Salgınla birlikte dijital uygulamalara ilgi artarken, hem web hem de mobil uygulama geliştirmede erişilebilirlik önemli bir değerlendirme kriteri haline geldi. Salgın şartlarında sorunsuz operasyonlar yürütmek için kullanımı kolay ve basit olan engelsiz yazılımlar artık büyük ölçüde önem kazanıyor.
Salgın süreci tetikledi
Pandemiyle birlikte artan dijital uygulama kullanımı, fiziksel ve duyusal engelli bireyler için birtakım sorunlar oluşturabiliyor. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde açıklama yapan Engelsiz Çeviri Kurucusu Özer Çelik, bu durumu değiştirmenin ve dijital deneyimleri engelli bireyler için erişilebilir hale getirmenin tam zamanı olduğunu söylüyor.Bir web sitesinin, mobil uygulamanın veya elektronik belgenin; görsel, işitsel, motor veya bilişsel engelli kullanıcılar ve yaşlı bireyler de dahil olmak üzere herkes tarafından kolayca gezinip anlaşılabilmesine “dijital erişilebilirlik” deniyor.
Erişilebilir sitelerin farkı
Erişilebilir siteler; özellikle görme engelli veya görme kaybı yaşayan kullanıcılar için ses sentezleyici veya ekran okuyucuyla sayfalarda gezinebilme, yazı boyutunu büyütme, renkleri değiştirme gibi sitenin görünümünü ihtiyaca göre kişiselleştirebilme; fare olmaksızın, yalnızca klavye veya dokunmatik ekranla sayfalarda gezinebilme imkanını sağlıyor.
2050 yılında işitme engelli bireylerin sayısı 46 milyon olacak
Dünya sağlık örgütünün raporlarına göre 2018'de Avrupa'da 34 milyon işitme engelli bulunuyor. Bu sayının 2050 yılına kadar 46 milyon olması bekleniyor. Dünyada 124'ten fazla işaret dilinin bulunduğu ve bunların birbirine benzer taraflarının olmasına rağmen yine iletişim kurmada problemler yaşadıkları belirtiliyor.