Dilipak: Paniğe gerek yok
Abdurrahman Dilipak, AK Parti'de Olağanüstü Kongre'ye gitme kararının alınmasını değerlendirdi...

Oluşturma Tarihi: 2016-05-06 09:23:05

Güncelleme Tarihi: 2016-05-06 09:23:05

Yeni Akit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü "Ankara, ah Ankara!" başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görüşmesinin ardından alınan tarihi kararı ele aldı. Bakarsınız Genel Başkan başka, Başbakan başka olur. Başkanlık sistemine geçilince kadar bu böyle devam edecek, ifadesini kullanan Dilipak, "Siyaset küskünlük yeri değildir.. Olan oldu.. Mahkeme kadıya mülk değildir.. Hizmet etmek için ille de bir makam sahibi olmak da gerekmiyor.. Herkese bu yolda yapacak o kadar çok iş var ki.. Davudoğlu'nun da, ben; gidip köşesine çekilip, oturacağını sanmıyorum.. Hatta daha saygın ve daha verimli yeni bir dönemin başlangıcı olabilir bu durum kendisi için.." dedi.

İşte Abdurrahman Dilipak'ın yazısından bir bölüm:

Gale Rabbiş rahli, sadri ve yessirli emri, vahlül ukdeten min lisani. Yefgahu, gavli.

Şimdi sabretmek gerek. Sabredenler, şükredenler, Şeytanın kışkırtmasına karşı direnenler kazanacak..

Beklenen oldu. Sürpriz yok. Kimse kavga gürültü beklemesin.

Tamam Esed-MOSSAD bastıracak. Paralel-PKK/PYD/HDP-DAEŞ bastıracak. Kurt dumanlı havayı sever. Bu fırsatı iyi değerlendirmeye çalışacaklardır. Ama göreceksiniz bekledikleri olmayacak..

Tamam Davudoğlu Başbakanlığa ve Genel Başkanlığa veda ediyor..

Yerine kimin geleceğine ilişkin bir sürü senaryo var.. Bu konuda bir sürpriz olmaz..

Bakarsınız Genel Başkan başka, Başbakan başka olur. Başkanlık sistemine geçilince kadar bu böyle devam edecek.

Ankara gündemi allak-bullak oldu. Herkes MHP'yi konuşurken, bugün gündem AK Parti. Yeni Başbakan belli olduktan sonra yeni Bakanlar Kurulu tartışılacak, Yeni Başkanlık Divanı, Yeni Bürokrasi, Yeni Hükümet Programı, belki teşkilatlarda yenilenmeye gidilecektir..

Paniğe gerek yok. Bu olanlar bazı şeylerin işareti olabilir ama sonuçta her topluluk layık olduğu gibi idare olunacak. Tencere yuvarlanacak kapağını bulacak. Siz kendinizden eminseniz paniğe gerek yok. Ya da Allah (cc) bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir.. Bu bir başka kriter: Bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelende Allah hayır murat etmiş olabilir..

O zaman ne gam.

Bütün bu olanların tek bir anlamı var. Yönetenler ve yönetilenler imtihan oluyorlar.. Biz bu süreçte yaptıklarımız ya da yapmadıklarımızla ya kendi cennetimize sırtımızda tuğla taşıyor olacağız, ya da kendi cehennemimize sırtımızda odun taşıyor olacağız.. Yoksa kimsenin Allah'ı bir şeye mecbur edecek gücü yok.

Allah kendi iradesini gerçekleştirmek için bize muhtaç değildir. O, esbabını da halkeder.. Bizim buradaki hassasiyetimiz, bize zafer kazandıracak yönetici seçmek değil, Allah'ın rızasını kazanacak bir iş tercihte bulunmuş olmamızdır. Yani işi ehline verecek miyiz.. Yoksa dilerse Allah kafirler eliyle dahi iradesini gerçekleştirir. Allah kimseye muhtaç ve mecbur değildir..

İlahi rızaya bağlı kaldığınız, cahil ve zalimlerden olmadığınız sürece biri geldi diye kazanacak değilsiniz, biri olmadı diye de kaybedecek değilsiniz..

Birilerinin yapmak istediği gibi ne Tanrıyı kıyamete zorlayabilirsiniz, ne de Allah'ı size iktidar vermeye!

Bu yılbaşından beri bu konu konuşuluyordu. Ben de uyarıp durdum. Yerli ve yabancı bir sürü adam bu işi kaşıyıp duruyordu.. Mesela, bana göre kongre süreci aslında çok önceden başlamıştı..

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!