Çanakkale, Balıkesir, Edirne, Kırklareli gibi çevre illerden gelen vatandaşlar da Taksim Meydanı'ndaki mitinge katıldı.
Türk bayrağı ve Atatürk posterleri taşıyan vatandaşlar, "Darbeye karşı omuz omuza", "Yağma yok, Cumhuriyet var", "Mustafa Kemal'in askerleriyiz", "Türkiye laiktir laik kalacak", "Darbeye geçit yok" şeklinde sloganlar attı. Vatandaşlar "Darbelere Hayır", "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir", "Cumhuriyete ve Demokrasiye Sahip Çıkıyoruz" yazılı dövizler taşıdı.
CHP'nin bugün Taksim Meydanı'nda düzenleyeceği "Barış ve Demokrasi Mitingi"ne katılmak isteyenlerin 5 ayrı noktada kurulan polis noktalarından üst araması yapılarak meydana alınacağı öğrenildi. Miting için hazırlıklar sabahın erken saatlerinde başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı ekipler meydana çıkan Tak-ı Zafer, Sıraselviler caddesini bariyerlerle kapattı. Öte yandan Gezi Parkı önünde bulunan sahneye "Cumhuriyete ve Demokrasiye Sahip Çıkıyoruz" yazılı dev pankart asıldı. "Darbeye Hayır" pankartlarıyla çevrelenen sahnenin yanı sıra, meydana vinçlerle Atatürk posterleri ve "Yaşasın Laik Demokratik Türkiye" yazılı pankartlar da asıldı.
KILIÇDAROĞLU TAKSİM MANİFESTOSUNU AÇIKLADI
CHP İstanbul Taksim Meydanı'nda darbeye karşı “Cumhuriyet ve demokrasi” mitingi yapıyor. Partinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu kürsüde 'Taksim Manifestosu' adını verdiği bildiriyi okudu. 10 maddelik bildiri şöyle:
1- 15 Temmuz darbe girişimi parlamenter demokrasimize karşı yapılmıştır. TBMM bombalanmış, ama parlamento bombalar altında görevini yapmıştır.
2- Bütün siyasal partiler, darbe girişimine karşı çıkmış, demokrasi konusunda Türkiye'de tartışmasız bir ortak payda oluşmuştur.
3- Her türlü darbeye ve parlamenter sistem üzerindeki her türlü vesayete karşı çıkmak, demokrasiden yana olanların namus borcudur. ‘Ne darbe, ne dikta, yaşasın tam demokrasi' demeliyiz.
4- Halkın direnme hakkını kullanması, ayrı bir anlam katmıştır.
5- Demokrasimizin teminatı olan demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin ne kadar hayati olduğu bir kere daha kanıtlanmıştır.
6- Bu darbe girişimi güçler ayrılığı ilkesinin demokrasideki güvencesi olduğunu bir kere daha ortaya koymuştur.
7- Balyoz, Ergenekon ve casusluk gibi davalarda mağdur edilen insanların itibar ve haklarının iadesi bütün siyasal partilerin gündeminde olmak zorundadır.
8- Bu darbe girişimi devlet yönetiminin liyakate dayanması gerektiğini ortaya koymuştur. Devletin yeniden inşası zorunludur.
9- Bu ülkede herkes özgürce gezebilmelidir. 15 Temmuz darbe girişimi, 3. sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablodur. Türkiye tümüyle darbe hukukundan arınmalıdır.
10- Devlet kinle, öfkeyle, önyargıyla yönetilmez. İşkence, kötü muamele, baskı, tehdit devleti darbecilerle aynı duruma düşürür.
Kılıçdaroğlu'nun öne çıkan diğer ifadeleri şunlar:
“Darbeye karşı çıkan herkesi kutluyorum. Bombalar altında Meclis dik durdu, demokrasi kazandı. Darbecilerin ne mal olduğunu en iyi bilen partiyiz. Şehitlerimizin kanıyla kurulan Cumhuriyet'i, tam demokrasiyle taçlandırmak bizim görevimizdir. Ayrılık gayrılığın olmadığı Türkiye'yi birlikte inşa edeceğiz.
Demokrasi aynı zamanda laikliktir. Din ve vicdan özgürlüğü demektir. Hukukun üstünlüğü demektir. Güçler ayrılığı demektir. İnsan hakları demektir. Düşünce özgürlüğü demektir. Demokrasi her türlü vesayete karşı olmak demektir. Biz yaşasın özgürlükçü demokrasi diyoruz.
İnsanlar özgürce meydanlarında toplanabilmeli, görüşlerini söyleyebilmeli, tıpkı bugün gibi. Demokrasi işte budur! Taksim Meydanı kapatılmamalı. Meydanlar kapatılmamalı. Hepimiz bir arada meydanlarda, parklarda, caddelerde gezmeli, özgürlük türküleri söylemeliyiz.
Emre uyan er ve erbaşların linç edilmesini asla kabul etmiyoruz. Linç edenlerin de yargılanmasını istiyoruz. Emre uyan askeri linç ederseniz, Peygamber ocağına ihanet edersiniz.”