Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen 4.Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni'nde kendisine hediye edilen bayrağı üç kez öperek alnına koydu. Erdoğan'a bayrağı hediye eden ise Erciyes Üniverseti'nde öğrenim gören Ugandalı Cemil idi. Ugandalı terzi annenin evde dikip Türkiye'ye gönderdiği nizami olmayan bu hediye bayrağın ardında insanı hüzünlendiren bir hikaye yatıyor.
Türkiye'de "Türkiye Bursları" ile okuyan 4 bin yabancı öğrenci bu yıl mezun oluyor. Bu öğrenciler içinde Türki Cumhuriyetler ile yoksul Afrika ülkelerinden gelenler çoğunluğu oluşturuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katıldığı törende, 4 bin dolayında öğrenci mezuniyet keplerini fırlattı. Yabancı öğrencilerden oluşan koronun seslendirdiği Çanakkale Türküsü salonda duygusal bir atmosfer oluşturdu. Sık sık gözlerin yaşardığı törende Ugandalı Cemil'in hikayesi de, kısa bir filmle anlatıldı: UGANDA'NIN YOKSUL KÖYÜNDEN KAYSERİ'YE...
"Benim adım Cemil Mwanja 20 yaşındayım. Annem terzi, babam oduncu ve yedi kardeşiz. Uganda'nın Jinja şehrinde Vantunda köyünde yaşıyordum. Liseyi bitirdikten sonra en büyük hayalim üniversite okumaktı. Ama bu yaşadığım yerde neredeyse imkânsızdı, çünkü yaşadığımız yer çok fakir bir yer burada her şey çok zor."
Üniversiteye gidemeyince köydeki çocuklara okuma yazma öğretmeye başlıyor. Bu amaçla çocuklara defter ve Kitap almak için gittiği Kampala'da Türkiye Bursları ilanını görüyor. Cemil bu heyecanını şöyle anlatıyor:
"Birden içimi müthiş bir heyecan kapladı, hemen ilandaki e-postayı elime yazdım ve bir internet kafeye koştum. Başvurumu yazıp telefon numaramı bıraktım. Türkiye'ye gitmek için bol bol dua ettim Allah'a.Allah'ım bana bir baksana Türkiye'ye gitmek istiyorum ya. Çok çok, yani her zaman, her namaz bittikten sonra dua ediyordum."
Cemil'in duaları kabul olmuş, Türkiye Bursları mülakatlarına çağrılmıştı. Mülakat güzel geçmişti. Ama bursu kazanıp kazanmadığını bilmiyordu. Bunun için bir elektronik posta atılacağı söylenmişti.
Ancak küçük bir sorun vardı.
"Yaşadığım yerde internetim yoktu, internetin olduğu en yakın yer saatlerce uzaktaydı. Bu problemi kesinlikle çözmem gerekiyordu, çünkü bu hayatımın en önemli fırsatıydı. Her hafta sonu maillerimi kontrol etmek için şehre gitmek zorundaydım, ilk yolculuğumu yürüyerek yaptım ve tam 6 saat sürdü. Beklediğim mail gelmemişti, çok yorulmuştum ve buna bir çare bulmalıydım. Bir sonraki hafta motosiklet kiraladım ve onunla şehre gittim ama halen beklediğim mail gelmemişti ve bende motosiklete verilecek para kalmamıştı. Bir çare bulmalıydım ve arkadaşımın bisikletini ödünç almaya karar verdim. Ama bir problemim vardı, çünkü ben bisiklet sürmesini bilmiyordum. Türkiye'ye gitmek için bisiklet sürmesini öğrenmek zorundaydım. Bir günde öğrendim, o hafta bisikletle şehre gittim ve beklediğim mail gelmişti."
Cemil, Türkiye Burslusu olmaya hak kazanmıştı. Kayseri Erciyes Üniversitesi İktisat Bölümü'nde okuyacaktı. "İnanılmaz bir duyguydu, çok mutluydum. Bisiklete atlayıp durmaksızın eve kadar bisikleti sürdüm, uçuyor gibiydim. Bu güzel haberi ailemle paylaştım ve onlar da benim kadar sevindiler.” Ve Cemil'in Türkiye yolculuğu başlıyordu artık. “Annemle vedalaşıp uçağa bindim ve Türkiye'ye doğru yola koyuldum. Yolculuk 8 saat sürdü ve ben heyecandan 1 dakika bile uyuyamadım. Kayseri'ye geldiğimde, beni alıp kalacağım yurda götürdüler, sonrada üniversiteye kayda, sonraki günlerde sigortam yapıldı ve bursum verilmeye başlandı." BAŞKANIMA VERMEK İSTİYORUM
Ugandalı Cemil, hikayesinin ardından kürsüye gelerek, annesinin gönderdiği hediyeyi kastederek, "Hediye bekliyor. Başkanıma vermek istiyorum" dedi. Hediye, yoksul terzi annenin evinde diktiği Türk bayrağı idi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cemil'in verdiği bu bayrağı üç kez öperek ve alnına koyarak aldı.