Çavuşoğlu, Antalya'da yapılan G20 Zirvesi'nde Sputnik'e değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'deki zirvenin farklı bir G20 Zirvesi olmasını istediklerini, uygulama, kapsayıcılık ve yatırımlar konusunu öncelikler olarak belirlediklerini ifade eden Çavuşoğlu, “Fakat ısrarla biz terör konusunun da mülteci konusunun da bu G20'de görüşülmesini istedik. Çünkü bugün terör maalesef sadece bu bölgenin değil tüm dünyanın en ciddi sorunu. Şu anda dünyanın ekonomik, sosyal sorunları yanında dünya topluluklarının karşı karşıya kaldığı en ciddi problem terör ve ırkçı akımlar. İkisi de birbirini destekliyor zaten. Bunun görüşülmesi için ısrar ettik ve gündeme girdi” dedi.
‘TERÖR KONUSUNUN GÖRÜŞÜLMESİ ISRARIMIZDA HAKLI ÇIKTIK'
Paris'te IŞİD'in gerçekleştirdiği terör saldırılarını anımsatan Çavuşoğlu, “Bugün maalesef terör konusunun görüşülmesi gerektiği konusundaki ısrarımızda haklı olduğumuzu bir kere daha gördük. Paris saldırısı olmasaydı da bunlar görüşülecekti. Çünkü biz Türkiye olarak da terörün hedefindeyiz. Rusya ve Avrupa terörün hedefinde” dedi.
‘VİYANA'DAKİ UZLAŞMA UMUT VERİCİ'
Terör saldırıları konusunda dayanışma ve kınama demeçleri verildiğini ancak halen kabul edilmiş bir tanım bulunmadığını kaydeden Çavuşoğlu, Viyana görüşmelerinde Suriye'deki terör örgütlerinin tanımlanması konusunda bir uzlaşma çıkmasından da umut verici olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, “En azından bunun farkında olduğumuzu açıklamak bile bir başlangıçtır, umut vericidir. Ama burada tanımlarken herkes kendisine göre benim teröristim kötü, seninki iyi; Müslüman terörist kötü, Hristiyan terörist iyi, cihatçı terörist kötü, laik terörist iyi veya Suriye'de rejime yakın terörist iyi, karşı olan kötü veya tam tersi şekilde yaklaşılmaması lazım. Objektif ve uluslararası kabul görmüş bir tanım olması lazım" diye konuştu.
‘RUSYA İLE İLİŞKİLERİMİZİ SAĞLAM ZEMİNDE GÖTÜRÜYORUZ'
Rusya ile Türkiye ilişkileri konusunda da değerlendirmelerde bulunan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Biz Rusya ile ilişkilerimizi çok sağlam bir zeminde götürüyoruz. İki lider arasında da güvene dayalı bir dostluk var. Doğru, bazı konularda aynı düşünmüyoruz ama aynı düşünmediğimizi de çok açık net konuşabiliyoruz. Ve birbirimizi anlıyoruz, önemli olan bu. Biz ABD ile de her konuda aynı fikirde değiliz NATO üyesi olmamıza rağmen. Bu da görüldü zaten. Ama Rusya ile de Suriye konusunda bazen hemfikir oluyoruz, bazen görüşlerimiz yakınlaşıyor, bazen tam tersi oluyor. Ama sorun olduğu zaman bile oturup konuşuyoruz, diyalog kanallarımız açık ve samimi bir şekilde diplomasiyi de işletiyoruz ve orta noktada buluşmaya çalışıyoruz. Bu, gerçekçi bir ilişki. Yani her şey yüzde yüz rayında gitmeyebilir. Olumsuzluk durumunda bile bunu aşacak ortamınız varsa iki ülke arasında, bu sağlıklı bir ilişkidir.”
‘TÜRK AKIMI'NDA BİR SIKINTI YOK'
Çavuşoğlu, Rus doğalgazını Avrupa'ya taşıyacak Türk Akımı projesinde de hiçbir sorun bulunmadığını ifade etti. Türk Akımı projesi için hemen fizibilite çalışması iznini verdiklerini ve daha önce Güney Akımı için yapılan çevresel etki değerlendirme raporlarını kabul ettiklerini anlatan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fakat Türk Akımı'nın biliyorsunuz içinde dört tane boru hattı var, bir tanesi doğrudan Türkiye piyasası için. Türkiye için yapılacak boru hattının inşasına başlayabilmek için uluslararası anlaşma imzalamak lazım. Bunun için de hükümetlerarası anlaşma imzalanması gerekiyor, onun da Meclis'ten onaylanması gerekiyor. Bizde de 7 Haziran seçimleri oldu ama Meclis bir daha toplanmadı. Ama orada da karşılıklı tekliflerimizi birbirimize sunduk, anlaşmanın taslak metinleri üzerinde görüşlerimizi sunduk, seyrinde gidiyor. Bu anlaşma imzalanıp yürürlüğe girince de inşası da başlayacak. Bizim açımızdan şu anda bir sıkıntı yok.”
‘İNDİRİM TAHKİMLE DEĞİL İKİ DOST ÜLKEYE YAKIŞIR ŞEKİLDE YAPILMALI'
Türkiye'nin Rusya'dan talep ettiği doğalgaz fiyatında indirim konusunda da konuşan Çavuşoğlu, “Gaz indirimi konusunda konuştuğumuz gibi maalesef indirim henüz yapılmadı. Biz de bunu yine tahkim aracılığıyla değil, iki dost ülkeye yakışır bir şekilde alınan kararlar neticesinde bunu uygulamak istiyoruz. Türk Akımı konusunda şu anda bir sıkıntı yok, sadece prosedür işlemleri var, onlar yapılıyor” dedi.
‘BATI'YA JEST YAPMAK İSTESEK ONLARIN TEKLİFİNİ KABUL EDERDİK'
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Çin'den füze savunma sistemi alma kararından vazgeçmesi konusunda da değerlendirmelerde bulundu. Çin'den füze alım kararından vazgeçildiği cumartesi günü G20 Zirvesi'nin hemen öncesinde duyurulmuştu.
Çin'den füze alımından Batı ülkelerinin telkinleriyle vazgeçildiği yorumlarının gerçeği yansıtmadığını ifade eden Çavuşoğlu, “Batı'ya jest yapmak için G20'yi beklemeye gerek yok, bir de Batı'ya jest yapsaydık Batı'nın bugüne kadarki teklifini kabul ederdik. Biz artık kendi savunma sanayiimizi oluştururken birisine jest yapalım diye karar almayız, olumlu ya da olumsuz” dedi.
Türkiye'nin bu süreçte kendi hava savunma sanayisini geliştirmesi gerektiğini anladığını ifade eden Çavuşoğlu, “Tam teknoloji transferi olması lazım. Şimdi biz bunu yapacağız. O yüzden iptal ettik. Çünkü satın almanın ya da kısmi teknoloji transferinin uzun vadede bize bir faydasının olmadığını gördük. Ve bundan dolayı biz bu kararı aldık. Ama bunun zamanlamasının G20 ile hiçbir ilgisi yok. Çin Devlet Başkanı Şİ Cinping de misafirimiz, ona da izah ettik burada” dedi.
‘ÜRETİM VE KONTROL TÜRKİYE'DE OLMALI'
Füze savunma sistemi üretiminde yabancı ülkelerle işbirliğine açık olduklarını belirten Çavuşoğlu, “Burada teknoloji transferine de önem veriyoruz. Bu teknoloji transferini yapacak ülkelerle de işbirliği yapabiliriz. Ama neticede üretimin Türkiye'de ve kontrolün de bizde olması lazım. Bunlar savunma konuları, hassas konular. Her ülke tabii kendi savunma sanayisine ve teknolojisine sahip olmak ister. Çünkü öbür türlü aldığınız zaman bunun kullanımı konusunda kısıtlamalar var, başka sorunlar çıkıyor, diğer ürünlerde de biz bunu görüyoruz. Bunu da herkesin anlayışla karşılaması lazım” diye konuştu.
‘HİÇBİR ÜLKEYLE İŞBİRLİĞİ İHTİMALİNİ DIŞLAMIYORUZ'
Çavuşoğlu, füze üretim sürecinde yabancı ülkelerle işbirliği ihtimalini dışarıda tutmadıklarını, Türkiye'nin şartlarına uygun bir şekilde işbirliği için çaba sarf edeceklerini ifade ederken Rusya ile işbirliği ihtimalini de dışlamadı. Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Biz hiçbir ülkeye karşı önyargılı değiliz. Ama S-300 değil de daha iyi teknolojiyi hak ediyoruz biz Türkiye olarak. Tabii ki NATO üyesi olarak da savunmasız değiliz, NATO'nun savunma gücünden de tabii ki Türkiye'nin yararlanması doğal. Biliyorsunuz daha önce de Suriye sınırına NATO'nun bataryaları geldi. Ama neticede savunmanın diğer alanlarında olduğu gibi bizim kendi savunma sanayimizin olması lazım, helikopter, uçak vesairede olduğu gibi füzede de kendi teknolojimizi geliştirmek istiyoruz. Bununla ilgili şartlara uyan tüm ülkelerle de işbirliği yapmaya hazırız.”
