Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye, tarihinden, kültüründen, vicdanından aldığı güç ve sorumlulukla hakkı, hakikati, insani değerleri savunma konusunda tutarlı bir çizgi izlemenin çabası içinde. Bu duruşun elbette bize bir maliyeti var. Ama tarihe ve ecdada karşı sorumluluğumuz, millet olarak bu fedakarlığı göze almamızı zorunlu kılıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaşların Ramazan Bayramı'nı kutlayan Erdoğan, bu mübarek günlerin, tüm İslam alemiyle Türkiye'nin de birliğine, beraberliğine, kardeşliğine vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan diledi.
Dünyanın pek çok yerinde Müslümanların, bu bayrama da boynu bükük, yüreği yaralı, gözleri yaşlı girdiğini belirten Erdoğan, "Irak, Suriye, Filistin, Yemen, Mısır, Libya ve Somali başta olmak üzere, tüm İslam coğrafyasında kardeşlerimizin içinde bulunduğu durum, bizleri de derinden etkiliyor, sevincimizi gölgeliyor. İnşallah bu mübarek günler, kardeşlerimizin kurtuluşuna, tüm insanlığın huzur ve güven içinde geleceğe umutla bakabilmesine vesile olur" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin, ülke ve milletiyle, ilgili kamu kurumlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, her zaman olduğu gibi ramazan ayı boyunca da dünyanın dört bir yanında kardeşleriyle dayanışma içinde olmaya çalıştığını kaydeden Erdoğan, ulaşabildikleri tüm mağdurlara ve mazlumlara, hiçbir ayrım yapmaksızın, yardım eli uzatmanın çabası içinde olduklarını, bundan sonra da aynı anlayışla yollarına devam edeceklerini aktardı.
Erdoğan, bu hizmetlerin ifasında görev alan herkese şükranlarını sundu.
"Varlıklarını sorgulatır hale getirdiler"
Ramazan Bayramı'nın, dünyada ve Türkiye'nin bulunduğu bölgede çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde idrak edildiğini belirten Erdoğan, şunları ifade etti:
"Küresel ekonomik krizin etkileri, yeni boyutlar kazanarak ve genişleyerek devam ediyor. Demokrasi, insan hakları, inançlara saygı gibi değerler, dünyanın pek çok yerinde adeta ayaklar altına alınıyor. Bu değerlere sahip çıkması gereken uluslararası kurumlar ve ülkeler, sergiledikleri çifte standartlı tutumla, kendi varlıklarını sorgulanır hale getirdiler. Filistin'de yıllardır süren zulme ve haksızlıklara, Irak'ta yüz binlerce insanın, Suriye'de son 4 yılda 300 binin üzerinde masumun ölümüne seyirci kalan Batı, kendi çıkarlarını korumak uğruna tüm dünyaya telkin ettiği ilkelere sırtını dönüyor.
İşte böyle bir ortamda Türkiye, tarihinden, kültüründen, vicdanından aldığı güç ve sorumlulukla hakkı, hakikati, insani değerleri savunma konusunda tutarlı bir çizgi izlemenin çabası içinde. Bu duruşun elbette bize bir maliyeti var. Ama tarihe ve ecdada karşı sorumluluğumuz, millet olarak bu fedakarlığı göze almamızı zorunlu kılıyor."
"Trafik kurallarına riayet" çağrısı
Milletin, tarihi boyunca, çok geniş coğrafyalarda hakimiyet tesis eden devletler kurduğunu, buna rağmen, geçmişinde sömürgecilik, ırkçılık, soykırım gibi insanlık suçlarının hiçbir zaman olmadığını kaydeden Erdoğan, "Tam tersine, geride medeniyetimizin nişanesi olan eserler bırakmışızdır. Bugün de zor zamanlarında kardeşlerimizin yanında yer alarak, tarihe insanlık adına iftihar vesilesi olacak, örnek gösterilecek bir iz bırakacağımıza inanıyorum. Ramazan Bayramı, inşallah, millet olarak bu anlayış etrafında yekvücut olmamızı sağlayacaktır" ifadesini kullandı.
Bayramda, sılayırahim ve tatil için yola çıkacak tüm vatandaşlara, bayram sevincini felakete dönüştürmemeleri için, trafik kurallarına azami düzeyde riayet etme çağrısında bulunan Erdoğan, şunları belirtti:
"Sözlerime rahmetli Abdurrahim Karakoç'un bir dörtlüğüyle son vermek istiyorum: 'Alem-i İslam'a rahmet su gibi, Aksın, bayram olsun bayramlarınız, Evleriniz cennet kokusu gibi, Koksun, bayram olsun bayramlarınız.' Bu çerçevede özellikle çocuklarımızın aileleriyle birlikte, bayramı bayram gibi geçirmelerini diliyorum. Bir kez daha ülkemizde ve yurtdışında bulunan vatandaşlarımızın; tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı'nı kutluyor, bayram bereketinin kalplerimizi coşturmasını, umutlarımızı yeşertmesini Allah'tan temenni ediyorum. Kalın sağlıcakla."