadelerle dile getiriyor:
“Önceleri bisiklet eğitimlerini bireysel olarak veriyordum. Öncelikle yakın arkadaşlarım ve yakın çevremde sürmeyi öğrenmek isteyenlere yardım ederek başladım. Pedallamaya hasret kalanların azınlık olmadığını anladım. Bunu iş kapmasında yapabileceğimi ‘Hobini İşe Çevir' ilanına sosyal medyada karşılaştığımda öğrendim ve ben de dahil olmalıyım dedim. Daha fazla kişiye ulaşabilmek ve böyle bir oluşumun içinde yer almak benim için mutluluk verici.”
“Bir öğrencimle açık alandaki bir parkta eğitim gerçekleştiriyordum. Her gün gelen insanların dikkatini çekmiştik ve öğrencimin pedalladığı gün herkes durup alkışlamıştı. Bu gibi olumlu tepkilerle karşılaştığımda yapıcı sonuçlar elde ettiğimizi görmek beni çok mutlu ediyor.”
“İstemek, başarmanın yarısı olsa da; uygulamak ve gerçekleştirebilmek sizin elinizde”
“Öğrencilerimin yaşları değişkenlik gösteriyor; 7'den 77'ye insanlara bisikleti sevdirmeye çalışıyorum. 24 yaşında genç erkek bir öğrenciyle, 9 yaşında bir kız çocuğuyla da çalıştım. 45-60 yaşlarında insanlara da eğitim verdim. Danışan insanlardan olumlu geri dönüşler aldım. Çok hevesli ve öğrenmeye istekli oluyorlar. Bunun yanı sıra, eğitim veren kişinin iletişiminin ve yaklaşamının da önemli olduğunu vurgulamak isterim. Öncelikle bisiklet temel eğitiminde uygulamamız gereken aşamaları öğrendik. Bugüne kadar bisikletle geçirdiğim sürece dayanarak güzel bir yol katettiğimi, danışan kişilere öğrenme süreçlerinde elimden geldiğince yardımlarımı sürdürebileceğimi düşünüyorum. Bizer iyi birer gözlemci olmak durumundayız. Eğitim aşamalarında öğrencinin denge problemini birkaç aşamadan sonra anlıyoruz. Hangi aşamayı geçemediğini, sürecin biraz daha yavaş-hızlı ilerlemesi gerektiğini gözlemleyerek korkusunu bu aşamalarda geçirmeye uğraş veriyoruz. Hem güzel sohbetlerle hem de korkuyu yenme üzerine telkinlerimizle pedallama sürecine ulaşmaya çabalıyoruz. Kendi bisikletlerine sahip olacaklarını ve bireysel olarak sürüşlerinde ne kadar keyif alacaklarını anlatarak onları motive ediyoruz.”
Adana'daki bisiklet sürüşerinden bahseden Seğmen, gruplarla beraber gerçekleştirdiği sürüşlerinden bahsetti: “Adana'da bisiklet aktif olarak kullanılıyor. PAB Adana Bisiklet Grubu ile perşembe akşamı bisiklet turları düzenliyoruz. Çarşamba günleri ek olarak sürüşlerimiz oluyor. Pazar günleri de piknik ve diğer etkinliklerimizi yaparak pedallıyoruz. Bazı yardım kuruluşlarına da katkılarımızı esirgemiyor ve onlar için beraber etkinlikler düzenliyoruz. Aktif bir şekilde grup halinde de sürüşlerimizi milli bayramlarda ve özel günlerde de gerçekleştiriyoruz. Bisiklet İnisiyatifi Topluluğu kapsamında da bisiklet eğitimlerinden sonra öğrenen arkadaşlarımızla turlar gerçekleştireceğiz.” diyor.
“Adana'daki tek sıkıntım belediye otobüsleri diyebilirim. Trafikte çok fazla sorun oluşturuyorlar ve yanımızdan geçerken bizleri kaale almıyorlar.” diyerek sözlerine ekledi. Grupla beraber sürüşlerimizde sorunlar azalsa da, bireysel sürüşlerimizde motorlu taşıtların bisikleti küçümsemesi ve azınlık görmesinden dolayı sorunlar yaşıyoruz. Bisiklet yollarını motorsikletliler kullandığı sürece, araçlar park alanı olarak gördükçe güvenliğimiz tehlikede olacak. Belediyelerin yaptırım uygulamasını ve taşıtların bisikletler üzerindeki farkındalığının artmasını diliyoruz.
Adana Bisiklet Eğitimleri İçin:
https://www.bisikletinisiyatifi.com/adana-bisiklet
Daha Fazla Bilgi İçin:
https://www.bisikletinisiyatifi.com/
Haber ve Röportaj: Gökçe ÖZKONUK