Engin Ardıç, "PKK ile Saray işbirliği içinde, Türkiye kurucu ayarlarına geri dönmeli" diyen Kılıçdaroğlu'nu eleştirdiği yazısında Türkiye'nin kurucu ayarlarında hata olarak gördüğü noktaları işaret etti ve "Bu ne biçim kurucu ayar" diye sordu.
İşte Engin Ardıç'ın yazısındaki o bölümler:
ATATÜRK DEVRİMLERİ KURUCU AYAR DEĞİL, SONRADAN ÇEKİLMİŞ AYARLARDIR
Kılıçdaroğlu kurucu ayarlar derken "Atatürk devrimleri" falan mı kastediliyor? 1923 yılında onların hiçbiri yoktu ortada... Onlar kurucu değil, cumhuriyete "sonradan çekilmiş" ayarlardır. Meclis? Var... Çok partili sistemse, bugün de var (1923-1925 arasında da vardı)...
Padişahın gitmesiyse, bugün kimsenin getirdiği falan yok. Hilafet mi? Kılıçdaroğlu kusura bakmasın, 1923 yılının kurucu ayarları arasında hilafet vardı! Hilafet ancak dört ay sonra kaldırıldı!
"Yurtta sulh cihanda sulha dönmek zorundadır" demiş. Adam üstümüze saldırıyor, sineye mi çekelim? Bir tokat atana öbür yanağımızı mı uzatalım?
BAŞIMIZA GELENLERİN NEDENİ KURUCU AYARLARDIR
Kemal Bey, idrak etmeye senin bilgin yetmez ama, bugün başımıza gelenlerin ve ödediğimiz faturanın tohumları o "kurucu ayarlarda" saklıdır! Niçin aldınız sırtınıza Kürt kamburunu muhterem İttihatçılar?
İTTİHATÇILAR KÜRT KAMBURUNU NEDEN SIRTLADI
Ermeni'yi kestiniz, Rum'u gönderdiniz, Arap'ı tanımadınız, Kürt'ü niçin sırtladınız? Bu ne biçim kurucu ayardır?
yazının devamı için tıklayınız