Emniyet'ten 'canlı bomba' alarmı!
Adıyaman Emniyeti, Diyarbakır ve Suruç bombacıları gibi eylem yapabilecek IŞİD bağlantılı kişileri bildirerek güvenlik güçlerini alarma geçirdiği öğrenildi...

Oluşturma Tarihi: 2015-08-10 03:20:12

Güncelleme Tarihi: 2015-08-10 03:20:12

Adıyaman Emniyeti'nin soruşturmalar sonucunda; kenttte IŞİD'le bağlantılı ciddi sayıda bir kitlenin bulunduğu ve bu konuda güçlü bir potansiyel ve altyapı ortamının varlığı görüldü. Suriye'deki çatışma bölgeleriyle irtibatları tespit edilen aralarında Suruç bombacısı Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün ağabeyi Yunus Alagöz'ün de bulunduğu liste belirledi. Adıyanam Emniyeti'nin, 31 Temmuz'da gönderdiği eylemci ismi ve fotoğraflarının bulunduğu yazısında; "Bu kişilerin tıpkı Suruç benzeri eylem gerçekleştirme olasılığı bulunduğu" değerlendirmesi yeraldı.

Milliyet'ten Tolga Şardan'ın "İşte Adıyaman ekibi" başlıklı o yazısı;

Suruç saldırısıyla tekrar gündeme gelen Adıyaman'daki IŞİD yapılanmasıyla ilgili emniyetin yaptığı incelemede, canlı bomba eylemcisi olabilecek 16 kişilik bir liste tüm kentlere gönderildi Hükümet'in terörle mücadele politikasını değiştirmesine neden olan olaylar zincirinin, 7 Haziran seçimleri öncesinde Diyarbakır'daki HDP mitinginde patlayan bombayla başladığını söylemek yanlış olmaz.

Miting alanına bomba koyduğu gerekçesiyle Gaziantep'te gözaltına alınan Orhan Gönder'in, IŞİD içinde eğitim aldığı yönünde bilgiler gün ışığına çıkmıştı.

Gönder'in dikkat çekici başka bir özelliği ise Adıyamanlı olmasıydı.

Bu olayın kamuoyundaki yansıması henüz netleşmeden, bu kez Kobani'ye gitmek için Suruç'ta bir araya gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Ferderasyonu (SGDF) üyelerine yönelik canlı bomba eylemi ülkeyi sarstı.

Eylemciyle birlikte 32 kişinin yaşamını yitirdiği olayın faili Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün, HDP mitinginin eylemcisi Gönder'le iki önemli ortak özelliği saptandı.

Alagöz de tıpkı Gönder gibi hem IŞİD'le bağlantılı hem de Adıyamanlıydı.

HER HANEDEN EN AZ 1 KATILIM

Her ikisi; birbirlerini tanımıyorlardı ancak Adıyaman'daki aynı radikal grup tarafından IŞİD'e kazandırılmışlardı.

Hatta büyük tepki toplayan iki eylemin faillerinin “aynı kaynaktan” çıkması “istihbarat ihmali” iddialarını gündeme getirdi.

İki eyleme kadar pek göz önünde olmayan Adıyaman, birden ülke kamuoyunun gündemine geldi. PKK'nın da bir dönem etkili olduğu kentteki İslami yapıların varlıkları ve faaliyetleri incelenmeye, sorgulanmaya başlandı.

Ve anlaşıldı ki; kentte IŞİD'le bağlantılı ciddi sayıda bir kitlenin bulunduğu görüldü. Güçlü potansiyel ve alt yapı ortamının varlığı görüldü.

Neredeyse her evden IŞİD'e katılımlar olduğu ve Suriye'deki cihad bölgelerine gidişlerin yaşandığı anlaşıldı.

Bunların yanısıra, Türkiye'nin koalisyon güçlerince IŞİD'e yönelik hava operasyonlarına onay vermesiyle birlikte radikal "dinci terör" örgütünün “doğrudan” hedef haline gelmesi, kamu güvenliğini sağlamakla görevli devlet kurumlarını doğal olarak alarma geçirdi.

Bu çerçevede, örgütün en güçlü olduğu bölgeler arasındaki Adıyaman kent merkezi ve ilçelerinde IŞİD kadrolarına yönelik çalışma başlattı.

Özellikle Adıyaman Emniyeti, savcılık talimatıyla arka arkaya soruşturmalar başlatılırken, tespit edilen hedef kişilere yönelik takip çalışmalarına hız verildi.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!