Diyarbakır'da STK'lardan sağduyu çağrısı
Diyarbakır'da Yeni İhya Der Başkanı Aytaç Baran ile birlikte 4 kişinin yaşamını yitirdiği silahlı saldırıların ardından siyasi partiler ile sivil toplum örgütleri sağduyu çağrısında bulundu.
Ajansların haberine göre, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) öncülüğünde bir araya gelen aralarında CHP, HDP, BDP ile Baro, İHD, DİSİAD gibi sivil toplum kuruluş temsilcilerinin de bulunduğu 24 sivil toplum örgütü ile DBP'li belediye başkanlarının katıldığı basın açıklaması DTK binası önünde yapıldı. Açıklamayı yapan DTK Başkanlık Divan üyesi Saliha Aydeniz, çözüm ve barış iradesine yönelik saldırıları kınadıklarını belirterek, "Seçim takviminin başladığı günden bu yana, demokratik siyasete yönelik faşizan saldırıların ardı arkası kesilmemiştir. Seçim sürecinin tek değişim ve dönüşüm gücü olarak kabul edilen Halkların Demokratik Partisi'ne , demokratik çevrelere ve özelliklede halkımıza yönelik ırkçı, faşizan saldırılar devam etmektedir" dedi.
HALKIMIZ KİRLİ KARANLIK OYUNUN İÇİNE ÇEKİLMEK İSTENİLİYOR
5 Haziran HDP mitinginde yaşanan patlamalarda halkın kirli karanlık bir oyunun içine çekilmek istendiğini ifade eden Aydeniz şunları söyledi: "5 Haziran katliam provasına dirayetle ve sabırla yaklaşan halkımız; ısrarla 90'lı yıllardaki gibi kirli karanlık bir oyunun içine çekilmek istenmektedir. Son olarak dün Diyarbakır'da yaşanan olayların biran önce faillerin bulunup yargı önüne çıkarılmasını bekliyor, bir merkez tarafından yönetildiği belli olan olaylarda yaşamını yitiren 4 vatandaşımız için Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Diyarbakır halkına baş sağlığı diliyoruz. Hastanede yaşam mücadelesi veren ağır yaralı Fesih Çınar'a ve diğer yaralılara acil şifalar diliyoruz."
DİYARBAKIR HALKINI VE DUYARLI ÇEVRELERİ SAĞDUYUYA DAVET EDİYORUZ
Bu durumdan kaygı duyduklarını dile getiren Aydeniz, "Demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcileri olarak bu durumdan kaygı duyduğumuzu ama aynı zamanda da Amed'de yaratılmak istenen kaos ortamına karşı demokratik tepkimizi dile getireceğimizi belirtiriz. Bu konuda tüm Diyarbakır halkını ve duyarlı çevreleri sağduyulu olmaya davet ediyoruz" dedi.
Yeni İhya-Der Başkanı Aytaç Baran'ın öldürülmesiyle karanlık eller tarafından kentte kaos yaratılmak istendiğini ifade eden Aydeniz şöyle devam etti: "Büyük bir hezimet yaşayan AKP, halkımıza ve demokrasi güçlerine karşı 'Ya ben iktidar olurum, ya da yaşamı size cehennem ederim' zihniyeti ile terör estirmektedir. İhya-Der Başkanı'nın öldürülmesine göz yumularak, karanlık güçler eliyle şehirde bir kaos ortamı yaratılarak, kardeş kardeşe vurdurtulmaya çalışılmaktadır. Tüm bu yaşananları sivil toplum örgütleri ve kuruluşları olarak kaygı ile izlemekteyiz. Halkımıza tekrar geçmiş yıllardaki vahşet ve katliamları yaşatılmasına izin vermeyeceğimizi ve buna tüm kurum ve kuruluşlar, siyasi partiler olarak dur diyeceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz. Demokratik siyaset hakkını kullanan halkımızın seçim zaferini kana bulayan güçleri lanetliyor ve kınıyoruz. Halkımıza reva görülen katliamlara karşı canımız pahasına karşı duracağımızı ve tutum sahibi olacağımızı belirtiyoruz."
DEVLET VE HÜKÜMET GÜVENLİĞİ SAĞLAYAMAMIŞTIR
Olaylar devletin ve hükümetin gerekli güvenliği sağlayamadığını ileri süren Aydeniz, "Devlet ve hükümet, katliamlar karşısında gerekli sorumluluğu göstermeyerek güvenliği sağlayamamışlardır. İhya Der başkanına ve yurttaş meclisi çalışanlarımız dahil 80'den fazla kişiye ölüm tehlikesi altındasınız diyerek bir diğer grubu hedef gösteren Diyarbakır Emniyeti'ne soruyoruz. Bu istihbaratı nereden aldınız? Tehdit eden güçleri niye engelleyemediniz? İhya-Der Başkanı'nı neden koruyamadınız? Olayların büyümesini neden engellemediniz? Cevaplayın! Bizler tüm sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler olarak halkımızın en insani, demokratik halklar temelinde özgür ve eşit temelde yaşama hakkına sahip olduğunu belirtiyor ve kardeşlik temelinde ortak bir yaşamın mümkün olduğuna inanarak herkesi demokrasi ve barışa sahip çıkmaya davet ediyoruz" diye konuştu.
Aydeniz, Baro, İHD ve Mezopotamya Hukukçular Derneği gibi sivil toplum kuruluşundan oluşan bir heyet oluşturduklarını ve 5 Haziran'dan beri kentte meydana gelen olayları inceleyerek bir rapor oluşturarak kamuoyuna paylaşacaklarını söyledi.
HALKIMIZ KİRLİ KARANLIK OYUNUN İÇİNE ÇEKİLMEK İSTENİLİYOR
5 Haziran HDP mitinginde yaşanan patlamalarda halkın kirli karanlık bir oyunun içine çekilmek istendiğini ifade eden Aydeniz şunları söyledi: "5 Haziran katliam provasına dirayetle ve sabırla yaklaşan halkımız; ısrarla 90'lı yıllardaki gibi kirli karanlık bir oyunun içine çekilmek istenmektedir. Son olarak dün Diyarbakır'da yaşanan olayların biran önce faillerin bulunup yargı önüne çıkarılmasını bekliyor, bir merkez tarafından yönetildiği belli olan olaylarda yaşamını yitiren 4 vatandaşımız için Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Diyarbakır halkına baş sağlığı diliyoruz. Hastanede yaşam mücadelesi veren ağır yaralı Fesih Çınar'a ve diğer yaralılara acil şifalar diliyoruz."
DİYARBAKIR HALKINI VE DUYARLI ÇEVRELERİ SAĞDUYUYA DAVET EDİYORUZ
Bu durumdan kaygı duyduklarını dile getiren Aydeniz, "Demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcileri olarak bu durumdan kaygı duyduğumuzu ama aynı zamanda da Amed'de yaratılmak istenen kaos ortamına karşı demokratik tepkimizi dile getireceğimizi belirtiriz. Bu konuda tüm Diyarbakır halkını ve duyarlı çevreleri sağduyulu olmaya davet ediyoruz" dedi.
Yeni İhya-Der Başkanı Aytaç Baran'ın öldürülmesiyle karanlık eller tarafından kentte kaos yaratılmak istendiğini ifade eden Aydeniz şöyle devam etti: "Büyük bir hezimet yaşayan AKP, halkımıza ve demokrasi güçlerine karşı 'Ya ben iktidar olurum, ya da yaşamı size cehennem ederim' zihniyeti ile terör estirmektedir. İhya-Der Başkanı'nın öldürülmesine göz yumularak, karanlık güçler eliyle şehirde bir kaos ortamı yaratılarak, kardeş kardeşe vurdurtulmaya çalışılmaktadır. Tüm bu yaşananları sivil toplum örgütleri ve kuruluşları olarak kaygı ile izlemekteyiz. Halkımıza tekrar geçmiş yıllardaki vahşet ve katliamları yaşatılmasına izin vermeyeceğimizi ve buna tüm kurum ve kuruluşlar, siyasi partiler olarak dur diyeceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz. Demokratik siyaset hakkını kullanan halkımızın seçim zaferini kana bulayan güçleri lanetliyor ve kınıyoruz. Halkımıza reva görülen katliamlara karşı canımız pahasına karşı duracağımızı ve tutum sahibi olacağımızı belirtiyoruz."
DEVLET VE HÜKÜMET GÜVENLİĞİ SAĞLAYAMAMIŞTIR
Olaylar devletin ve hükümetin gerekli güvenliği sağlayamadığını ileri süren Aydeniz, "Devlet ve hükümet, katliamlar karşısında gerekli sorumluluğu göstermeyerek güvenliği sağlayamamışlardır. İhya Der başkanına ve yurttaş meclisi çalışanlarımız dahil 80'den fazla kişiye ölüm tehlikesi altındasınız diyerek bir diğer grubu hedef gösteren Diyarbakır Emniyeti'ne soruyoruz. Bu istihbaratı nereden aldınız? Tehdit eden güçleri niye engelleyemediniz? İhya-Der Başkanı'nı neden koruyamadınız? Olayların büyümesini neden engellemediniz? Cevaplayın! Bizler tüm sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler olarak halkımızın en insani, demokratik halklar temelinde özgür ve eşit temelde yaşama hakkına sahip olduğunu belirtiyor ve kardeşlik temelinde ortak bir yaşamın mümkün olduğuna inanarak herkesi demokrasi ve barışa sahip çıkmaya davet ediyoruz" diye konuştu.
Aydeniz, Baro, İHD ve Mezopotamya Hukukçular Derneği gibi sivil toplum kuruluşundan oluşan bir heyet oluşturduklarını ve 5 Haziran'dan beri kentte meydana gelen olayları inceleyerek bir rapor oluşturarak kamuoyuna paylaşacaklarını söyledi.