Ordu'da, boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından koronavirüs salgını gerekçe gösterilerek velayeti alınan 5 yaşındaki oğluna mahkemece verilen ara kararla kavuşan hemşire Cemile Deniz (31) çok mutlu olduğunu belirterek, “Bir çocuk, anneden Covid-19 salgını bahanesiyle mesleğinden ötürü birebir temaslı ya da birebir risklisiniz denilerek alınmamalıydı. Adalet yerini buldu” dedi.
Cemile- Mehmet Atakan Deniz çifti, karşılıklı olarak boşanma davası açtı. Mahkeme, dava sürecinde, çiftin 5 yaşındaki oğlunun velayetini geçici olarak anne Cemile Deniz'e verdi. Ancak Mehmet Atakan Deniz, 13 Temmuz'da mahkemeye başvurarak, eşinin ambulans hemşiresi olduğunu, sürekli evlere girip çıktığını, salgın nedeniyle çocuğunun ağır risk altında olduğunu iddia ederek, velayetin kendisine verilmesini istedi. Baba Deniz, mahkemeye verdiği dilekçesinde, "Çocuğumun kronik bir rahatsızlığı var. Her iki kulağında da tüp var. Bağışıklık sistemi düşük ve alerjik yapıda bir çocuk. Bu nedenle velayetin geçici olarak da olsa bana verilmesini istiyorum" dedi. Mahkeme de çocuğun velayetini anneden alarak, babaya verdi. Mahkemenin verdiği kararda, koronavirüsün bulaş oranının yüksek olmasına dikkat çekilerek, “Geçici velayetin babaya verilmesi çocuğun yüksek yararına olacaktır” ifadeleri yer aldı.
ARA KARARLA ÇOCUĞUN VELAYETİ ANNEYE VERİLDİ
Anne Cemile Deniz, avukatı İrfan Demir aracılığıyla karara itiraz etti. İtiraz üzerine Ordu 2'nci Aile Mahkemesi, psikolog ve pedagoglardan oluşan bilirkişi heyetinden rapor istedi. Bilirkişiler, anne-babanın ayrı ayrı yaşadıkları ortamları inceleyip, çocukla bir araya geldi. Heyet, görüşmeler sonunda hazırladığı raporu mahkemeye sundu. Bilirkişi raporunu inceleyen Ordu 2'nci Aile Mahkemesi verdiği ara kararla annenin itirazını kabul etti. Velayeti babadan alarak yeniden geçici süreliğine anneye verdi. Küçük çocuk da kararın ardından babadan alınarak, anneye teslim edildi.
‘BU SONUCU BEKLİYORDUM, ÇOK MUTLUYUM'
Oğluna kavuşmanın sevincini yaşayan Cemile Deniz, “Bu süreç uzamadığı için çok mutluyum. Başta çocuğumun çok fazla etkilenmemesi beni mutlu etti. Kararı ilk öğrendiğim zaman şaşırmadım. Zaten bu sonucu bekliyordum. Bundan da emindim. Fakat böyle bir haksızlıkla mesleki anlamda böyle bir olayla karşı karşıya kalmak beni gerçekten çok yıprattı. O dönemde yaşadıklarım beni üzdü. Gereksizdi bana göre. En azından sağlık ekibi olarak gerçekten çok kuvvetli bir ağ oluşturduk. Şunu anladım ki insanlar bu durumda yalnız değil. Çok sağ olsunlar tanıdığım, tanımadığım insanlar bana çok destek verdi. Hep yanımda olduklarını hissettirdiler. Çok mutluyum. Benim için önemli olan çocuğumun etkilenmemesiydi. Yanlış alınan kararın düzeltilmesinden çok mutluyum” dedi.
'KARARIN DEĞİŞMEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM'
Verilen ara kararın değişmemesi temennisinde bulunan Cemile Deniz, “Bu bir ara karar. Bunun da değişmeyeceğini düşünüyorum. Yani hakim hanım da bilirkişilerin raporuyla bu kararı kesinleştirdi. Bir çocuk, anneden Covid-19 salgını bahanesiyle mesleğinden ötürü birebir temaslı ya da birebir risklisiniz denilerek alınmamalıydı. Adalet yerini buldu. Buradan herkese çok teşekkür ediyorum. Başta Cumhurbaşkanıma, Sağlık Bakanıma, Adalet Bakanıma, konuyla ilgili bana çok güzel mesajları geldi. Arkamda olduklarını, bu yanlış kararın düzeltilmesinin takipçisi olduklarını ifade ettiler. Bu beni gerçekten mutlu ediyor. En azından çocuğumun düzeni bozulmadı” diye konuştu.
‘BENİM YAŞADIĞIMI BİREBİR MESLEKTAŞLARIM YAŞADI'
Alınan kararla, adaletin yerini bulduğunu kaydeden Cemile Deniz, “Eşimle hiçbir zaman bir problemimiz olmadı. Dün akşam kendisiyle de konuştuk. ‘Nasıl yapalım' diye bana sordu. Ben de dün çocuğumu bilerek almadım. Çünkü kısa bir sürede sonuçlandığı için anne ve baba arasındaki geçişten etkilenmemesi gerektiğini ona da söyledim. O da zaten bugün okuluna bırakacağını söyledi. Akşam da ben alacağım. Aynı sistem biz devam edeceğiz. Bu konuda bir tavrımız yok. Kimse böyle bir şeyle karşılaşmasın. Gerçekten zor bir karar, zor bir durum. Çocuğumla benim bağımı kopartacak çok ciddi bir karardı. Adaletin yerini bulduğuna inanıyorum. Sakın kimse meslektaşlarıma beni emsal göstermesin. Çünkü benim yaşadığımı birebir meslektaşlarım yaşadı” ifadelerinde bulundu.
