Dolar

34,5424

Euro

36,0063

Altın

3.006,41

Bist

9.549,89

Dokumacılar Grubu'nun iddianamesi...

Dokumacılar Grubu iddianamesinde Alagöz’ün Suruç katliamı öncesi tapeleri bulunuyor. Alagöz ağabeyine “Bu son görüşmemiz” demiş. Ankara bombacısı Dündar da gözaltına alınıp bırakılmış.

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-17 04:19:59

Dokumacılar Grubu'nun iddianamesi...

Gazatevatan'da yer alan habere göre; Ankara katliamına giden sürece ilişkin çarpıcı bilgi ve belgeleri içeren IŞİD'in Dokumacılar Grubu olarak bilinen adıyaman yapılanmasına ilişkin hazırlanan iddianamede ilginç ayrıntılar yer alıyor. İddianamede, ailelerin Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı'na yaptıkları şikayetin ardından Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma süreci aktarılıyor. IŞİD militanlarının telefonlarının dinlendiği, adreslerinin bilindiği anlaşılırken, Ankara bombacısı Yunus Emre Alagöz'ün Suruç katliamı öncesi ağabeyi ile yaptığı telefon konuşmalarının da dosyaya girdiği ortaya çıktı. Alagöz'ün görüşmede ağabeyine “Son görüşmemiz Hem Abdurrahman'ın hem benim inşallah” sözlerinden iki ay sonra Abdurrahman Alagöz, Suruç'ta; 5 ay sonra da Yunus Emre Alagöz Ankara'da canlı bomba eylemi gerçekleştirdi. Ağabey Alagöz'ün teknik takibe yakalanan bu görüşmeden iki ay sonra gerçekleşen Suruç katliamından yine iki ay sonra ifadeye çağrıldığı da ortaya çıkarken zanlılardan Ömer Deniz Dündar'ın ise gözaltına alınıp serbest bırakıldığı öğrenildi.

2013'te başlatılan 2014/248 numarasıyla hazırlanan iddianamede Dokumacılar Grubu'na yönelik teknik takibin Suruç katliamına kadar sürdüğüne ilişkin telefon tapeleri de yer alıyor. Dosyada biri Suruç'ta diğeri Ankara'da canlı bomba olarak kullanılan Alagöz kardeşlerin görüşmelerinde ilginç ifadeler yer alıyor.

Cennet nimetleri

Tutanağa yansıyan tapede şu ifadeler yer alıyor:

Y.E.A.: Allah için Yusuf başlarını boş bırakma (anne ve babasını)

Y.A.: Tamam inşallah.

Y.E.A: Tamam valla onlarla ilgilen Yusuf bu belki seninle son görüşmem. Hem Abdurrahman'ın hem benim inşallah tamam dedim bir arayım görüşeyim inşallah Allah için sana vasiyetim yani aileye sahip çık Yusuf. Vallahi onları pisliğin içinde bırakma ne sen kendin kal ne de onları bırak Allah için al buraya gel tamam alo alo.
(...)

Y.A: Ne abi

Y.E.A: Tamam Yusuf valla artık şu dünyalı Allah için bırak kenara vallahi hepsi yerin dibine batsın a'dan z'ye her şey yerin dibine batsın vallahi boş billahi boş. Cennet nimetleri dururken Allah c.c'nin cemalini görmek dururken vallahi niye böyle şeylerle uğraşşasın ki hepsi yerin dibine batsın vallahi tez elden ver orayı elinden çıkar Allah'ın izniyle gel bu tarafa tamam.

Y.A: İnşallah abi.
(...)

Y.E.A: Vallahi burası kadar güzel bir yer yok. Daha iki kardeşi gömdük tez hemen gömdük gittiler abilerine kavuştular. Yani daha bir saat olmadı kendim gömdüm yani kardeş Allah yolunda paramparça olmuşlardı.

Y.A: Allah kabul etsin inşallah.

Y.E.A: He vallah inşallah dua et belki bugün belki yarın inşallah hem Abdurrahman hem gideriz inşallah. Allah inşallah bizi sadıklardan eyledi rabbim sözlerimizden bizi doğrular inşallah vallahi eğer gidersek biz boz bir şeye gitmiyecez. Rabbimizin mazisine gidecez. Ama sen kendi durumuna üzül kendin durumuna yan vallahi. Bunun sonu yok Yusuf. Dünya hayatı bir yere kadar vallahi göreceksin. Dünya hayatı bir yerden sonra hiç zevk vermiyor. Vallahi zevk vermiyor gözün önünde giden kardeşlerini görüyom Allahuekber Allah anlıyor boş ver Allah müminlerden canlarını ve mallarını karşı ahiret olmak öze satın almış yani değil mi ayetle sabit.

Y.A: Tamam. Bir daha aramam

Y.E.A: Allah razı olsun belki daha aramam yani muhtemelen.

Y.A: Tamam abi.

Y.E.A: Bak Allah için onların üstünden elini çekme vallahi sorumlusu sensin al gel buraya inşallah.

2 ay sonra ifade

Ağabey Alagöz'ün ifadesinin ise Suruç patlamasından 5 gün sonra, 25 Temmuz'da Adıyaman Terörle Mücadele Şubesi'nde alındığı anlaşıldı. Burada Alagöz'e o tarihte yaptığı bu konuşma tapesi de soruluyor. Ağabey Alagöz ise ifadesinde kardeşlerinin Suriye'de olduğunu ama ne iş yaptığını bilmediğini belirterek, “En son 3-4 ay önce evde görüştük. Hal ve hareketleri normaldi, böyle bir eylemde bulunacağını hiç düşünmezdik. 2015 Mart ayında bize haber vermeden, vedalaşmadan evden ayrıldı. Bazen sık sık ‘Gaziantep'e medreseye gidiyorum' diye evden ayrılırdı. 15-20 gün kalır gelirdi. En son haber vermeden çekip gitti” diyor.

‘Devlet yıllardır takip ediyor'

CHP İstanbul milletvekili Eren Erdem ve Ali Şeker, iddianameye ilişkin bilgiler verdi. Bazı belegeleri gösteren Erdem, “Devletin, Hükümetin IŞİD 'terör' örgütünün Türkiye yapılanmasını yıllardan beri takip ettiğini, telefonlarını dinlediğini, nereye gittiğini çok iyi bildiğini gösteren belgelerdir. Bu şahısların telefonları 2013'ten beri dinleniyor, ne yapmak istedikleri çok açık şekilde biliniyor. 21 kişilik listedeki iki kişi katliamı gerçekleştirdi. Kalan 19 kişinin eylem gerçekleştirmesini mi bekliyorsunuz, neden bir girişimde bulunmuyorsunuz? Herkesin sorumluluğu vardır. MİT, emniyet istihbarat başkanları, İçişleri Bakanı ve tüm sorumlular istifa etmek zorundadır” dedi. Zanlılardan Dündar'ın soruşturma çerçevesinde gözaltına alınıp bırakıldığı bilgisini de kamuoyuyla paylaşan Erdem, “IŞİD'le organik ilişkisi olduğu halde bu ismi serbest bırakanlar, katliamın da sorumlularıdır” diye konuştu.
Şeker de, “Biz CHP olarak 6 araştırma önergesi verdik. Bu kadar pervasızca seyretmeyin diye 154 soru önergesi verildi. Bunların belediyelerde çalıştıklarını, eğitim gördüklerini, eylem yapmaya hazırlandıklarını söyledik” dedi.

SON VİDEO HABER

Boğaz'da büyük tehlike! Santim farkıyla atlatıldı

Haber Ara