"CHILD Development"ın yayınındaki bilgiye göre, annenin salgıladığı testosteron düzeyi ile çocuğun davranışları doğru orantılı. Testosteron oranı ne kadar yüksekse, kız çocuğun erkekçe davranışlar içine girme eğilimi de o kadar fazla artıyor. Araştırma, annenin yüksek düzeydeki testosteron düzeyinin erkek çocuklar üzerinde bir etkisinin bulunmadığını da ortaya koydu.
Bazı küçük kız çocukları hemcinsleriyle evcilik oynarken bazılarının erkek akranlarıyla erkek oyunları oynaması ve erkekler gibi davranmasının nedeni ortaya çıktı. Londra Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, "Erkek Fatma" sendromu, annenin hamilelik sırasında salgıladığı yüksek düzeyde erkeklik hormonu testosterondan kaynaklanıyor.
Toplumsal ayrıştırmalar
“Erkek gibi kadın” iltifat sayılırken “Kadın gibi erkek” hakaret sayılıyor toplumumuzda.
Gerek kadınların gerekse erkeklerin psikolojik tutum ve davranışlarının illa ki bir cinse dayandırılması kabul edilemez bir durum.
Sözkonusu gelişim süreçlerinde aile kadar arkadaş çevresi ve hormonların da itkisiyle erkek ve kız çocuklarında "erkek Fatma, "kadın gibi erkek" nitelendirmeleri şekil kazanıyor.
Burada aslolan ise her iki cinsin de benzer davranışlar gösterebilmesinin zaman zaman normal karşılanması gerektiği. İnsanların cinsiyetten ziyade ortak davranış kalıpları geliştiriyor olması da doğuştan kazanılan bir durum.