Duygusal farkındalık, duygusal zekamızın uyandırmak gibidir. Hayatımızın kontrolünü ele geçirmek için sis altındaki ruh halimizi belirlediğimiz ve tanımladığımız ilk adımdır. Duygularımızı daha iyi yönetmemize yardımcı olacak güçlü bir araç ve mutlaka geliştirmemiz gereken bir beceridir.
Ancak bu aracın kullanımı kolay değildir. Neden mi? Çünkü duygusal deneyimler değişken, öngörülemez ve zaman zaman da kaotiktir. Hepimiz bunu yaşamışızdır. Görebildiğimiz tek şeyin negatif duygular olduğu bir yerde sıkışıp kalmışızdır. Adeta birer görünmez diken gibi hareket ederek bütün enerjimizi emen ve bizi gerçek benliğimizin gölgelerine çeviren duygu karmaşasından dolayı sağlığımız kötüleşir.
Hakikaten, iki aklımız var: biri düşünen, öteki ise hisseden aklımızdır.”
~ – Daniel Goleman ~
Esasen, çoğumuz bir terapistle görüşmemiz sırasında “kimse beni anlamıyor” gibi şeyler söylüyoruz. Ya da “Dünyanın bütün ağırlığını omuzlarımda taşıyormuş gibi hissediyorum, yorgunum” gibi şeyler söyleriz. Ancak neredeyse hiçbir zaman gerçek anlamda duygusal farkındalığa sahip olmayız. Üzüntümüzün ya da yorgunluğumuzun ardında yatan şeyleri tanımlamakta zorluk çekeriz.
Daniel Goleman, “Duygusal Zeka” gibi kitaplarında duygularımızın farkında olduğumuzda hayattaki güçlüklerle daha iyi başa çıkabileceğimizi açıklar. Hissettiklerimiz ve ruh hâlimizin nedenleri üzerinde sürekli olarak düşünmek, sağlığımızı doğrudan etkiler. Ayrıca depresyon ve diğer psikolojik bozukluklarla başa çıkmak için bize stratejiler sunar.
Duygusal farkındalık nedir ve neden gereklidir?
Farklı his ve duygu türlerini tanımlamak için yaklaşık 250 kelimenin kataloglandığını biliyor muydunuz? Peki bu kelimelerin kaç tanesini biliyoruz? Bunları nasıl kullanacağımızı çocukken öğrendik mi ? Duygularımızı nasıl tanımlayacağımızı ve adlandıracağımızı bilmek bize gerçekten daha iyi bir hayat verecektir.
Bu yüzden hepimizin gerçek anlamda duygusal farkındalık geliştirmesi gerekiyor. İşte bunun birkaç nedeni daha:
Daha iyi kararlar verebilmek için ruh halinizi tanımak ve bunun üzerinde kafa yormak.
Diğer insanların duygularını anlamak ve onlarla daha iyi ilişki kurmak.
Duygusal farkındalık kendinizi korumak için sınırlar belirlemenize yardımcı olur.
Kendimizi tanımamıza yardımcı olur.
Son olarak, ilginç bir gerçek: İyi bir duygusal zeka seviyesine sahip insanların kaygı, depresyon ve bunlarla ilgili bozuklukları yaşama riski daha düşüktür.
Farklı duygusal farkındalık seviyeleri
Çocuklarımıza öğretebileceğimiz en iyi becerilerden biri, gerçek duygusal farkındalığı nasıl kazanacaklarıdır. Böylece duyguları üzerine düşünmeyi, onları adlandırıp doğru şekilde yönetmek, sosyal ve belki de akademik bakımdan daha başarılı olmalarına yardımcı olacaktır.
Bununla birlikte, yaşımız ne olursa olsun hepimiz duygusal zekayı uygulamak için zaman ve çaba harcamalıyız. Sağlıklı, mutlu ve duygusal olarak farkında olmak istiyorsak ihtiyacımız olan bir araçtır bu.
Bunu daha iyi anlamak için psikologlar Lane ve Schwartz tarafından oluşturulan “Duygusal Farkındalık Düzeyleri Ölçeği” (ELEAS)'nin bazı önemli bölümlerine biraz daha yakından bakalım.
eLEASDuyguları tanımak. Her duygu, farkında olmamız gereken fiziksel bir etkiye sahiptir. Belki kalp atış hızınızda bir değişiklik ya da karnınızda bir tuhaf bir his duyarsınız.
Bir duygu, sizde ne tür bir tepki yaratıyor? Duygular adaptif bir işleve sahiptir. Bazıları verdikleri tüm enerjiyle bizi harekete geçerler. Bu yüzden bir duygunun ardındaki enerjiyi tanımlamak önemlidir.
Birincil duyguyu tanımlayın. Her duyum, her zihinsel durum, gerçekleştiğini anlayacağınız birincil bir duyguyla başlar. Kızgın mıyım? Üzgün müyüm?
Birincil duygunun ardındaki veya onunla beraber gelen duygular nelerdir? Bu adım daha fazla derinlik, incelik ve her şeyden önce cesaret gerektirir. Neden mi?Olumsuz duyguları kabul etmek kolay değildir. Birincil duygunun ardında, ışık tutacağınız karanlık köşelerle dolu bir labirent olabilir. Bazen üzüntülerin ardında hüsran, öfke ve hayal kırıklığı vardır. Bazen öfkemizin arkasında kayıplarımız ya da karşılanmamış beklentilerimizden oluşan bir canavar vardır.
Sonuç olarak, bu stratejileri kullanarak kendinizi duygusal bakımdan yetkin bir kişiye dönüştürmek, akıl sağlığınız üzerinde doğrudan ve olumlu bir etkiye sahip olacaktır. Duygusal farkındalık, daha mutlu bir yaşamı düzenlemek için kullandığımız sihirli bir değnek olacaktır. Kendimizi daha iyi tanıyıp yaşamımız üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmamıza yardım edecek ve bizi daha tatmin edici bir yöne götürecek pusuladır.
Hadi bugün başlayalım!
Kaynak: aklinizikesfedin.com