Timeturk Logo
Bu tekerleme sizi zengin edebilir! Gizemli sayılarla dolu orman macerası!
Hilye Kurşun yeni bir çocuk hikayesiyle karşımızda… Gizemli Sayılar Ormanın Derinliklerinde Saklı Bir Hazinenin Anahtarı! Minik Sincap ve Tavşan, Bu Sırlarla Dolu Macerada Dostluğun ve Yardımlaşmanın En Büyük Hazine Olduğunu Keşfediyor.

Oluşturma Tarihi: 2025-04-01 22:04:23

Güncelleme Tarihi: 2025-04-01 22:05:36

Bu tekerleme sizi zengin edebilir! Gizemli sayılarla dolu orman macerası!

Minik sincap Çiko, ormanda zıplayıp dururken yerde parlayan bir taş buldu. Taşı eline aldığında üzerinde tuhaf sayılar yazıyordu: "İki, dört, altı..." Çiko, bu sayıların ne anlama geldiğini çok merak etti. Tam o sırada yanından geçen bilge baykuş Huhu'ya sordu:

"Huhu amca, bu sayılar da neyin nesi?"

Huhu, gözlüklerini düzelterek gülümsedi: "Ah, Çiko'cuğum, onlar gizemli sayılar. Ormanın derinliklerinde bir hazine saklı ve bu sayılar da o hazinenin anahtarı."

Çiko'nun gözleri parladı: "Gerçekten mi? O zaman hemen hazineyi bulmalıyız!"

Huhu, başını salladı: "Ama dikkatli olmalısın. Bu yolculukta seni zorlu engeller bekliyor."

Çiko, hiç korkmadı. Arkadaşı tavşan Titi'yi de yanına alarak gizemli sayıların peşine düştü. İlk durakları, şırıl şırıl akan bir şelalenin yanıydı. Şelalenin ardında gizli bir geçit vardı ama geçidin kapısı kilitliydi. Kilidin üzerinde de sayılar yazıyordu: "Sekiz, on, on iki..."

Çiko, hemen taşındaki sayılarla karşılaştırdı. "İşte, sayılar eşleşiyor!" diye bağırdı. Taşındaki sayıları kilide girdiğinde kapı gıcırdayarak açıldı.

İçeri girdiklerinde karşılarına karanlık bir mağara çıktı. Mağaranın sonunda loş bir ışık parlıyordu. Işığa doğru ilerlediklerinde karşılarına yaşlı bir kaplumbağa çıktı. Kaplumbağa, onlara bir bilmece sordu:

"On sekiz, yirmi, bu tekerleme de burada bitti. Peki, bu tekerlemenin sonu nereye gider?"

Çiko ve Titi, bir süre düşündüler. Sonunda Çiko, "Hazineye!" diye bağırdı. Kaplumbağa, gülümseyerek başını salladı ve önlerindeki gizli geçidi açtı.

Geçidin sonunda, parıl parıl parlayan bir sandık duruyordu. Sandığı açtıklarında içinden altınlar, mücevherler ve birbirinden lezzetli havuçlar çıktı. Çiko ve Titi, hem zengin olmuşlardı hem de karınlarını doyurmuşlardı.

Huhu amca, onlara gülümsedi: "İşte, gizemli sayıların sırrı çözüldü. Ama unutmayın, en büyük hazine dostluk ve yardımlaşmadır."

Çiko ve Titi, Huhu amcaya sarılarak teşekkür ettiler. Tam oradan ayrılacakları sırada Çiko durdu ve dedi ki: "İki dört altı benden tatlısı var mı? Sekiz oniki onaltı bu fırsat kaçar mı? Onsekiz yirmi bu tekerleme de burada bitti." Ardından Titi ile beraber kahkahayı bastılar. O günden sonra, ormanda her zaman yardımlaşan ve birbirini seven iki arkadaş olarak yaşadılar.