Yeni Şafak Gazetesi yazarı Salih Tuna, bugünkü "Erdoğan yüzünden kaçan büyük fırsat" başlıklı yazısında 7 Haziran seçim sonuçlarıyla AK Parti'nin koalisyon hükümeti kurma göreviyle CHP ve MHP ile yaptığı koalisyon görüşmelerini değerlendirdi. İsterseniz şöyle soralım: Sayın Kılıçdaroğlu'nda hafıza sorunu mu var siyasi etik sorunu mu? sorusunu yönelten Tuna, "Sayın Cumhurbaşkanımıza her platformda kin ve nefret kusan “kumpasçıların” desteğini aldığını, “kumpasçıların” en tanınmış yazarçizerlerinin CHP'ye oy verdiğini / vereceğini açıkladığını unuttu mu? “Kumpasçıların” merkez üslerinden eski HSYK'yı nasıl savunduğunu, orduya kumpas kuran “kumpasçı savcıları” nasıl arkaladığını unuttu mu? “Kumpasçı yapıyı” Erdoğan'dan başka kimsenin çökertemeyeceğini iflah olmaz Erdoğan düşmanları dâhil herkes itiraf ederken, CHP Genel Başkanı bize neyi anlatmak istiyor?" dedi.
İşte Salih Tuna'nın yazısından bir bölüm:
CHP Genel Sekreteri sevgili dostum Gürsel Tekin, “Kılıçdaroğlu'na görev verilsin 3 günde hükümeti kurar, 6 günde de dünyayı kurtarır” falan deyince, heyecanlandım.
Bunu da bu köşecikte yazdım.
Evet, heyecanlandım, çünkü, 3 günde hükümet kurup, 6 günde dünyayı kurtarabileceğine göre 60 gün verilse Türkiye'yi kendisinden kurtarabilirdi.
Türkiye de rahatlardı; yazık, fırsat kaçtı.
Haliyle, Kılıçdaroğlu'na katlanacağız.
Geçen gün gündüz gözüyle ne dedi biliyor musunuz?
Buyrun birlikte okuyalım: “… devir teslim töreni yapıldı eski ve yeni genelkurmay başkanları arasında. Son konuşmayı Sayın Cumhurbaşkanı yaptı. Konuşmasında olayı 'Paralel yapıya' getirdi ve o yapıdan şikâyet etti. Kendisinin başkomutan olduğunu da söyledi. Şöyle bir düşündüm orada kendisini dinlerken; ordusuna kumpas kurduran bir başkomutan…”
İnsanın “lan?” diyesi geliyor.
Neyse, biz saygıda kusur etmeyelim.
Lakin soralım: Sayın Kılıçdaroğlu, “kumpasçılarla” el ele kol kola girdiğini unuttu mu?
Sayın Erdoğan “kumpasçıları” devletin kılcal damarlarından temizlerken kendisinin engel olmaya çalıştığını, “kumpasçıların” ürettiği malzemeyi Meclis kürsülerinden okuduğunu, velhasıl, orduya kumpas kuranların avukatlığına soyunduğunu, bu “hizmeti” karşılığında da hemen her gün “kumpasçıların” medyasında arzı endam ettiğini unuttu mu?
Sayın Cumhurbaşkanımıza her platformda kin ve nefret kusan “kumpasçıların” desteğini aldığını, “kumpasçıların” en tanınmış yazarçizerlerinin CHP'ye oy verdiğini / vereceğini açıkladığını unuttu mu?
“Kumpasçıların” merkez üslerinden eski HSYK'yı nasıl savunduğunu, orduya kumpas kuran “kumpasçı savcıları” nasıl arkaladığını unuttu mu?
“Kumpasçı yapıyı” Erdoğan'dan başka kimsenin çökertemeyeceğini iflah olmaz Erdoğan düşmanları dâhil herkes itiraf ederken, CHP Genel Başkanı bize neyi anlatmak istiyor?
İsterseniz şöyle soralım: Sayın Kılıçdaroğlu'nda hafıza sorunu mu var siyasi etik sorunu mu?
Yoksa “efkar-ı umumiye”nin hafızasının olmadığını mı sanıyor?
Tamam, “hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” ama o kadar da değil. Her şey unutulsa, Sayın Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanı koltuğunda nasıl oturduğu unutulmaz.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!