NASA'dan yapılan açıklamada, “14 Kasım'da (bu akşam) görülecek dolunay sadece 2016'nın değil, aynı zamanda 21. yüzyılın da en yakın dolunayı” ifadesi kullanıldı. Ay'ın, 25 Kasım 2034'e kadar Dünya'ya bu yakınlığa gelmeyeceğini ifade eden NASA'dan yapılan açıklamada, “Ay, ufka yakın olduğu süreçte ağaçların, evlerin ya da yerde duran diğer objelerin arasından gözlemlendiğinde doğal olmayan bir şekilde büyük gözükecek” ifadelerine yer verildi.
YÜZDE 14 DAHA BÜYÜK VE YÜZDE 30 DAHA PARLAK OLACAK
Ay, Dünya'ya en yakın noktaya ulaştığında yüzde 14 daha büyük ve yüzde 30 daha parlak görünecek. 25 Kasım 2034'e kadar da Dünya'ya bu kadar yakın bir mesafeye gelmeyecek. Tabii ki durum sadece görsellikle ilgili değil. Öncelikle astrologların bu olaydan dolayı beklentileri var, ayrıca ayın çekim kuvveti nedeniyle insanların yaşayacağı sıkıntılar olabilir dahası yer hareketleri de bu dolunaydan etkilenebilir.
AY'IN ÇEKİM GÜCÜ ÖNEMLİ
Jeofizik mühendisi Oğuz Gündoğdu, güneş tutulmasının da depremle ilişkilendirildiğini ama depremler üzerinde daha çok ayın çekim gücünün etkili olduğuna dair çalışmalar bulunduğunun altını çiziyor. Gündoğdu, "Bu konuda ama araştırmalar devam ediyor. Ortada henüz kanıtlanmış çalışma yok. Ama med-cezir yeryüzünde çekim yaratıyor” diyor.
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi'nden, Uzm. Psikolog Gizem Ünveren açıklamalarında şunları söylüyor:
"Dolunayın insan davranışı üzerinde etkisi olduğu pek çok kültür ve toplumda düşünülüyor. Kimileri insanı dengesizleştirdiğini iddia ederken; kimileri de insanların verimini artırdığını savunuyor. Bazı kaynaklarda eski dönemlerden beri birçok rahatsızlığın temelinde Ay evreleri olduğu belirtilir. Buna açıklama olarak dolunay dönemlerinde Ay'ın çekim kuvvetinden dolayı beyin omurilik sıvısında birtakım değişimler meydana geldiği; bu değişim kafatası içinde bir basınç etkisi yarattığı ve Full Moon Madness yani “Dolunay Çılgınlığı”durumunun oluştuğu iddia edilir. Ayın en büyük bilimsel etkilerinden biri olan gelgit veya med cezir vücudunun yüzde 70'i su olan insanoğluna da etki eder. Özellikle kalp ve şeker hastaları, sinir sistemindeki hücrelerin işleyiş düzeni bozulduğu için dengesizliklerle karşılaşırlar."