Sakatat tüketimi, özellikle sonbahar ve kış aylarında artıyor. Kelle, paça, ciğer, yürek, böbrek ve işkembe gibi sakatatlar, "doğal antibiyotik" olarak bilinir ve vitamin, mineral deposu olarak vücudun bağışıklığını güçlendirdiği düşünülüyor. "Hem suyu hem de eti faydalı" olan bu ürünler, düdüklüde pişirildiğinde kemiğinden ayrılarak hem suyunda hem de etinde ayrı ayrı faydalar sağlıyor. Ancak, faydalarının yanı sıra dikkat edilmesi gereken bazı sağlık riskleri de taşıyor.
YÜKSEK KALİTELİ PROTEİN KAYNAĞI
Sakatatlar, yüksek kaliteli protein içerikleriyle kas gelişimi ve onarımı için büyük önem taşıyor. Aynı zamanda B vitaminleri (B12, B6), demir, çinko ve selenyum gibi mineraller açısından zengin olan sakatatlar, "sinir sistemi sağlığı ve kan hücrelerinin üretimi için gereklidir." Bazı sakatat türleri düşük kalori ve yağ içeriğiyle kilo yönetimi için de uygun olabilir.
FAZLA TÜKETİM DAMARLARI TIKAYABİLİR
Omega-3 yağ asitleri içeren sakatatlar, "kalp sağlığı ve beyin fonksiyonlarının gelişimi" için faydalıdır. Ancak yüksek kolesterol ve doymuş yağ içermesi nedeniyle aşırı tüketim, damar tıkanıklığı ve kalp hastalıklarına yol açabilir. Bu sebeple özellikle kalp hastalığı veya yüksek kolesterol sorunu olan fertlerin sakatat tüketiminde dikkatli olması gerekiyor.
DENGELİ TÜKETİM ÖNEMLl
Sakatat tüketimi, kişinin genel sağlık durumu, beslenme alışkanlıkları ve mevcut sağlık koşulları dikkate alınarak yapılmalıdır. "Aşırı tüketimden kaçınılmalı ve dengeli bir diyetin parçası olarak tüketilmelidir." Özellikle kalp hastalığı riski taşıyan fertlerin bu besinleri kontrollü şekilde tüketmesi önem arz ediyor.